Hatay’da Fışkıran Tarihin Nedeni: Deprem

*) 6 Şubat sonrası Hatay yer üstünde yitirdiklerinin yanı sıra yer altından yeni ve zengin kültürel birikimini kazanıyor. Depremden bu yana Antakya başta olmak üzere bölgedeki kazılarda mozaiklerden hipodromlara, saraylardan şapellere kadar birçok buluntu keşfedildi. Son olarak da tonozlu mekan ortaya çıktı. *) Bilim insanları şiddetli depremin yer altındaki zenginlikleri görünür kıldığını ve İskenderun Körfezinde yer alan “ Gazhidrat” gibi enerji kaynağı rezervlerinin daha ulaşılabilir olduğunu ifade ediyor. Bu aşamada ilgili bakanlıklar göreve davet ediliyor.

6 Şubat depremleri sonrası Hatay’da enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ve sonrasında yöre halkının bulduğu tarihi eserler adeta yer altında fışkırıyor., Eserler şehrin zengin geçmişine ışık tutuyor. Antakya başta olmak üzere bölgedeki kazılarda mozaiklerden hipodromlara, saraylardan şapellere kadar birçok buluntu keşfedildi. Antakya’da son ortaya çıkan tarihsel değer ise mimarlıkta kemerlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan, genellikle tavan örtüsü olarak işlev gören yapı parçası tonozlu bir mekan. Tonoz, Çoğunlukla tuğla ve harçla örülüyor ve tarihsel değeri çok yüksek. Bilim insanları tarihsel buluntuların yanı sıra İskenderun Körfezindeki Gaz hidrat rezervlarinin de daha ulaşılabilir olduğu görüşünde. Bu önemli gelişmeler yıkıma uğrayan Hatay’ın altında yatan zengin kültürel birikimi su yüzüne çıkardı.

Kültür ve Turizm Bakanlığına düşen görev
Deprem sonrası Hatay’ın yer altından fışkıran tarihi ve kültürel mirasın dikkatle korunması, restore edilmesi ve turizm başta olmak üzere kültür yaşamına kazandırılması bekleniyor. Bilim insanları Bu eserlerin üstünün kapanmamasını ve görmezlikten gelinmemesini istiyor. Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı göreve davet ediliyor.

Deprem sonrası kazılar Hatay’ın zengin tarihini ortaya çıkarıyor

6 Şubat 2023 depremleriyle büyük yıkıma uğrayan Hatay, yeniden inşa sürecinde tarihini bir kez daha keşfediyor. Enkaz kaldırma çalışmalarında Antakya merkezli olmak üzere birçok bölgede yapılan kazılarda, kentin derin tarihine ışık tutan arkeolojik buluntular ortaya çıktı. Helenistik Dönem’den Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyan eserler, bölgenin kültürel zenginliğini bir kez daha ortaya koydu.

Antakya’nın tarihi mirası yeniden keşfediliyor

Antakya, tarihte Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin önemli bir merkezi olarak biliniyor. Deprem sonrası yapılan kazılarda heykelcikler, mozaikler, hipodromlar ve şapeller gün yüzüne çıkarıldı. Özellikle Antakya Antik Hipodromu yakınlarında bulunan kalıntılar, Roma Dönemi’ne ait görkemli bir sarayı ortaya çıkardı. Sarayın, geçmişte depremlerle hasar gördüğü ve dönemin insanları tarafından yeniden inşa edildiği anlaşıldı.

Hatay Arkeoloji Müzesi tarihi koruyor

Depremde zarar görmesine rağmen Hatay Arkeoloji Müzesi, içindeki paha biçilemez eserleri korumayı başardı. Deprem sonrası onarım çalışmaları süren müzenin, 2025 yılında tekrar ziyaretçilerini ağırlaması bekleniyor. Bu müze, bölgenin zengin tarihine tanıklık eden mozaiklerden heykellere kadar çok sayıda esere ev sahipliği yapıyor.

Her kazıda yeni bir medeniyet ortaya çıkıyor

Deprem sonrası yapılan kazı çalışmaları sırasında, Hatay’ın dört bir yanında antik kalıntılar bulunmaya devam ediyor. Tarihçiler ve arkeologlar, bu eserlerin Antik Çağ Antakya’sının entelektüel ve kültürel mirasını ortaya çıkardığını belirtiyor. Çalışmalar sırasında ortaya çıkan her yeni keşif, Hatay’ın medeniyetler tarihindeki önemini bir kez daha kanıtlıyor.

Depremin ardından gelen umut ışığı

Yaşanan büyük yıkımın ardından keşfedilen bu tarihi eserler, bölge halkı için bir umut kaynağı oldu. Tarihiyle iç içe bir yaşam sürdüren Hatay, adeta “her kazıda bir medeniyet keşfediliyor” gerçeğini doğrular nitelikte. Bölgenin tarihi dokusunun korunarak yeniden inşası için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Exit mobile version