Hatay Depremzede Derneği depremin 1 yılını raporladı

Hatay Depremzede Derneği, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve Hatay’ı da etkileyen depremlerin ardından kentin içinde bulunduğu durumu değerlendiren bir rapor yayınladı. Rapora göre, depremin etkilediği Hatay başta olmak üzere çevre illerde ağır yıkımlar meydana geldi. Resmi rakamlara göre 50 bini aşkın insan hayatını kaybederken, 11 ilde toplamda ağır yıkımlar yaşandı. Barınma sorunu yaşayan […]

Hatay Depremzede Derneği, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve Hatay’ı da etkileyen depremlerin ardından kentin içinde bulunduğu durumu değerlendiren bir rapor yayınladı.
Rapora göre, depremin etkilediği Hatay başta olmak üzere çevre illerde ağır yıkımlar meydana geldi. Resmi rakamlara göre 50 bini aşkın insan hayatını kaybederken, 11 ilde toplamda ağır yıkımlar yaşandı. Barınma sorunu yaşayan 2 milyon kişiye ve geçim olanaklarını kaybeden 700 bine yakın insana vurgu yapıldı.

Raporda yer alan ifadelere göre ‘’Hatay ise en büyük yıkımın meydana geldiği şehir oldu. AKP, 20 yıllık iktidarı boyunca kamu kurumlarının özelleştirilmesine, halkın doğal varlıklarının talanına, mülksüzleştirme ve el koyarak birikime dayanan neo-liberal ekonomi politikaları uyguladı. Büyük bir kısmı inşaat sektörü üzerinden işleyen bu sermaye birikim rejimi, denetimsiz ve kontrolsüzce yapılan otoyol, köprü, tünel, havaalanı, şehir hastaneleri vb, mega sabit sermaye yatırımlarına dayanmakla birlikte, müşteri garantili ihalelerle yandaş, asalak sermaye gruplarına peşkeş çekildi. Üstelik deprem vergisi gibi kamu için harcanması gereken paraların buralara harcandığı, insanların gözlerinin içine baka baka alay edercesine bir kibirle itiraf edildi.’’ denildi.

Çeşitli başlıklar altında depremin etkileri ve yaşanan sorunlar analiz edilirken, barınma, sağlık hizmetleri, eğitim, ekonomi ve çevre gibi konular ön plana çıkarıldı. Dezavantajlı gruplar olan çocuklar, gençler, engelliler ve yaşlılar gibi kesimlerin yaşadığı mağduriyetlere de değinildi.

Eğitimde eşitsizlik devam ediyor
‘’Çocukların ve gençlerin yaşamış olduğu psikolojik yıkımlarının yanı sıra eğitime dair yaşadıkları derin eşitsizlik sürüyor. Deprem bölgesinde eğitime dair sorunların hızlıca çözülmesi gerekmektedir.’’

Anayasal bir hak olan sağlık hakkına erişemeyenler olarak tam teşekküllü hastane talebimizde ısrarcıyız. Hali hazırda var olan yönetmelikler, mevzuatlar ya da kanunlar deprem koşullarına göre revize edilerek halkın ihtiyaçları karşılanmalıdır. Mahallelerde nüfusu gözetilmeksizin Aile Sağlık Merkezlerinin oluşturulması gerekmektedir. Enkaz kaldırma süresince özensiz davranılmıştır. TTB’nin son raporuna göre Hatay hala sağlık limit değerinin dört katı toz soluyor.

Hatay halkı olarak Tarihsel hafızamızı korumak istiyoruz

‘’Sağır sultan bile depremin yaşanabileceğini biliyorken ne iktidar ne de yerel yönetimler bu konuda önlem almamışlardır. Zemin sıvılaşmasının yoğun olduğu, altından fay hattının geçtiği Amik Ovası’na tüm uyarılara rağmen hastanenin, havaalanının, stadyumun yapılmasında ve bu yapılarla birlikte barınma amacıyla inşa edilen yapıların artmasında, kentin o bölgeye doğru yönelmesinde depremle birlikte yaşamını yitiren insanların sorumlularının bu yaşanılanlardan sonra özeleştiri vermemesini, istifa etmemesini yetmezmiş gibi bizleri tehdit etmesini Hatay halkı olarak unutmayacağız affetmeyeceğiz!
Kentteki demografik yapı, kültürel ve tarihsel dokunun önemi Hatay halkı için çok önemli bir yerde duruyor. Kentin yeniden inşasında atılacak tüm adımların kentin bu hassasiyeti gözetilerek atılması gerekmektedir. Rezerv alan ile endişelenen bu halk, komşusunu, mahallesini ve tarihsel hafızasını korumak istiyor.’’

Raporun hazırlanmasında katkı sunan kurumlar ve kişilere teşekkür eden Hatay Depremzede Derneği, kentin yeniden inşası için atılması gereken adımları da içeriyor. Bunlar arasında, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kamu yatırımlarının denetlenmesi, demografik ve kültürel yapıların korunması gibi konular yer alıyor.
Hazırlanan raporun son kısmında ise yaşanan felaketin etkililerinin çözümü için öneriler sundu. Bu öneriler;
Bu denli devasa sorunlar ortada dururken halen bu kent için Özel Afet Bölgesi ilan edilmemesinin özel bir sebebi var mı? Eğitimin, sağlığın, ulaşımın ve daha birçok alanın nitelikli, ulaşılabilir ve ücretsiz olması; üreticilerin ekonomik anlamda desteklenmesi; istihdamın sağlanması ve işsizliğin giderilmesi; kalıcı konutların hızlıca ama güvenli bir şekilde ücretsiz teslim edilmesi, esnafların desteklenmesi, kamu çalışanlarının maaşlarında iyileştirme yapılması gibi taleplerimizin karşılanması için devletin bu kente özel bir bütçe ayırması elzemdir. Bu kapsamda Hatay halkı olarak, Hatay’da yıkımın en ağır yaşandığı; Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz ilçeleri için Özel Afet Bölgesi ilan edilmesini talep ediyoruz.

Exit mobile version