Türkiye’de, 11 Mart’ta tespit edilen ilk vakanın üzerinden yaklaşık 9 ay gibi bir süre geçti. Bugüne kadar açıklanan resmi verilere göre, 520 binin üzerindeki kişide koronavirüs tespit edildi. Bilindiği gibi Türkiye, 29 Temmuz’dan itibaren, PCR testi pozitif çıkan, ancak semptom göstermeyen kişilerin verilerini açıklamama kararı almıştı. Sağlık Bakanlığı, 25 Kasım tarihinden itibaren ise tekrar tüm pozitif vakaların sayısını açıklamaya başladı. Vaka sayılarının birden bire 30 binli rakamlara çıkması da buna dair, yaşanan tartışmalar da!
Açıklanan sıkıntılı tabloda yer alan illerden biri de Hatay. Bu konudaki son açıklama, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan geldi.
“Son haftada Adana’da vaka artışı yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 79. Hatay’da artış yüzde 125, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 86. Mersin’de artış yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 74. Samsun’da artış yüzde 35, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 81. Kastamonu’da artış yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 74. Risk kapımızda. Alışkanlıklarımıza teslim olmayalım. Kısıtlamaları fırsata çevirelim. Tedbirlere daha sıkı uyarak sağlık çalışanlarımıza destek olalım.”
Hatay ve diğer illerdeki tüm bu sorunlara bir nokta koyması beklenen aşı ise Çinli Sinovac şirketinin geliştirdiği ve Türkiye’de Faz-3 çalışmaları devam eden aşı! Bu aşıdan 50 milyon doz temini için sözleşmenin imzalandığını ve ilk aşılamalara bu ay başlanacağını açıklayan
Sokaktaki vatandaşın merakı ise biriken sorularda cevaplarını bekliyor. O sorulardan bir kaçı şöyle:
Aşı, Türkiye’ye ne zaman gelecek?
Farklı aşı çalışmalarını yakından takip eden Türkiye, bir “inaktif” virüs aşısının temini için sözleşme imzaladı, bir mRNA aşısı için de görüşmeler devam ediyor. Sözleşme yapılan Çinli SinoVac firmasının geliştirdiği Kovid-19 aşısının ilk kısmının Türkiye’ye 11 Aralık’tan sonra gelmesi bekleniyor.
“İnaktif aşı” ne demek?
Türkiye’de geliştirilen aşılardan ilk klinik çalışmalara ulaşan aşı, “inaktif” diye biliniyor. “Ölü aşı” olarak da adlandırılan inaktif aşılar, farklı hastalıklar için uzun yıllardır Türkiye’de uygulanan ve uzun dönem güvenlilikleri bilinen aşılar olarak açıklanıyor.
Aşıların güvenilirliği nasıl test edilecek?
Türkiye’deki bilim insanları ve Sağlık Bakanlığı, aşının menşeini değil, güvenilirliği ve etkililiğini yakından izliyor. Bir aşının Türkiye’de kullanıma girmesi, o aşıyla ilgili bütün çalışmaların yapılması anlamına geliyor. Aşılar konusunda verilecek kararları ve atılacak somut adımları, geliştirilen aşıların kısa ve uzun dönem güvenilirliği ile etkililiği belirleyecek. Aşılar geldiğinde, öncelikle, uluslararası akredite Halk
Aşılamalar ne zaman başlayacak?
TİTCK Laboratuvarları tarafından yapılacak incelemelerde, aşının güvenilirlik testlerinin olumlu çıkması ve Faz 3 çalışmalarının erken sonuçlarının açıklanması gerekiyor. Bunların ardından ortaya çıkacak veriler, TİTCK tarafından değerlendirilecek ve Türkiye standartlarına uygun bulunduğu takdirde, erken kullanım izni verilecek. Aşıların uygulanmasına bu aşamadan sonra geçilecek.
Önce kimler aşılanacak, aşılama çalışmaları nasıl yürütülecek?
Aşılama çalışmalarının dört aşamada yürütülmesi planlanıyor.
– İlk aşamada; sağlık çalışanları, 65 yaş üstü ile yaşlı, engelli, koruma evlerinde kalanlar ile kalabalık yerlerde yaşayanlar aşılanacak.
– Üçüncü aşama; 50 yaş altı en az 1 kronik hastalığı olanları, genç yetişkinleri, ilk iki grupta yer almayan sektör ve meslek çalışanlarını kapsayacak.
– Dördüncü ve son aşamada ise ilk üç grubun dışında kalan tüm bireyler aşılanacak.
Aşılara ücret ödenecek mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aşı için ilk etapta 50 milyon doz anlaşma yapıldığını, vatandaşların herhangi bir ücret ödemeden aşıya erişebileceklerini açıkladı.
Aşı, Türkiye’ye geldiğinde, normal hayata dönülecek mi?
Gelişmeler olumlu seyrederse, Türkiye, dünyada aşılama çalışmalarına erken dönemde başlayan ilk ülkelerden biri olacak. Ancak bilim insanları, aşı bulununca “her şey normale dönecek” diye beklenmemesi, tedbirlere devam edilmesi uyarısında bulunuyor. Tamer Yazar / AA