Peki, kaldırımlarımızı yapsak ya!
2011 senesinden bugüne oldukça farklı evreler geçiren ve her süreçte şekli de şemali de değişen Antakya’nın Atatürk Caddesi için ‘dili olsa da konuşsa…’ diyenler, caddenin ne olacağının karmaşasında unutulan yıkık-dökük kaldırımların ne zaman yapılacağını soruyor.
Son bir haftadır yolu Atatürk Caddesi’nden geçenleri, sık sık değişen, değiştirilen bir trafik akışı karşılıyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin bir türlü oturtamadığı trafik düzeninde ‘olması gerekeni’ aramaya devam eden uzmanların ilk gün uygulaması sırasında, ortasında ‘araçlar için yaratılan bir park alanı’ ile herkesi şaşırtan Cadde, şimdilerde klasiğine dönmüş durumda! Yolun orta yerini dubalarla ikiye ayıran ve çift yön uygulamasını da son birkaç gündür bu şekilde deneyen Belediye yetkililerinin, son karar öncesinde daha kaç projeyi hayata geçireceği ve vatandaşın beğenisine sunacağı ise merak ediliyor.
-ŞİKÂYET ÇOK!-
Konuya ilişkin fikrini aldığımız vatandaşlar konuşsun mu?
C.U. > Allah’tan havalar güzel. Yoksa inanın bu tür uygulamalar için berbat bir mevsimsel tercih! Keşke en başından bu duruma getirmeselerdi. Esnafı kaçırdılar, insan kalabalığını da bu uygulamalar yüzünden azalttılar ve en sonunda da 
-N.S. > Yoldan vazgeçtik… Annemle gün içinde yürüyoruz ve her inşaat alanının olduğu yerde kaldırımlar savaştan çıkmış gibi. Bu kadar kötü bir şehircilik olabilir mi? Bir de burası en can alıcı kent noktalarından bir tanesi. Herkesin gözü önünde! Bari burada makyajı düzgün yapsalar! En çok da şu otelin yeri… Sanki köy yerindeyiz! Tamam, yıktınız, bari düzgün bir şekilde temizleyin alanı. Buradaki kaldırımı, kullanılabilir hale getirin. Bu şehrin yaşlısı var, engellisi var, çocukları var… Yani, ne diyeyim ki!
S.M. > Bir zamanlar bu cadde için ‘prestij’ kelimesini kullanmışlardı. Özel ağaçlar, fıskiyeli havuzlar ve daha neler neler! Bir 6-7 sene oldu mu? Fazla da oldu galiba! Şimdi hale bakın… Biz, o ‘prestij’ kısmından da vazgeçtik, ama yaşanabilir, ulaşılabilir bir kent kısmındayız.
G.O. > Engelli bir birey olarak, her şartta zorlanıyorum. Ama en azından kaldırımlar üzerinden ilerlemek bir şekilde mümkünken, şimdi onu da yapamıyoruz. Aylardır bu kırık haller devam ediyor. Geçen birine söyledim, ‘yazı yazın’ dedi bana! Yazı yazmak mı? Caddenin 
S.N > İlk projeyi hatırlıyorum, hani şu geçen uyguladıklarını! Ortasında park olanı! Bir kere, paylaştıkları fotoğraflarda orta alana verdikleri pay o kadar fazlaydı ki, görseli müthişti. Hatta öyle bir proje çizmişler ki, orta park yerinde palmiyeler ve yeşil alan bile vardı! Ama gerçeğinde, arabanın park edeceği alanın dışında başka da bir alan yer almadı! Demem o ki, paylaştıkları proje, kağıt üzerinde farklı, gerçeğinde ise çok farklı! Bunu nasıl beceriyorlar, merak ediyorum.
-T.H. > Hepsinden öte başka bir şey soracağım ben. Yolları yaparlar, kaldırımları tamir ederler, ki ne zaman bilinmez ama… Asıl nokta şu ki… Bu projeleri İstanbul Teknik Üniversitesi ile beraber yapıyorlarmış, doğru mu? Peki, bu kentin 2 üniversitesi yok mu? Onlar niye bu çalışmada yoklar? Niye fikirleri alınmamış? Bence eğri oturup doğru konuşalım, ama en çok da bunu!
-HANGİ PROJE?-
Şimdi merak edilen, vatandaşların şikayetleri ve beklentileri doğrultusunda nasıl ve hangi projenin, bir zamanların ‘prestij caddesi’ ünvanlı Atatürk Caddesi’nde hayata geçeceği! Tabi tüm bunlar beklenirken de, kaldırımların hangi ara yapılacağı da!
Hatay Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi Kurulu (UKOME) kararıyla gündeme alınan ve İstanbul Teknik Üniversitesi işbirliğinde projelendirilen çalışmanın yeni bir ‘yap-boz’ durumu yaratmaması adına, son kararın vatandaşın ‘onayına’ sunulup sunulmayacağı ise bir diğer merak konusu! -Tamer Yazar-