Evet. Hatay’la sorunun ne? Sorumlusuna herkes bu soruyu sormalı. Sen Hatay’a bunca kötülüğü ettin, etmektesin ama Hataylı sana ne yaptı?
Bu insanlar dededen, nineden toruna konteynerlerde mi yaşayacaklar? Yıkıntıların arasında nasıl umut besleyebilirler? Toz, çamur, elektriksiz, susuz, üretimsiz kent. Hangi uygar hükümet, ülke yönetimi deprem yıkımına yakınlarını kurban vermiş insanlara aldatılacak, sömürülecek, tutunacağı mülküne, gelirine, bağına el konulacak hedef gözüyle bakarak davranır? Kaldı ki beton bloklar altındaki, yüzde ne kadar bilemem ama pek çok insan yardım edilmediğinden donarak öldü. İnternette bant daraltıldığından çocukların babalarına imdat çığlığı günler sonra, çocukların ölmesinin ardından ulaştı. Bu acılar dile gelmez. Şurası çok açık, yapılanlar acımasızlıktır, sorumsuzluktur, düşmanlıktır. Başka açıklaması da anlamı da yoktur. Bu kötülükleri ilk yaşadık, yaşıyoruz. Yeni bir örnek de oluşturmakta gecikilmedi. Hataylı yüz binler konut beklerken Hatay’a “külliye” yapımına başlandığı haberini aldık (Çağdaş Bayraktar, Cumhuriyet, 20 Nisan 2025).
Bunlar külli azıttılar anlaşılan. Halka bu denli kötülük edilmez. Halk deniz gibidir. Dolguyu gün gelir kusar. Kabul etmez. Halk dolguyu geri almasını bilir.
“Külliye” denince tabii planda yüzlerce kişilik cami, yemek yeri var. Olmaz mı? İsrail protestosuna izin vermeyip, gazla saldıranlar, protestocu kadının başörtüsünü, türbanını makaslayıp kesenler külliye sevdasından geri durmuyorlar… Ya yüzer kişinin can verdiği sahte yapıların sözde yapıcılarının serbest kalmalarına ne demeli… Bu tüze dışılığın kıyıcılığını anlamak için hukuk fakültesi bitirmeye gerek var mı?..
Bugünler Hıristiyan yurttaşlarımızın dinsel törenleri yaşanıyor. Din bezirgânı için ne başka dinler var ne din dışılık ne laiklik var. Halk uyandı derler ya evet uyandı. Geç mi erken mi bilemem ama uyandı.
Aslında Hatay’da dinlerin sıradan algılanışı, uygulanışı yoktur. Tümünün harmanlandığı insancı bir din ve yaşam anlayışı egemendir.
Binlerce yılın birikimidir bu üstün düzey.
Çabamız her yazıda yıkım acısından söz etmemek, yaşam sevinci uyandırmak, sanatın, inceyazının güzelliğinden güç sağlamak yönünde ama ne gezer; anımsatmak zorunda bırakıyorlar.
,
YORUMLAR