Depremin ardından yeniden ayağa kalkmaya çalışan Hatay’da, TOKİ ve Emlak Konut öncülüğünde yürütülen konut projeleri tepki topluyor. Depremzedelerin avukatı Ecevit Alkan, ihtiyaç fazlası konut üretildiğini ve bu durumun halkta endişe yarattığını söylüyor.
Depremin ardından inşa edilen konutlar tartışma yaratıyor
6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’da yürütülen yeniden inşa süreci, TOKİ ve Emlak Konut projeleri üzerinden kamuoyunun odağı haline geldi. Özellikle çeper mahallelerde yükselen binlerce konut, depremzedeler tarafından sorgulanıyor. Avukat Ecevit Alkan, bu konutların ihtiyaç fazlası olduğunu ve kime yapıldığının açıklanmadığını belirterek, endişelerin arttığını dile getirdi.
İhtiyacın ötesinde üretim mi yapılıyor?
Avukat Ecevit Alkan, Hatay’da yalnızca ihtiyaca göre değil, çok daha fazla konut üretildiğini belirterek “30 bin, 40 bin, 50 bin konut inşa edildiğinde, insanlar bu evlerin kimler için yapıldığını sorguluyor” dedi. Özellikle rezerv alan uygulamalarıyla, Antakya’nın eski mahallelerinde başlatılan projelerin yeterince şeffaf olmadığını ifade eden Alkan, şunları sordu:
“Ben TOKİ’den konut aldığımda, Affan’daki, Sümerler’deki evime ne olacak? Eğer o bölgelerde yeniden inşa yapılmayacaksa, halk nerede yaşayacak?”
Çeper bölgelerde altyapısız konutlaşma
Alkan, Orhanlı, Toygarlı ve Dikmece gibi mahallelerde yürütülen projelerin temel hizmetlerden yoksun olduğunu da vurguladı. Bu bölgelerde yapılan binlerce konut, su, elektrik ve kanalizasyon gibi altyapı hizmetleri olmadan yükseliyor.
“TOKİ, sadece çeper mahallelerde 30 bin konut için ihale açtı. Dikmece’de ise 10 binin üzerinde yapı üretildi. Bu kadar yapı kimin için yapılıyor?” ifadelerini kullanan Alkan, şehir merkezinde ise Emlak Konut eliyle daha lüks projelerin yürütüldüğünü aktardı.
“Afeti ranta dönüştürüyorlar”
Alkan, afet bölgesinde yürütülen bu konut projelerinin, yalnızca barınma amacıyla değil, aynı zamanda ekonomik kazanç amacıyla hayata geçirildiğini savundu.
“Türkiye’de inşaat sektörünün hareketli olduğu nadir yerlerden biri Hatay. Ancak burada afeti fırsata çevirmek etik değildir” diyen Alkan, devletin ve özel şirketlerin, uluslararası yardımlarla yürütülmesi gereken bu projeleri ticari çıkar amacıyla kullandığını iddia etti.
Halkın kafası karışık, bilgi eksikliği büyüyor
Depremzedeler, yaşanan belirsizlikler nedeniyle konut hakları konusunda büyük bir bilgi eksikliği yaşıyor. Alkan, özellikle rezerv alan ilan edilen mahallelerde yaşayan insanların geleceğe dair net bir bilgi alamadığını, bu nedenle de kamuoyunda güvensizlik oluştuğunu belirtti. “Devletin görevi, vatandaşa güven vermektir. Ancak burada yapılan uygulamalar halkı daha da tedirgin ediyor” dedi.