Türkiye, 6 Şubat 2023’te sabaha karşı, diğeri öğle saatlerinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli iki ayrı şiddetli depremle uyandı. Bu iki deprem, büyük bir yıkıma neden oldu. 11 il ve yaklaşık 15 milyon insan etkilendi. Hatay, en büyük yıkımı yaşadı. Bazı Hataylılar, haklı olarak başka yerlere göç ettiler. Hatay’ın sahiplerinin topraklarını terk etmesi, bu medeniyetler kentinin demografik yapısının değişmesine neden olabilir.
***
Oy uğruna yapılan imar affının yıkıma neden olduğu ve depremde kayıpları artırdığı görüldü.
DAFYAR (Doğal Afet Yardım) Planı’nda kim, ne zaman, nerede, nasıl, ne yapacak sorularının cevabını içerecek şekilde tüm ayrıntılar belliydi. DAFYAR’da belirtilen görevleri bazı kurumların tam ve zamanında yapmadıkları ortaya çıktı.
DAFYAR doğrultusunda, Cumhurbaşkanı tarafından, 23 Şubat 2022’te, “Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği’” yürürlüğe konuldu.
Bu kanunun 7’nci Maddesi: Afet bölgelerinde veya civarında bulunan ordu, jandarma, kıta, birlik ve müessese kumandanları, hazarda, kendilerinden vali tarafından istenilecek yardımları üstlerinden emir beklemeksizin yapmaya mecburdurlar. (1)
Yasaya göre afetlere karşı önlemleri almaktan valiler sorumludur. Yine yasaya göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birlikleri, valinin talep ettiği yardımı üstlerinden emir beklemeksizin yapmak zorundadır.
DAFYAR’ın ilgili hükmü, tam ve zamanında yerine getirilmiş midir? Mesela Hatay’a müdahalede neden geç kalınmıştır?
***
Depremin üzerinden bir yıl geçti. Hatay’da, AFAD’ın belirlediği konut hak sahibi sayısı 135 bin. Teslim edilen ev sayısı 7 bin 275. Çevre Şehircilik Bakanlığı, “Şu anda ihalesi tamamlanıp, yapımı devam eden ve ihale sürecinde olup inşaatına başlanmak üzere olan konut sayısı 100 bin 335’tir” diye açıklama yaptı. (2)
Resmi rakamlara göre, Hatay’da depremden 24 bin 147 can kaybı oldu.
Atatürk’ün emaneti Hatay sadece yıkıma uğramadı. Ekonomik zorluklar, başka illere göç eden insanların çektiği güçlükler, yerle bir olan hayaller…
***
Bu deprem; sadece Hatay’ı yıkıma uğratmadı… Türkiye ve Hatay üzerinde projesi olan güçler için de bir fırsat oluşturdu. Yani, deprem sadece deprem değil… Jeopolitik sonuçlara da yol açan bir yıkım…
Dönemin Hatay Valisi Rahmi Doğan, 11 Haziran 2022’de, yani depremden yedi ay önce Hatay’da 370 bin 260 Suriyeli yaşadığını açıkladı. Deprem sonrası bu sayının 500 bin civarında olduğu söyleniyor. (3)
Bu yıkım, Sevr Antlaşması hayaliyle yaşayan güçlerin istediği Hatay’ı da içine alan bir devletin kurulması hayalini hızlandırdı. Bu hayal, 100 yıl öncesine dayanır…
1919’da İngiliz Binbaşı Noel’in haritası, 1920 SEVR Antlaşması haritası, 2003’te ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi haritası, 2006’da ABD’li albayın ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’ndeki haritası, PKK terör örgütünün sözde haritası, 2017’de Kuzey Irak Bağımsızlık Referandumu haritası, 2021’de Papa’nın Erbil’i ziyareti anısına bastırılan PAPA PULU haritası… Bu haritaların hepsi neredeyse aynı. 1919’dan bugüne bu haritalarda yer alan devletin sınırları da aynı. Bu haritalarda; Hatay, Kahramanmaraş, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars ve güneyi “Büyük Kürdistan” olarak yer alır.
***
Suriye’de YPG/PKK terör örgütünün ABD/AB tarafından kararlılıkla desteklemesi; sığınmacıların/yasa dışı göçmenlerin Türkiye’de kalması için AB’nin bitmeyen ısrarı ve Hatay’daki büyük yıkımın sonuçları dikkate alındığında “yüzyılın projesini”, yani bu haritayı hedefledikleri kolaylıkla anlaşılabilir.
Türkiye, iki stratejik sorunu gelecek kuşaklara devretmemelidir:
-PKK/PYD terör örgütü tehdidi,
-Göçmen/sığınmacı sorunu.
Kaynakça:
(1) Osman Aydoğan, 16 Şubat 2023 tarihli Deprem, EMASYA ve DAFYAR yazısı).
(2) Murat Ağırel, Cumhuriyet Gazetesi, 6 Şubat 2024 tarihli yazısı).
(3) https://www.icisleri.gov.tr/hatay-valisinden-suriyeli-sayisi-iddialarina-cevap-yenidogan-her-4-cocuktan-3unun-suriyeli-oldugu-iddiasi-da-gercegi-yansitmiyor (Erişim, 6.2.2024, 13.15).