Tek adam yönetiminin egemen olduğu ülkelerde olduğu gibi bizde de aynısı oluyor.
Tek adam tarafından uygun görülen ve bunun sonucu olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne
sevk edilen bir yasa var.
Yasanın adı öğretmenlik meslek kanunu.
Bu kanunda değişiklik öngörülüyor. Bu yasa ile öğretmene yeni haklar tanınmıyor.
Aksine öğretmene tanınmış olan hak ve yetkiler budanıyor, elinden alınıyor.
Neler var bu kanunda?
Neler yok ki!
Disiplin cezalarında değişikliler var.
Öyle ki; öğretmenin diplomasını elinden almak bile söz konusu olabilecek.
İşte bu yasa ile öğretmen hizaya getirilecek imiş?..
Zaten tek adam yönetiminin egemen olduğu ülkelerde buna benzer olaylara pek çok örnek
verilebilir.
Bakınız İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki bekleyişe.
Her şey tamam bir imza eksik.
Güneş enerjisi sistemi ile ilgili yatırım için her şey tamamlanmış, bir imzaya kalmış.
Ama bir türlü imza atılmıyor.
Neden mi?
Nedenini imzaya atacak kişi bilir.
Eğer imza atılsa hem İstanbul, hem ekonomi kazanacak, hem de büyük bir yatırım yapılmış
olacaktır.
Ama olmuyor, olamıyor.
Bir türlü imza atılmıyor, atılamıyor.
Yine bir yasa teklifi daha var. Adı 9. yargı paketi.
İçerisinde ne ararsan bulunur.
Örnek mi istersiniz işte size bir örnek.
9. yargı paketinde, kadına şiddet dahil, özellikle evlilik birliği içerisindeki oluşan şiddet hareketlerini
önleyici tedbirleri içeren maddeleri kapsayan hükümler olsun isteniyor.
Ama yok.
6284 sayılı yasaya konulması istenen hükümler konulamıyor.
Neden?
Nedeni ise tek adam rejimi ve isteği.
Bu ve bunun gibi bir çok yasa var.
Bunların değişmesi gerekir.
Hukuk devletinde bu gerekir.
Ama yapılamıyor.
İşte bunun için parlamenter rejim isteniyor.
İşte bunun için parlementonun güçlü olması isteniyor.
İşte bunun için bu garip sistemden dönülmesi isteniyor.
Eğer bunları görüp yanlıştan dönebilirsek, önümüz aydınlık olacaktır.
Bu nedenle aydınlığa çıkabilmek için gerekenler yapılmalıdır.
Eğer gerekenler yapılırsa çağdaş bir dünyada yerimiz bulunur ve huzura kavuşuruz.
Olmazsa?
Olmazsa bunu sağlamak için daha çok uğraş vermemiz gerecek.
Bunu hatırdan çıkartmayalım.