Hatay’ın gururu oldu… Dünya’ya İse Umut

Hataylı Bilim Adamı Prof. Dr. Uğur Şahin, kurucu ortağı ve CEO’su olduğu Almanya merkezli BioNTech firmasının Amerikan ilaç devi Pfizer ile birlikte yürüttükleri aşıda gelinen aşamayı anlatırken, ‘umut’ verdi, Ekim ortası veya Kasım ayı başını işaret etti. “Aşı, mükemmele yakın. Ekim sonu veya Kasım başında onaya hazır hale gelecek”… Bu ifade, salgının kavurduğu dünya coğrafyasının […]

Hataylı Bilim Adamı Prof. Dr. Uğur Şahin, kurucu ortağı ve CEO’su olduğu Almanya merkezli BioNTech firmasının Amerikan ilaç devi Pfizer ile birlikte yürüttükleri aşıda gelinen aşamayı anlatırken, ‘umut’ verdi, Ekim ortası veya Kasım ayı başını işaret etti.

“Aşı, mükemmele yakın. Ekim sonu veya Kasım başında onaya hazır hale gelecek”… Bu ifade, salgının kavurduğu dünya coğrafyasının umutla beklediği haber adına, Almanya merkezli BioNTech firmasının CEO’su ve kurucu ortağı, Hataylı Bilim Adamı Prof. Dr. Uğur Şahin’den geldi.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Kovid-19, havadan ziyade, solunum damlacıkları ile temas yoluyla bulaşıyor. Antibiyotiklerin işe yaramadığı Kovid-19 tedavisinde, henüz bir aşı da bulunmuyor. O nedenle, Prof. Dr. Uğur Şahin’in son açıklaması Türkiye ve Almanya kadar diğer dünya ülkeleri tarafından da merakla ve ilgiyle takip ediliyor.
-HANGİ AŞAMADA?-
Bugüne kadar Kovid-2019’u önlemek veya tedavi etmek için aşı ve spesifik bir antiviral ilaç bulunamadı. İlaç ve aşı geliştirilmesine yönelik çalışmalar ise aralıksız olarak yürütülüyor, olası aşılar ve bazı spesifik ilaçlar ise klinik araştırmalarla test ediliyor. Ancak şu ana kadar somut bir sonuç, hiçbir ülke kamuoyu ile paylaşılamadı.
Tam da bu tabloda devreye giren ilaç firmalarından biri de Almanya merkezli BioNTech oldu ve aşı konusunda oldukça önemli mesafeler kat etti, hatta şu ana kadar en etkili sonuca ulaşan da firma oldu.
Amerikan ilaç devi Pfizer ile birlikte yürüttükleri aşıda gelinen süreci, Amerikan yayın kuruluşu CNN’e anlatan Prof. Dr. Uğur Şahin, geliştirdikleri aşının Ekim ortası veya Kasım ayı başında yasal onay için hazır olacağını, ardından aşılamaya başlayabileceklerinden emin olduklarını söyledi. Şahin, geliştirdikleri ‘BNT162’ adlı aşının mükemmele yakın olduğunu ve yılsonuna kadar 100 milyon doz, 2021’de de 1.3 milyar doz sağlamayı planladıklarını belirtti.
-İZİNLER-
Aşının, hem genç yetişkinlerde hem de yaşlılarda antikor tepkilerinin şimdiye kadar en az yan etki ile güçlü olduğunu kanıtladığını ifade eden Prof. Dr. Şahin, şöyle devam etti:
“Güvenli bir ürünümüz olduğuna inanıyorum ve bence, bu aşı etkili olacak. Ülkeler, acil kullanım için bu aşılara yakında izin verecektir. Sık sık ateş görmüyoruz. Aşı denemelerine katılanların yalnızca küçük bir kısmında ateş var. Ayrıca baş ağrısı veya yorgunluk hissi gibi çok daha düşük semptomlar görüyoruz. Bu tür aşılarda görülen semptomlar geçicidir. Genellikle bir veya iki gün gözlenir ve sonra kaybolur.”
-DENENİYOR-
ABD, Temmuz ayında, 100 milyon doz COVID-19 aşısı üretmek için Pfizer ile 1.95 milyar dolarlık (16.6 milyar TL) bir anlaşma yaptıklarını duyurmuştu. ABD Başkanı Donald Trump da, koronavirüs aşısının 3 Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimlerine kadar hazır olacağını söyleyerek, bu tarihi vurgulamıştı.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, Pfizer ve BioNTech’in aşısı, dünya çapında yapılan klinik denemelerdeki 34 aşıdan biri. Aşı için piyasaya çıkmadan önceki son aşama olan 30 bin kişilik Faz 3 denemelerine Temmuz ayında başlanmıştı.
-3 AŞAMADA-
Bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi için 3 aşamada insanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor. Klinik denemelerin ilk aşamasında, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde, aşının güvenli olup olmadığı ve olası yan etkileri araştırılıyor. İkinci aşamada, güvenilirliği doğrulanan aşının etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem, binlerce denekle tekrarlanıyor. Tüm bu süreç, aylar ve hatta yıllar alabiliyor.
-29 AŞI ADAYI-
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 20 Ağustos itibariyle, dünya genelinde Kovid-19’a karşı 30 aşı adayı klinik deneme, 139 aşı adayı ise klinik öncesi değerlendirme aşamasında bulunuyor.
-UĞUR ŞAHİN-
Prof. Dr. Uğur Şahin, 19 Eylül 1965 İskenderun doğumlu. 4 yaşında ailesiyle Almanya’ya geldi. Ailesi, Köln’de, Ford fabrikasında çalışıyordu. Prof. Şahin, daha genç yaşlarda, bilimsel araştırmalara ve deneylere duyduğu ilgiyle dikkati çekti. Kanser üzerine Alman televizyonunda hazırlanan ‘Ölümsüzlük Öldürücüdür’ programını izleyen Uğur Şahin, 19’uncu yüzyılda modern bağışıklık sistemini bulan ve kansere karşı ilk kez kemoterapiyi geliştiren Paul Ehrlich’i kendisine örnek alarak tıp okumaya karar verdi. Köln Üniversitesi’nde okudu. Profesörünün teklifi üzerine, Homburg Saar’daki üniversitede çalışmaya başladı. Kansere karşı araştırmalarla adını duyuran Prof. Uğur Şahin, kanserli hücreyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayırıp, kanserli hücreyi yok eden bir aşı geliştirdi. Göğüs, kalınbağırsak, akciğer, pankreas ve prostat kanserinde hastalıklı hücrelere karşı savunmaya geçen antikorlar üzerinde çalışma yürüten Prof. Şahin, eşi Dr. Özlem Türeci ile birlikte, melanom adı verilen cilt kanserine karşı bir aşı üzerinde çalışma yürütüyordu. Prof. Şahin, koronavirüsün yayılması üzerine, bu alana yöneldi. Prof. Şahin, 1996’da Nobel Tıp Ödülü alan İsviçreli Bilim Adamı Rolf Zinkernagel ile birlikte çalıştıktan, 2008’de BioNTech şirketini kurdu. BioNTech’de bugün, 80 civarında bilim insanı kanser üzerine araştırmalar yapıyor. -Tamer Yazar-

Exit mobile version