Hatay Derbisi

Derbi karşılaşmaları, futbol dünyasında her zaman özel bir yere sahiptir. Ancak derbi kelimesinin kökeni, aslında yalnızca aynı şehirdeki iki takımın karşılaşmalarına dayanır. Hatayspor ve İskenderunspor, bu anlamda hem tarihsel hem de kültürel olarak Hatay ilinin futbolunun önemli temsilcileridir. Her iki kulüp de 1967 yılında kuruldu ve geçmişlerinde pek çok inişli çıkışlı dönem yaşadılar. Hatayspor şu […]

Derbi karşılaşmaları, futbol dünyasında her zaman özel bir yere sahiptir. Ancak derbi kelimesinin kökeni, aslında yalnızca aynı şehirdeki iki takımın karşılaşmalarına dayanır. Hatayspor ve İskenderunspor, bu anlamda hem tarihsel hem de kültürel olarak Hatay ilinin futbolunun önemli temsilcileridir.
Her iki kulüp de 1967 yılında kuruldu ve geçmişlerinde pek çok inişli çıkışlı dönem yaşadılar. Hatayspor şu an Süper Lig’de boy gösteriyor, İskenderunspor ise defalarca Süper Lig’in kapısından dönmek zorunda kaldı. Ama her iki kulüp de zirveyi ve dibi gördü; başarıları ve sıkıntıları adeta birbirine yakın. İki takım taraftarı, en zorlu günlerde dahi takımlarına sahip çıktı, her zaman takımlarının yanında oldu.

Perşembe günü, Hatayspor ve İskenderunspor, Ziraat Türkiye Kupası’nda uzun yıllar sonra birbirlerine rakip olacaklar. Bu karşılaşma, hem futbolseverler hem de Hatay halkı için büyük bir anlam taşıyor. Çünkü bu iki kulüp arasındaki rekabet, aslında tatlı bir rekabettir. Bir husumet yok, sadece sağduyuya dayalı bir bağlılık var.
Zaman zaman dedikodular ve asılsız söylentiler, bu iki kulübün arasını açmaya çalışmış olabilir. Ancak aklı başında insanlar, bu tür söylentilere prim vermedi ve Hatay’ın iki büyük camiası arasındaki dostluğu bozmaya kimse cesaret edemedi.

6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketinde, Antakya’daki insanlar için ilk sığınak, İskenderun oldu. Depremde daha az hasar gören İskenderun halkı, dostlarına, akrabalarına kucak açtı. Hiçbir Antakyalı’nın başka illere gitmesine izin vermediler. Bu olay, aramızdaki bağın ne kadar sağlam olduğunu, bizlerin birlikte hareket edebildiğini gösterdi.
Bu noktada, Hatay’ın iki kulübü arasındaki gerilim, aslında siyasilerin bir oyunundan başka bir şey değil. “Antakya-İskenderun çekişmesi” dediğinizde, bu bir oyunun parçasıdır. Bu tür çekişmeler, insanların arasındaki gerçek dostlukları gölgeleyemez.

Futbolun temelinde sevgi, kardeşlik ve centilmenlik vardır. “Kol kırılır, yen içinde kalır” deriz. Kavga edebiliriz, küsebiliriz, ama sonunda barışırız. Bu oyunları yeşil sahalara taşımak kimseye fayda getirmez. Çatlak sesler her zaman olacaktır; ancak bizler, bu seslere kulak tıkayarak yolumuza devam ederiz.
Hatayspor ve İskenderunspor, benim için de her ikisi de özeldir. Bu iki takımı da gönülden seviyorum. Perşembe günü sahada kimi görürsem, kim gol atarsa alkışlayacağım, kim kazanırsa sevinçle kutlayacağım. Bu maçta stres, gerilim yok. Sadece futbol var, keyif var.

Bu karşılaşma sonunda kazanan takım, Hatay’ı bir üst tura taşıyacak. Ama bu maçın sonucu belli: Bizim için önemli olan bir sonraki turdaki rakibi beklemek… Bordo-beyaz mı, turuncu-mavi mi? Fark etmez, her iki takımı da seviyorum. Çünkü bu şehrin, bu insanların takımları. Hepimizin takımları…

Exit mobile version