ATBS Meclisi Başkanı Veliş Bahadırlı, Türkiye’de pamuk üretiminin düşüşü, ithalat zorunluğu ve üretim artışı için neler yapılması gerektiğini anlattı.
Antakyalı pamuk üreticisi, aynı zamanda Antakya Ticaret Borsası Meclis Başkanı olan Veliş Bahadırlı, ülkemiz ekonomisi içinde önemli bir yer tutan Pamuk ekimi, ilimizde üreticilerin çektiği sıkıntılar ile pamuktaki üretim azalmasının neden olduğu ithalatla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kendisi de bir pamuk üreticisi olan Veliş Bahadırlı, Türkiye’nin; pamuk ekim alanı yönünden Dünya’da yedinci, birim alandan elde edilen lif pamuk verimi yönünden dördüncü, pamuk üretim miktarı yönünden altıncı, pamuk tüketimi yönünden beşinci, pamuk ithalat yönünden dördüncü ülke konumunda olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Türkiye, organik pamuk üretimi, en iyi GDO’suz pamuk yönünden de Dünya’nın en önde gelen ülkelerinden birisidir. Pamuk, katma değeri çok yüksek bir üründür. Üretimin her alanında, her adımda, emek ve yoğun bir iş gücü olması nedeniyle istihdama ciddi oranda katkı sağlamaktadır.
Bölgemizde pamuk üretimini etkileyebilen birçok sorunlar bulunmaktadır. Ülkemizde 5,2 milyon dekar alanda, 2,6 milyon ton kütlü pamuk üretimi yapılmaktadır. Son 2 yılda üretim artışlarına rağmen, üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 60’larda kalmıştır. Ne yazık ki aradaki fark ithalatla karşılanmakta, ithalata da milyarlarca dolar ödenmektedir.
Pamukta; yüksek maliyet, düşük fiyat ve yetersiz destekler, ilaçlama ve sulama, en önemli sorunlar olarak ön plana çıkmaktadır. Bu yıl ekimin gerçekleştirildiği Nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre gübre, mazot, elektrik, zirai ilaç gibi girdilerde önemli oranlarda artışlar yaşanmıştır. Gübrede yaklaşık yüzde 60, elektrikte yüzde 70’in üzerinde artış olmuş, zirai ilaçta ise artış oranı yüzde 100’ü aşmıştır. Üreticilerimizin birim maliyetleri oldukça yüksektir. Girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı, 2019 pamuk fiyatları 2018 pamuk fiyatlarına göre %25 gerilemiştir. Pamuk hasadına çok az bir süre kala, bu dönemde, dünya pamuk fiyatlarındaki ciddi düşüş üreticilerimizi endişelendirmektedir.
Türkiye’de pamuk ekim alanları; girdi maliyetlerinin yüksek oluşu, düşük fiyat ve yetersiz desteklemelerle düşmüştür. Bölgemiz Amik Ovası’nda ayrıca sulama için kullanılan elektrik 250 TL iken, diğer ovalarda bu fiyat 30-50 TL arasındadır. Bu nedenle pamuk üretimimizin artırılması, sulama için kaynaklanan barajların elzem bir şeklide bitirilmesi önem arz etmektedir.”
-ÖNERİLER-
ATB Meclis Başkanı Veliş Bahadırlı, pamukta sürdürülebilir üretim için önerilerde de bulundu. Bahadırlı’nın sürdürülebilir tarım için önerileri şunlar:
– 2019 yılı Destekleme Tebliği bir an evvel açıklanmalıdır. Destekler önceden duyurularak, en az üç, tercihan beşer yıllık dönemler halinde sürdürülmelidir. Üreticimizin mağduriyetinin giderilmesi ve üretimde kalabilmesi için prim desteğinde dekara üst sınır olarak 500 kilogram kota getirilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.
– Pamuk primlerinde gerekli düzenleme biran evvel yapılmalı, prim kilogramda en az 1 lira 25 kuruş olacak şekilde belirlenmeli ve pamuğunu satan üreticinin piyasa koşullarını göz önüne alarak en azından 2019 yılı için primi hemen ödenmelidir.
– Mazot desteği, güncel akaryakıt fiyatları dikkate alınarak, en az yüzde 50 oranında artırılmalıdır. Üreticilerimizin hasat ettiği pamuğun tatminkâr bir fiyatla alınması için, tamamı üreticilerden oluşan Çukobirlik, TARİŞ, Antbirlik gibi tarım satış kooperatiflerinin devreye girmesi, üreticimizin pamuk fiyatında önünü görebilmesi ve piyasanın düzenlenmesi ve güncellenmesi önem arz etmektedir.
Pamukta sürdürülebilirlik için, sanayicinin, pamuğunu iç piyasadan temin etmesi teşvik edilmelidir. Türkiye, sürdürülebilir pamuk üretimi için daha ucuza daha kaliteli pamuk üretmek zorundadır. Ayrıca bu sadece tarımsal hasıla ve katma değeri artırmak için değil, aynı zamanda, 19 milyar doları aşan cari fazla ve yüksek istihdamıyla ülkemizin en büyük sosyo-ekonomik öneme sahip sektörü olan tekstil ve hazır giyim sanayi için de gereklidir.
– Kütlü ve lif pamukta ürün güvenliği ve denetimini sağlamak amacıyla hazırlanmış olan Pamukların Kontrolüne İlişkin Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2012/25) ile Pamukların Standardizasyonuna İlişkin Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Dene-timi: 2012/27), günümüz şartlarına göre yenilenmeli ve mutlak surette uygulanması sağlanmalıdır. Pamukların, ürün denetmenleri tarafından yapılarak standartları belirlenmelidir.
– GMO Free Turkish Cotton (GDO’suz Türk Pamuğu) kalite kimliği kullanımı teşvik edilmelidir.
– Pamukla ilgili stratejik öneme sahip kararların ilgili birimler (Ticaret Borsaları ve Ziraat Odaları) ve Bakanlıklar arası koordinasyonla alınması ve uygulanması sağlanmalıdır. -Mehmet Durmaz-