Hatay’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 36 kişinin hayatını kaybettiği Zekiye Kırat Apartmanı davasının beşinci duruşmasında müteahhit Abdussamet Yılmaz, “Suçum yok” diyerek savunma yaptı. Mağdurlar ise olası kastla yargılanmasını talep ediyor.
Müteahhit Yılmaz: “Zemin kötüyse belediye neden uyarmadı?”
6 Şubat 2023 depremleri sonrası yıkılan ve 36 kişinin yaşamını yitirdiği Zekiye Kırat Apartmanı ile ilgili davanın beşinci duruşması Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık müteahhit Abdussamet Yılmaz, SEGBİS üzerinden verdiği ifadede suçlamaları reddederek, “Ben bu binayı kurallara uygun yaptım. Eğer zemin sorunluyduysa, bunu belediyenin bize bildirmesi gerekirdi. Benim bir hatam yok” dedi.
Duruşmada söz alan müşteki avukatları, apartmanın zemin artı yedi kat olarak inşa edildiğini, ancak ruhsatın zemin artı altı kata verildiğini belirtti. Bu kaçak yapı nedeniyle binanın mühürlendiğini, ancak inşaatın devam ettiğini vurguladılar. Müteahhit ise iddiaları reddederek, “Yapı denetim firması değiştiği için mühürleme yapıldı, kaçak kat yok” savunmasında bulundu.
Mahkemede tansiyon yükseldi: “Müdafiden önce siz müdahale ediyorsunuz”
Müşteki avukatı Erdem Eren, müteahhit Yılmaz’a sunduğu kanser raporunun geçerliliğini sorgularken mahkeme başkanı, sorunun özel hayatla ilgili olduğu gerekçesiyle soruya izin vermedi. Bu karar sonrası salonda tansiyon yükseldi. Avukat Eren, “Yüz yüzelik ilkesi hiçe sayılıyor, 50 kişinin öldüğü bir binanın sanığını göremiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Duruşmada söz alan bir müşteki, Yılmaz’ın “Sadece bu bina yıkıldı” sözlerine itiraz ederek, “30 binanın hepsi çöktü” dedi. Başka bir mağdur ise, Yılmaz’ın “Özsamet İnşaat” adıyla inşaat faaliyetlerine devam ettiğini belirtti. “Küçükdalyan Mahallesi’nde yerinde dönüşüm ihalesi aldı, görüşmeyi de bizzat kendisi yaptı” diyen müşteki, sanığın cezalandırılmasını ve olası kasttan yargılanmasını istedi.
Avukat Eren: “Bu sadece bir bina değil, bir zihniyetin çöküşü”
Duruşma sonrası açıklama yapan avukat Erdem Eren, davanın yalnızca bir bina yıkımı davası olmadığını, “Çöken bir zihniyetin yargılanması” olduğunu söyledi. Sanıkların Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmemesine tepki gösteren Eren, “Tek bir doktor raporuyla tahliye edilen bir sanık var karşımızda. Oysa iki ayrı bilirkişi raporu da bu kişinin asli kusurlu olduğunu açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Samet Yapı iddiaları: Deprem sonrası ihale aldığı ileri sürüldü
Duruşmada gündeme gelen bir diğer önemli iddia ise müteahhidin, deprem sonrası inşaat işlerine devam ettiğine dair oldu. Müştekiler, Yılmaz’ın Samet Yapı üzerinden yeniden faaliyet göstermeye başladığını ve belediyeden ihale aldığını savundu. Bu durum, mağdurların adalete olan güvenini sarsan bir başka unsur olarak dikkat çekti.
Duruşma ertelendi, adalet arayışı sürüyor
Mahkeme heyeti, Yılmaz’ın sağlık durumu nedeniyle duruşmalardan muaf tutulmasına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 3 Ekim 2025 tarihine erteledi. Bu karar mağdur ailelerin tepkisine neden oldu. “Nasıl geziyor, nasıl hâlâ inşaat yapabiliyor?” diyen aileler, adaletin sağlanması için mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.