Hırs bir hastalıktır. İnsanın gözünü bürümeye görsün.
İnsanın gözünü kaplayınca ona yaptıramayacağı hiçbir şey olamaz.
Hırs, ihtirasa dönüştüğünde de önüne konulan bütün engelleri aşabilmek için ne mümkünse onu yapmaktan da bireyi çekindirmez.
Son günlerde gördüğümüz manzara, bize bunu hatırlattı.
Sosyal medyaya baktığımızda bunları kolaylıkla görebiliyoruz.
İnsanın gözünü hırs bürüdüğü an, hiçbir şeyle yetinmemeye başlar.
Bulunduğu yeri beğenmez.
Bulduğu imkanlarla yetinmez.
Çok, daha çok ister.
Buldukça da daha da fazlasını arzu eder.
Bu böyle devam eder.
Devam ettikçe de bir batağa saplanır.
Ancak bataklığa saplandığının farkında dahi olamaz.
Ta ki; gerçekle yüz yüze gelene kadar.
Gerçekle yüz yüze geldiğinde ise, iş işten geçmiş olur.
Bataklığa saplandıkça saplanır. Boğulmaya başladığının farkına bile varamaz.
Bunun içindir ki; kurucu liderimiz bize çağdaş eğitimi öğütlemiş.
Çağdaş eğitimi gerçek anlamda almış olanlar, gözlerini hırsın bürümesine izin vermezler. Kendilerini frenlemeyi bilirler.
Konumlarına göre bulduklarını kabullenir ve onunla yetinmeyi bilirler.
Bunu yaparken de, neden böyle şeylerle karşılaşıyoruz sorusunu sorar ve tatmin edici cevaplar bulmak için araştırma yaparlar.
Suskun kalmazlar.
Araştırırlar.
Konuşurlar.
Neden sorusuna yanıt ararlar ve sonunda da yanıtını bulurlar.
Dikkat edin, gözlerini hırs kaplayanlar kimlerdir?
Çağdaş eğitim almayanlardır.
Çağdaş eğitimi içlerine sindiremeyenlerdir.
Şöyle bir etrafımıza baktığımızda bunlarla karşılaşmış oluruz.
Bakınız karşılaşılan manzaraya.
Fonlar kuruluyor.
Milyonlar havalarda uçuşuyor.
Bilinmiyor ki, bu işin bir sonu yok.
Taşıma su ile değirmen dönmez.
Değirmeni döndürmeye çalışırsan bile bir yerde tıkanırsın.
Yolun sonuna geldiğini fark ettiğin an ise, iş işten geçmiş olur.
Fon kuranlar.
Hayal dünyasında gezenler.
Hayal peşinde koşanlar.
Bu gerçekle karşılaşacaklarını görmeli, bilmeli ve hatırlamalıdır.
Zararın neresinden dönülürse kardır sözünü unutmamalıdırlar.
Sadece kendilerine değil, çevrelerine de zarar verdiklerini unutmasınlar.
Unutmasınlar ki; daha fazla batağa saplanmadan durmayı bilsinler ve kendileri ile birlikte kendilerine güvenenleri de daha fazla zarara sokmasınlar.