xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwinbetonred bizbet

Hatay’ın yürüyüş rotaları yok!

Eldeki listenin de dışındayız…

Eldeki listenin de dışındayız…

Türkiye; arkeoloji, tarih, kültür ve doğayı birleştiren birçok uzun mesafeli yürüyüş rotalarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Bu yürüyüş rotaları, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Peki, Hatay bu özel ve turistik haritanın neresinde? Birilerinin dediği gibi, Hatay zaten bu haritada hiç olmadı mı?

Hatay coğrafyası; binlerce yıllık bir geçmişe, katmanlarla birbirinden ayrılmış imparatorluklara, henüz kazı çalışmalarına başlanmamış antik kent fısıltılarına, dünyanın en görkemli mozaiklerine, eski Roma’nın en nadide eserlerine, inanç turizminin en can alıcı mimari örneklerine sahip, özel bir adres. Ancak konu, bu zenginliğin yanından ilerleyen “tarik ve kültür” öncelikli yürüyüş rotalarına gelince, söylemler değişiyor!

Bu yürüyüş rotaları, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Ancak bu turist kalabalığının yanı başındaki Hatay, bu özel ve turistik haritanın neresinde, net değiliz! Bizim, buna dair yürüyüş rotalarımız var mı, bu konuda hiç net değiliz!

-LİSTEDEKİLER!-

> Hatay’ın ‘neresinde’ olduğunu sorguladığımız yürüyüş rotalarının ilki, Fethiye-Ovacık’tan başlayan Likya yolu (555 km). Bu yol, Antalya Geyikbayırı Köyü’nde bitiyor. Adını Likyalılardan alan yol, 30’a yakın parkura sahip. Likya yolunu, ortalama 25-40 gün arasında yürüyebilirsiniz.

> Hitit Yolu (385 km), eski kervan ve göç yollarından geçiyor. 17 parkura sahip Hitit yolunun bazı parkurları şunlar; Boğazkale-Hattuşa-Şapinuva, Alacahöyük-Alaca-Şapinuva, Boğazkale-Alacahöyük.

> Ankara Gordion’dan başlayan Frig Yolu (506 km), Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar’a kadar uzanıyor. Parkurlar: Seydiler-Yazılıkaya, Yenice-Yazılıkaya, Yazılıkaya-Gordion.

> Efes Antik Kent’inden başlayan yol (700 km), 49 parkura sahip. Rotadaki bazı antik kentler: Ephesus, Kolophon, Lebedos, Teos, Klozomenai Erythrai ve Phokaia.

-BİLGİ DE YOK!-

Konuya ilişkin konuşan bir turizmci, şunları söyledi:

“Zengin doğası, ormanları, açık havaya yayılan tarih ve kültür hazineleriyle, Hatay coğrafyası hem yeni başlayanlar hem de profesyoneller için tam bir trekking cenneti aslında ama… Bizler çok farkında değiliz bu durumun ya da uğraşmak istemiyoruz. Gelenler, biraz Uzun Çarşı’ya uğrasın, diyoruz! Ardından belki müzeye giderler, diye bekliyoruz.

Mesela Saint Simon Manastırı ya da Dor Mabedi gibi alanlar, gelenlerin çoğunluğu tarafından görülmeden geride bırakılanlar. Neden? Çünkü bulundukları yerler itibariyle zor noktalar ve ulaşımları da zor. Bizim bunu yapabilmemiz lazım işte. Hatay’ın her yerindeki turizm adreslerini ulaşılabilir kılmamız gerekiyor. Ama bunu yaparken de hepsini ziyarete hazır, temiz ve bakımlı tutmamız gerekiyor.

Ve gelelim sizin sorduğunuza… Yürüyüş rotalarına.. Var mı? Vardır! Vardır da… Neredeler, ne haldeler, bilen yok sanırım! Ya da böyle bir turistik açılıma şu ana kadar ihtiyaç olmadığı düşünüldüğünden, buna dair bir çalışmamız yok diye düşünüyorum!

Zaten İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün de olduğu Kültür binasının Hatay’ın merkezindeki haline bakınca, Hatay coğrafyasının nasıl bir merkezden yönetilmeye çalışıldığını daha iyi anlıyorsunuz! Bina, resmen dökülüyor! Sıvalar yer yer yok, alttan demirler çıkmış! Anlayacağınız, yolun bakımsızlığı da önemli ama… O yola çıktığınız araç da önemli! Özetle, yol da kötü araç da!

Her şeyin, herkesin, biraz durup düşünmesi gerekiyor. Çünkü bu sene de bitti! Bu senenin turizm beklentileri de kendi rakamlarını netleştirdi! Şimdi artık gelecek sene için ne istiyoruz, bunu tartışalım! Hedefimiz ne, bunu da!”

Tamer Yazar