Hataylı Otizmli Piyanist

CSO Sahnesinde Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doktora yapan, “müzikal deha” olarak literatüre giren otizmli piyanist Buğra Çankır, arkasından gelecek otizmli kardeşlerine de “asla vazgeçmeyin” diyerek, ışık olma görevi üstlenmiş durumda. Hatay’da otizmli olarak dünyaya gelen, ailesinin çabası ve özel eğitim yoluyla önemli bilgi ve beceriler elde eden Buğra Çankır, 10 yaşındayken, California Üniversitesi’nin […]

CSO Sahnesinde

Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doktora yapan, “müzikal deha” olarak literatüre giren otizmli piyanist Buğra Çankır, arkasından gelecek otizmli kardeşlerine de “asla vazgeçmeyin” diyerek, ışık olma görevi üstlenmiş durumda.

Hatay’da otizmli olarak dünyaya gelen, ailesinin çabası ve özel eğitim yoluyla önemli bilgi ve beceriler elde eden Buğra Çankır, 10 yaşındayken, California Üniversitesi’nin yaptığı “mutlak kulak” testinden en yüksek puanı aldı. Doğadaki tüm seslerin frekanslarını ayırt edebilme yeteneği 2007’de Wisconsin Medical Society tarafından tescil edilen Çankır, “müzikal deha” olarak literatüre girdi.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuvarı’nı büyük bir başarı ile bitiren, okulunu bitirir bitirmez mezun olduğu konservatuvarda öğretim görevlisi olan otistik Buğra Çankır, otizmin getirdiği öğrenme güçlüklerine rağmen, formel müzik eğitimi aldı.

Çankır, eğitim süreci devam ederken, Dünya Engelliler Piyano Yarışması’nda 2 kez finale kalarak, Türkiye’ye bronz madalya getirdi. Bu başarıların ardından Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doktora eğitimi de almaya başlayan Buğra Çankır, dün ilk kez bir konçerto seslendirerek, önemli bir başarının altına daha imzasını attı.

-SAHNEDE-

CSO Ada Ankara Mavi Salon’daki konserde, Çankır’a, CSO Şefi Cemi’i Can Deliorman’ın yönettiği Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Orkestrası eşlik etti. Genç sanatçı, Bach’ın 5 Numaralı Fa Minör Piyano Konçertosu’nu müzikseverlere sundu.

-HAYATIN NOTALARI-

Buğra Çankır’ın konsere hazırlık sürecini, babası Kemal Çankır anlattı. Birçok kez yabancı ülkeden davet alan, uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden Buğra’nın, ilk kez bir konçerto seslendirdiğini belirten baba Çankır, “Bu konserin içerisinde, müzikten başka bir hayat mücadelesi, bir yaşanmışlık, bir serüven var aslında” dedi.

Bir baba olarak çok gururlu ve mutlu olduğunu dile getiren Kemal Çankır, konserin kesinleşmesiyle beraber, büyük bir heyecan ve coşku yaşamaya başladıklarına işaret etti, bir baba olarak çok onur duyduğunu anlattı. Oğlunun, otizmlilerin, eğitim verilmesi durumunda “başarabilir bireyler” olduğunu topluma gösterdiğine işaret eden Çankır, “Arkasından gelecek otizmli kardeşlerine bir ışık olma görevi üstlenmiş durumda” dedi.

-MOTİVASYON KAYNAĞI-

Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü, Konserin Sanat Yönetmeni Prof. Dr. Erhan Özden ise şunları söyledi:

“Buğra, çok özel bir öğrenci. Absolut (mutlak) kulağa sahip. Çocukluğundan bu yana gelen bir piyano icracılığı var. Kendini hemen fark ettirecek bir potansiyele sahip. Bu türdeki özel nitelikteki çocuklar, sanat eğitiminin gelişmesi açısından çok önemli. Çünkü bu çocuklar, bizim öngöremediğimiz, hissetmediğimiz özel yeteneklere sahip olabiliyor. O yüzden Buğra’nın bu konserdeki performansı, bizim açımızdan da dinleyiciler açısından da hem farkındalık hem de çok önemli bir motivasyon…”

Konserin hazırlıklarının keyifli ama yoğun geçtiğini anlatan Prof. Dr. Erhan Özden, “Çocuklar günde 10 saat, 12 saat, 14 saat piyano çalışabiliyorlar. Çalgılarıyla hemhal olabiliyorlar. Bu da ciddi bir efor” dedi. Özden, Buğra Çankır’ın da bu konser için günde en az 7-8 saat çalıştığını dile getirdi.

Tamer Yazar / AA

Exit mobile version