Hatayspor’a, süper ligde son 4 hafta olağanüstü mucize sonuçlar gerçekleşmezse muhtemelen Türkiye 1.ligine düşmüş gözüyle bakılabilir
Sporda elde edilen başarının sahibi çok olur, tablo kötü ise herkes gözden ırak olmağa çalışır, Suçlu aranır ama bulunamaz..Hatayspor’un bugünkü durumunda da “Takımın bu hale gelmesinde suçlu benim yada bizim de payımız var” diye kimseler söylemeyecek herhalde..
Bana göre, Hatayspor düşüyorsa bunda: kulübün başkanı, yöneticisi, Teknik direktörü, teknik heyeti, futbolcusu, Hatay’ı yönetenler, Hatay’ın siyasetçileri, yeni seçilen Hatay BB yönetimi, destek yapabilecek durumda olmasına rağmen destekte bulunmayanlar, Mersin’deki maçlara gidebilecek durumda olmalarına rağmen gitmeye üşenerek yeni casino siteleri maçları TV başından izlemeyi yeğleyenler, kısacası herkes suçlu..
En tepeden başlayalım..
Kulübün onursal başkanı Lütfü Savaş sık sık “Türkiye’de Dolar düşer, ama Hatayspor düşmez” sözünü sıklıkla tekrarlayarak kimsenin endişe etmemesini söylerken acaba bugünleri görebiliyor muydu?
Ligin ilk 8 haftasından sonra üst üste alınan kötü sonuçlar bugünkü tablonun habercisiydi. Hal böyle iken,kadronun yetersiz olduğu görülmesine rağmen: “Bertuğ, Lamke Ze, Saba Lobjanidze, El kaabi” gibi sonucu değiştirecek klas futbolcuların serbest bırakılması yada satılması, eldeki Ruben Rıberıo gibi bir usta futbolcunun ikna edilmesi için gereken çabanın gösterilmemesi, ara transferde takımda görülen eksiklerin karşılanmaması (6 yeni isim alındı, hiçbiri Hatayspor’a skor katkısı yapamadı, isabet sıfır) bugünkü olumsuzlukta etken faktörler..
Hatayspor’un bu sezon birçok maçta hakem hatası ile puanları çalındı. Uzağa gitmeğe gerek yok. Son 3 maça bakalım:
R.Başakşehir maçında taç atışı sırasında Maksimoviç’e ceza sahasındaki hareket Penaltıyı gerektirir, Antalyaspor maçında Hatayspor futbolcusunun ceza sahasına girerken çizgi üzerinde rakip defans oyuncusunun ters ayak darbesiyle yere düşürülmesi penaltıyı gerektirir, Galatasaray maçında Rivas’a, 6 pasın köşesinden şutunu atacağı sırada Barış Alper’in arkadan topuk müdahalesi direk penaltıyı gerektirir, Bunları çoğaltmak mümkün, Hatayspor’a haksızlıklar yapılırken, hakemler Bordo-beyazlı ekibin sahada puanlarını çalarken kimin sesi çıkabildi?
Üç büyüklerin hakemleri, federasyonu baskı altında tutarak şampiyonluklar elde ettiklerini bilmiyor muyuz? Bu noktada Hatayspor yönetimi gasp edilen haklarını koruma adına sesini çıkartamadığı gibi, taraftarı da iç saha maçlarında takımına desteğini gereği gibi yapamadı, hakem ve rakip takımlar baskı altına alınamadı, Hatayspor taraftarı futbolcusunu motive edemedi.
Mersin’deki Fenerbahçe maçında Mersin Valiliği ile Hatayspor kulübünün :”Maçlara Bordo-beyaz dışında hiçbir takımın forma, atkı, bere”si ile maça girilemeyeceği kararı alınmasına rağmen, yönetim sarı lacivertli kulübe de özel tribün ayarlayarak Mersin stadında 25 bin seyircinin 23 bininin Fener lehine tezahürat yapmasına vesile olundu, 2-3 bin kişilik sahasında azınlık kalan Hatayspor taraftarının sesi duyulamadı bile..
Yönetimin bu tarihi hatası yanında Mersin Valiliği İl Spor Güvenlik kurulunun aldığı kararı uygulamaması ve Mersin stadı tribünlerinin sarı lacivert renk bayrak flamalarıyla donatılması canımızı sıkmadı mı? Hepimizi Üzmedi mi?
Ben çok iyi Fenerbahçeli olmama rağmen bu tabloyu gördüğüm zaman Hatayspor adına utandım..
Siz bu atmosferde futbolcunuzdan; “Çık Fenerbahçe karşısında aslanlar gibi mücadele et” diyebilir misiniz? Ya da deseniz de verim alabilir misiniz?
İşte bu tablonun sorumlusu kulübün başkanı, onursal başkanı ve yönetimdir..
Kimi maçlar taraftarın desteği ile alınır. Bana söyler misiniz?
Bu sezon Hatayspor hangi maçı taraftarının futbolcusuna desteği, motivesi ile kazandı?
-Hiç…
Deprem felaketi yaşayan Hataylı sporsever, iaşe, barınma, geçinme derdinde iken Maç Onun neyine?
Çok doğru..
Ancak durumu iyi olup gidebilecek iken gitmeye üşenenler, Hatayspor maçlarını TV başından izlemeyi yeğleyenlere ne demeli?
Siz ancak klavye başında tahrik yarışında boy gösterebilirsiniz..
Burada sayıları çok az olan Hatayspor sevdalıları, fanatiklerine özel paragraf açarak haklarını teslim etmem gerekir ki, içeride-dışarıda her maça gittiler yada gitmeğe çalıştılar.. Asıl onlar Teşekkürü hak etti..
Teknik direktör Volkan Demirel’e gelince;
Hep umut aşıladı, ilginç söylemleriyle de merak içinde bıraktı..
Bir kere kurduğu kadro Süper lig düzeyinde değil..Mevcut 11’de en fazla 4-5 futbolcu süper lig topçusu, gerisi 1.lig hatta 2.lig futbolcusu kalitesinde
Ara transferde alınanların tamamı da 1.lig düzeyinde..Hiçbirinin kurtarıcı özelliği yok. Oysa Hatayspor’un ara transferde kurtarıcı,” İMDAT “mesajına karşılık verecek futbolculara ihtiyacı vardı.. Alınanların hiçbiri beklentileri karşılamadı..
Dolaysıyla Volkan Demirel’in sürekli olarak “:Bu kadroyu ben kurdum, futbolcuları ben seçtim, ben aldım. Çok genç kadromuz var, Hatayspor’un 3-4 yılını kurtardık” şeklinde gururlandığı söylemleri havada kaldı..
Tek kelimeyle Hatayspor kadrosu yetersiz..
Hatayspor’un bu sezon 4-5 maçta son dakikalarda hatta uzatmalarda yediği gollerle puanlar kaybetmesinin de faturası futbolcular kadar takımı maç bitene kadar diri tutamayan teknik heyete çıkar..
Peki son dakikada kaçırılan penaltılar, kale sahasında rakip ağlara gönderilemeyen toplardaki beceriksizliğin sorumlusu kim?
Futbolda şanssızlığın önüne geçemezsiniz ama beceriksizliğin önüne geçmeniz mümkün.
Futbolcu idmanlarda sıkı şekilde çalışırsa, kendini maçlara hazırlarsa, Yönetim ödemesini zamanında yaparsa, teknik heyet futbolcusunu geliştirirse, taraftarı tribünde desteğiyle motive ederse, futbolcu da arkadaşlarıyla yardımlaşarak maça odaklanırsa yüksek moral motivasyonla beceriksizce kaçırılan fırsatlar bu kez golle sonuçlanabilir.. İşte Hatayspor’da kaçırılan, atılamayan gol fırsatlarında bunlar etken değil mi?
Son R.Başakşehir maçı öncesine gelelim..
Hatayspor futbolcularına alacakları ödenemiyor.. Haliyle,Futbolcu zamanında parasını alamadığı zaman verimi düşer, motivasyonu güçleşir.. Futbolcular haftalardır para bekliyor,
Spor kulis bilgilerine göre, Onursal başkan Lütfü Savaş, iktidar yanlılarına, Büyükşehir yöneticilerine haber gönderiyor gönderiyor:
“Para desteği yapın, takımı düşmekten kurtaralım”..
İktidar kanadı ve Büyükşehir başkanı Mehmet Öntürk’ün yakın çevresinin yanıtı: “Yetkiyi bize verin, kongreye kadar takımın yönetimini aktif olarak biz üstlenelim para sıkıntısını giderir, takımı düşmekten kurtarırız”. şeklinde..
Aynı kaynaklara göre; Lütfü Savaş ve ekibi; ”Siz bize para bulun, takımı ligde tutarız” şeklinde yanıt veriyor..
Bunun üzerine Hatay BB başkanı Mehmet Öntürk, Ankara’yı arıyor ve Spor toto teşkilatından Hatayspor’a 30 milyon TL kaynak buluyor, ancak bu paranın kulüp kasasına hafta sonu olması dolaysıya girmesi gecikince futbolculara ödemeleri, maç öncesi için söz verilmesine rağmen R.Başakşehir maçı öncesi yapılamıyor..
Siz bundan sonra futbolcuya, hele yabancılara istediğiniz kadar” Paranız Pazartesi-Salı günü tamam” deyin anlatamazsınız, futbolcunun maça odaklanmasını sağlayamazsınız. Peki bu olay futbolcuların verimini düşürmez mi? Motivasyonlarını etkilemez mi? Bal gibi etkiler..
Takımlarda şanssızlıklar, üst üste kötü sonuçlar alınınca gelenektir “Taze kan” adı altında Teknik heyet değişikliğine gidilir.. Bu Hatayspor’da neden gerçekleşmedi? Hoca Volkan Demirel .”İstifa etmem gerekirdi Ama!..” diyor gerisini getirmiyor.
Soru işareti!..
Şimdilik bu kadar..
Artık son 4 hafta futboldaki mucizeleri beklemekten başka yapacak bir şey yok..