Hatay’da yılda ortalama 8 kadın katlediliyor

Defne Kadın Emeği Derneği, şiddetle mücadelede kararlı bir devlet politikasına ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı Defne Kadın Emeği Derneği, kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddette korkunç artış yaşandığına dikkat çekti. Dernek açıklamasında, 2018 yılında ulusal ve yerel gazete verilerine göre 440 kadının öldürüldüğü, 317 kadının da cinsel şiddete maruz kaldığı belirtildi, kadın cinayetlerinin yüzde 85’ini kocalar, […]

Defne Kadın Emeği Derneği, şiddetle mücadelede kararlı bir devlet politikasına ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı

Defne Kadın Emeği Derneği, kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddette korkunç artış yaşandığına dikkat çekti. Dernek açıklamasında, 2018 yılında ulusal ve yerel gazete verilerine göre 440 kadının öldürüldüğü, 317 kadının da cinsel şiddete maruz kaldığı belirtildi, kadın cinayetlerinin yüzde 85’ini kocalar, sevgililer, eski eşler, ayrılmak istedikleri sevgililerin işlediği bildirildi.
2018’de baraj, göl kenarı, yol kenarı gibi yerlerde ölü bulunan kadın haberlerinin yaygınlaştığının, şüpheli kadın ölümlerinde artış olduğunun yer verildiği açıklamada, “2018’de öldürülen 440 kadından 131’i şüpheli olarak kayıtlara geçti ve failleri hala bulunamadı. İlimiz Hatay’da ise yılda ortalama 8 kadın katledilmektedir” denildi.
Katil, Buket Yıldız’ın erkek arkadaşı değil …
31 Aralık günü Haraparası Mahallesi’nde çöp konteynerinin yanında ceset olduğunu gören belediye temizlik işçilerinin, çuval içerisinde elleri ve ayakları bağlı cesedin bir kadına ait olduğunu belirlediğin hatırlatıldığı açıklamada şunlara değinildi: “Yine 3 Ocak tarihinde Ukrayna’nın Harkov kentinde üniversite öğrencisi olan Samandağlı Buket Yıldız ve İzmirli Zeynep H., yaşadıkları evde ölü bulundu. Kendilerinden üç gün haber alınamayan Buket ve Zeynep boğazları kesilerek vahşice katledilmişlerdir.
Öldürülen, gencecik yaşında hayattan koparılan üniversiteli 2 genç kızdan birisi olan Buket Yıldız, ısrarlı takip mağduruydu. Haberler her yerde öldürenin ifadesinde söylediği şekilde erkek arkadaşı diye çıkıyor. Ve aile gerçek olmayan bu yalan yüzünden ikinci kez yıkılıyor. Ölmeden önce ısrarlı takip şiddetine uğramış Buketin ölüsü de bu yalanla şiddete uğramaya devam ediyor. Basın, haberinin yaratacağı heyecanın peşinde ama gerçek haber hala en kaliteli haberdir. Ailenin bu feryadını herkese duyurmak isteriz.
Kadın cinayetlerindeki artışta bireysel silahlanmanın teşviki, silah kullanımının son yıllarda artması ve kadın cinayetlerine karşı somut adımların atılmaması nedenler arasındadır.
Kadına yönelik şiddette en büyük çözüm olan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı Koruma Kanunu etkin uygulanmıyor. Şiddete uğrayan kadını korumak için saldırgana en az 1 ay uzaklaştırma kararı çıkartılması; kadına barınak sağlanması, kadına yeni kimlik verilmesi gibi birçok düzenlemeyi içeren 6284 etkin uygulanmış olsaydı bugün kadınlar yaşıyor olacaktı. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sebep ve sonuçlarını yıllardır defalarca dile getirdik. Kadınlarla erkekler arası fiili eşitsizlik ve her türlü ayrımcılığın bir sonucu olan erkek şiddetine karşı acil olarak önlem alması gerektiğini belirttik. Ancak önümüze çıkan acı gerçek, sorunun çözümünün toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı bakış açısının değiştirilmesi gerekliliği ve bu konuda bir arpa boyu yol alamamış olmamız.”
Şiddete karşı caydırıcı yasal tedbirler alınmalı
Açıklamada, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesi için öneriler şöyle sıralandı: “Devlet, kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamalı. Aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmalı. Evde, sokakta, işyerinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumluları yargılanmalı ve caydırıcı yasal tedbirler alınmalı. Öldürülen ya da şiddet uğrayan kadınların; giydikleri elbiselerin rengi, makyaj yapmaları, evlerine bir saat geç gelmeleri, cep telefonuyla sıkça konuşması gibi nedenler tahrik sayılarak büyük ceza indirimleri uygulanmaktadır, toplumun en savunmasız kesimi olan kadın ve çocukların yaşam hakkına yönelen suçlarda ceza indirimi uygulanmamasını istiyoruz.
Mücadelemiz kadın cinayetleri ve şiddet son bulana kadar devam edecektir. Biz susmayacağız söz veriyoruz.” -Mehmet ÖZGÜN –

Exit mobile version