Hatay’da doğa grev yaparsa ölürüz

Hatay’da deprem sonrası ağır yaralı ve hatta komalık bir canlı var. Ama o canlıyı kimse düşünmüyor ve onun yoğun bakımdan çıkması için kimse çaba sarfetmiyor. O ölürse hepimiz öleceğiz. Doğa ve çevre…. Hatay’ın dört bir yanı beton santralleri, taş ocakları ve inşaat şantiyeleriyle dolu. Buralardan yayılan doğayı adeta komaya sokan toz bulutu, kirli hava ağaçlarımızı, […]

Hatay’da deprem sonrası ağır yaralı ve hatta komalık bir canlı var. Ama o canlıyı kimse düşünmüyor ve onun yoğun bakımdan çıkması için kimse çaba sarfetmiyor. O ölürse hepimiz öleceğiz. Doğa ve çevre….

Hatay’ın dört bir yanı beton santralleri, taş ocakları ve inşaat şantiyeleriyle dolu. Buralardan yayılan doğayı adeta komaya sokan toz bulutu, kirli hava ağaçlarımızı, doğa canlılarını, insanlarımızı son derece rahatsız ediyor. Hasta ediyor. Doğamız bu olumsuz koşullardan dolayı hızla yok olmaya doğru sürükleniyor. Antakya Çevre Koruma Derneğinin olağanüstü çabaları bu konuda kamuoyu yaratmaya çalışıyor ancak destek alamıyorlar. Göz göre göre yok oluyor doğamız, ağaçlarımız canlılarımız.
Elbette ki şehrimizin yeniden ayağa kalması için ihya ve inşa şart. Peki bu ihya ve inşada hangi konularda hassas ve dikkatli olmamız lazım. Şehirn insanlarının sağlığını da birinci dereceden etkileyecek olan doğamız konusunda, çevre bilinci konusunda yöneticiler de seçilmişler de atanmışlar da hatta bizler de taşın altına elimizi koymamız lazım.
Sağlıkçılar sağlık konusunda, eğitimciler eğitim konusunda, işçiler emekleri konusunda grev yapabilirken doğamız grev yapabiliyor mu? Hayır. Eğer çevremiz grev yaparsa hepimiz ölürüz. Yazık değil mi…Buna dur dememiz lazım değil mi?

Exit mobile version