Avrupa Birliği (AB) desteğiyle, ilimizde şimdiye kadar 16 okulun yapıldığı bildirildi. Bu amaçla, geçtiğimiz hafta sonunda bir açılış gerçekleştirildi. Vali Rahmi Doğan, “Kriz Zamanlarında Herkes için Eğitim ve Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi” Projeleri kapsamında, 5 okulun açılışı ile ağaç dikim törenine katıldı. İskenderun ilçesi Yunus Emre Mahallesi Oruç Reis İlkokulu’nda gerçekleşen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından, protokol konuşmaları ile devam etti.
65.000 SURİYELİ ÖĞRENCİ
Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Karahan, şunları söyledi:
“Bu, içerisinde bulunduğumuz okul gibi, Avrupa Birliği fonlarından şu ana kadar ilimizde beş okul yapıldı. Avrupa Birliği fonlarından ilimize daha önce 8 tane çelik, 8 tane de betonarme olmak üzere, toplam 16 okul yapıldı. Şu an itibariyle de altı betonarme okulumuz ihale aşamasında. İlimizde, 65.000’e yakın Suriyeli öğrencimiz var. Bu öğrenciler, okullarımız üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Ancak son dönemde 2.000 derslik yaparak bu baskıyı epey azalttık. Bu bağlamda, yapılan bu okulların hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.”
Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürü Umut Gür de konuşmasında, “Milli Eğitim Bakanlığı ve İnşaat Genel Müdürlüğü Proje Uygulama Birimi olarak, bugün, sizin huzurunda bambaşka bir heyecan içerisindeyiz. Avrupa Birliği’nin mali destekleri kapsamında, Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi ve Kriz Zamanlarında Herkes İçin Eğitim 1-2 ve 3 Projeleri ile 2017 yılından bu yana tam 126 okul inşa ederek hizmete açtık. İçerisinde bulunmuş olduğumuz Oruç Reis Okulu da bunlardan bir tanesi ve bugün bizlerle beraber olan çocuklarımızın yeni eğitim yuvasıdır” dedi.
GURUR DUYUYORUM
Törene katılan isimlerden biri olan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut ise konuşmasında şunları söyledi:
“Eğitim; ister Türk, ister mülteci, isterse Avrupalı olsun, bütün çocuklar için geleceğin anahtarıdır. Avrupa Birliği’nin, Türk Devleti’nin, yerel yetkililerin ve Türk halkının bu muazzam eğitim çalışmasını yürütüyor olmasından büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. Avrupa Birliği olarak, yurt çapında 410, bu ilde ise 40’a yakın okulun inşasını destekliyoruz. Tabii bu aynı zamanda, fedakâr öğretmenlerimiz ve özellikle de PIKTES Programı’ndaki öğretmenlerimizin üstün çabaları sayesinde oldu. Dolayısıyla burada olmaktan büyük memnuniyet duymamın başlıca sebebi, öğretmenlerin bu emeği ve eğitimdir. Bugün ayrıca bir ağaç dikme töreni için buradayız. Çevre ve iklim sorunu, zamanımızın en büyük sorunu. Günlük alacağımız önlemlerle bu sorun ile baş edebiliriz” dedi.
ACI BİR DRAM
Hatay Valisi Rahmi Doğan da konuşmasında, açılışını en çok yapmaktan keyif aldığı yapıların okul açılışları olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Bu okulların içerisine girdiğimde, çok ciddi bir ferahlık hissetim. Öğrencilerimizin, iyi bir eğitim almasını temenni ediyorum. Dün, Sayın Büyükelçi beni ziyaret etti. Ülkemizdeki, ilimizdeki ve Suriye’deki gündemi uzunca bir istişare ettik.
2011’de başlayan bir Suriye krizi var. Dünyanın en büyük krizlerinden, sorunlarından bir tanesi. Savaş, sadece iç savaşla kalmadı, aynı zamanda çok büyük bir göç dalgası oluşturdu. Milyonlarca insan, evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kaldılar. Tabi sınır komşusu olması sebebiyle de ilk etapta Türkiye’ye, Türkiye üzerinden de Avrupa’ya ve diğer ülkelere gitmeye çalıştılar. Bu çok acı bir dramdı. Çok aile, Aylan bebek gibi, Ege Denizi’nin soğuk sularında hayatlarına veda ettiler, yersiz ve yurtsuz kaldılar.
Tespitlerimize göre, en az yedi sefer yer değiştiren mülteciler var. Savaşın başladığı günden evini terk etmiş, çadırda yaşamaya başlamış, sonra tekrar terk etmiş ve bu yedi sefer gerçekleşmiş. İdlib’de, 4 milyona yakın insan çadırlarda yaşıyor ve yine Türkiye’nin güvenlikli bölge olarak oluşturduğu alanlarda da 2 milyon civarında insan var. Avrupa’ya gidenlerle beraber, herhalde Suriye nüfusunun %70’i mülteci durumuna düşmüş vaziyette.
Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, imkânlarımızın tamamını Suriyeli kardeşlerimize açtık. Onlara her türlü desteği verip, onların acılarını bir nebze olsun hafifletmeye çalışıyoruz. Biz, zaten onlara mülteci demiyoruz. Biz, onlara Suriyeli misafirlerimiz diyoruz. İnşallah orada tekrar düzen tesis edildiğinde, bu misafirlerimiz tekrar kendi evlerine, yurtlarına dönecektir.
Türkiye’ye bu kadar Suriyeli misafirin gelmesiyle birlikte, bizim de imkânlarımızın yetmediği, eksik kaldığı ortaya çıktı. Çünkü biz; şehirlerimizi, eğitimimizi ve sağlığımızı planlarken, kendi nüfusumuza ve yerleşik yapımıza göre planladık. Bazı ilçelerimizde, nüfusunun yarıya yakını, hatta Reyhanlı ilçemizde nüfusunun tamamından fazlası kadar insan gelince, eğitim kurumlarımız yetmemeye, hastanelerimiz ihtiyaca cevap vermemeye başlamıştı. Yolları, parkları, hastaneleri, okulları birlikte kullanıyoruz. Ancak anlayışla karşılanması lazım ki, bunlarında bir kapasitesi var. Hem kendi milli bütçemizden, hem hayırseverlerimizden, hem de Avrupa Birliği fonlarından gelen desteklerle, ciddi yatırımlar yapıldı.
Suriyeli çocuklar, ilk Türkiye geldiklerinde ayrı okullarda okuyorlardı. Biz, bunun yanlış olduğunu fark ettik ve daha sonra kendi çocuklarımızla aynı sınıflarda, bizim müfredatımızla eğitim vermeye başladık ve gördük ki, başarı oranları da artmaya başladı. Bu durum, ilimizin eğitim başarı oranını nispeten aşağı düşürdüyse de, birkaç yıl içerisinde biz bunun toparlanacağını ve tekrar Hatay’ın eski eğitim başarı oranını yakalayacağını düşünüyoruz.
İlimiz için 21-22 tane yeni okul planlanmış, bir kısmı yapılmış, bir kısmının yapımına devam edilmekte ve bir kısmı da planlama aşamasında. Bu okullar, ilimizdeki eğitimimize ciddi destek sağlayacak. Ben, Büyükelçi’nin şahsında, Avrupa Birliği ülkelerine teşekkürlerimizi sunuyorum. Yeterli mi? Elbet değil. Avrupa Birliği’nin, bizim bu yükümüzü daha fazla üzerine alması gerektiğini düşünüyorum. Nihayetinde, bu sorun sadece Türkiye’nin sorunu değil. Bu sorundan en çok etkilenen ve en çok yorulan ülke Türkiye. Bunu birlikte göğüslememiz lazım, bunu insanlık adına yapmalıyız. Hep birlikte hareket edip, güçlerimizi birleştirip, bu yükü birlikte taşımalıyız. Uluslararası arenada Türkiye’nin tezleri desteklenerek, Suriye’deki düzenin tekrar sağlanması için gereken neyse bir an önce yapılmalı, aksi takdirde bu mülteci sorunu hem bizi hem Avrupa’yı hem de dünyayı ciddi anlamda yoracaktır diye düşünüyorum.
İkinci bir etkinlik olarak da ağaç dikeceğiz. Sayın Büyükelçi ile bahçede karşılaştığımızda, ‘çok güzel bir şehir’ dedi. Evet, gerçekten Doğu Akdeniz kenarında çok güzel bir şehre geldiniz. Burası, dünyanın en güzel lokasyonlarından bir tanesi. Denizden bir 15 dakika seyahat ettiğinizde, dünyanın en güzel dağlarından, yaylalarından bir tanesini ulaşıyorsunuz. Aşağıda 35-40° sıcak varken, yukarıda çok serin bir havaya ulaşıyorsunuz. Bu imkânı her yerde bulma şansınız yok. Biraz daha seyahat ettiğinizde de, dünyanın en güzel ovalarından bir tanesine, Amik Ovası’na ulaşmış oluyorsunuz.
Ben, etkinliğin faydalı olmasını temenni ediyor, teşriflerinizden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma da tekrar teşekkür ediyor, herkesi saygıyla selamlıyorum.”
Protokol konuşmalarının ardından, Vali Rahmi Doğan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut ile beraber, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve yapımı tamamlanan Oruç Reis İlkokulu’nda incelemelerde bulundu, okul ile ilgili yetkililerden bilgi aldı. Vali Rahmi Doğan, beraberindeki heyetle birlikte incelemelerinin ardından, “Geleceğimiz Yeşeriyor” temasıyla düzenlenen fidan dikim etkinliğine 3 bin adet fidan dikimi desteği yapılan ilimizde, Oruç Reis İlkokulu’nda bulunan alana temsili fidan dikti.
Törene, Hatay Valisi Rahmi Doğan yanı sıra Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut, Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürü Umut Gür İskenderun Kaymakamı İskender Yönden, İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Kemal Karahan, Oruç Reis İlkokulu Öğretmenleri ve öğrencileri katıldı. -Cemil Yıldız-