Hukuk dışı ithamlar dava edilecek

Nehir, Samandağ Belediye Başkanlığı döneminde dürüst ve onurlu hizmetlerle, başarılarla dolu çalışmalar yaptıklarını söyledi, yeni yönetimin asılsız olduğunu belirttiği suçlamalarını ise reddetti, sert söylemlerde bulundu. Samandağ eski Belediye Başkanı Mithat Nehir, dün Hatay Gastronomi Evi’nde, döneminin Meclis üyeleriyle birlikte yaptığı basın toplantısında, başkanlığı döneminde dürüst ve onurlu hizmetlerle, başarılarla dolu çalışmalar yaptıklarını söyledi, yeni yönetimin […]

Nehir, Samandağ Belediye Başkanlığı döneminde dürüst ve onurlu hizmetlerle, başarılarla dolu çalışmalar yaptıklarını söyledi, yeni yönetimin asılsız olduğunu belirttiği suçlamalarını ise reddetti, sert söylemlerde bulundu.

Samandağ eski Belediye Başkanı Mithat Nehir, dün Hatay Gastronomi Evi’nde, döneminin Meclis üyeleriyle birlikte yaptığı basın toplantısında, başkanlığı döneminde dürüst ve onurlu hizmetlerle, başarılarla dolu çalışmalar yaptıklarını söyledi, yeni yönetimin asılsız olduğunu belirttiği suçlamalarını ise reddetti ve sert söylemlerde bulundu. Nehir, hukuksuz olduğunu belirttiği ithamlarla ilgili dava açacağını ve mahkeme yoluna gideceğini bildirdi.
-Kimseyi işsiz bırakmadık-
10 yıl süreyle, kutsal bir görev olduğunu belirttiği Belediye Başkanlığı görevinde bulunduğunu konuşmasının başında söyleyen Nehir; onlarca iş makinesini hizmete kazandırdıklarını, işçilerin alacaklarını, kıdem tazminatlarını ödediklerini, binlerce metrekare yol yaptıklarını, yeşil alanlar, parklar yaşam alanları yarattıklarını, isale hatları, su depoları yaptıklarını, belediye kurumunu teknolojik olanaklarla donattıklarını, kalifiye bir personel kadrosu kurduklarını hatırlattı ve şunları söyledi:
“Değişim şart, dedik. Değiştirdik. Borç ödedik. Kurumun kredibilitesini yükselttik. Modern bir kent olma yolunda Samandağ’ımızı ileriye taşıdık. Sosyal ve kültürel etkinlikler tertipledik. Kültürümüze sahip çıktık. Dürüst, onurlu, çağdaş, değişimden yana bir yönetim tarzını var ettik.
Görev sürem boyunca hizmetlerle, başarılarla, toplumun refahına, huzuruna katkı sunan çalışmalarla ilgili olarak halkımızla birlikte, el ele oldum. Her zaman, kalp kırmamaya, insanları anlamaya çalıştım. En sert siyasi süreçlerde bile kimseyi incitmemeye çalıştım. Yalovalara, Erzinlere kimseyi sürgüne göndermedim. Kurumlar arasında, 6111 sayılı yasanın öngördüğü çerçevede, ilçe sınırları içerisinde kadrolarıyla görevlendirdiğimiz personelimiz oldu. Ama asla kimseyi işsiz koymadık. Hele hele vasıflı hiçbir elemanı işsiz koymadık. Personel üzerinde mobbing uygulamadık. Personelimizle gönül bağı kurduk. Aidiyet hissiyatı geliştirdik. ‘Önceki yönetim tarafından işe alınmış’ diye takıntı yapmadık. Halka kapılarımızı her daim açık tuttuk. Önceki yönetime malzeme ve hizmet veren esnafın alacaklarını kesintiye uğratmak, bir kısmından feragatine zorlamak gibi tutum ve davranışımız olmadı. ‘Bana oy verdi, başka siyasi partideyken yanımda durdu’ gibi ayrımlar yapmadık. Bu minvalde, intikam güdüsüyle davranmadık. Böyle bir hırsımız olmadı.”
-Eryılmaz, doğruları inkar ediyor-
Bu çerçevede, önceki yönetimin, bırakın partililik hukukunu, belediye başkanlığı makamının gerektirdiği nezaketten uzak tutum ve davranışlarıyla karşı karşıya olduklarını söyleyen Nehir, şunları dile getirdi:
“Kendini mahkeme yerine koyan, suçlayıcı, yaptığımız bütün hizmetleri küçümseyen, siyasi etik ve adaptan uzak, parti hukuku tanımayan bir yaklaşımla yüz yüzeyiz. Bu aralar, Samandağ’ın yoğunluklu olarak gündemini meşgul eden revize imar planı tartışmaları ile ilgili, maalesef Sayın Eryılmaz; doğruları inkar eden, külfeti eski yönetime atan, nimeti kendine yontan bir tutum içerisindedir. Kendi imzamız ve dönemin İmar Müdürünün imzasının bulunduğu 2017’de Turizm Bakanlığı’na teslim ettiğimiz plan ile Sayın Eryılmaz’ın yönetime geldikten sonra yapılan ve çok ciddi mağduriyetler yaratan değişiklikler bize mal edilmek istenmektedir.
Aynı partinin üyesi olma hukuku bir yana, ahlaki ve insani olarak, kendi döneminde yaptıkları değişikliklere sahip çıkmasını bekliyorduk. Mademki sorunlar, mağduriyetler vardı, çözüme odaklanıp ortak bir akıl önerisi bekliyorduk. Maalesef bunların hiç birisi olmadı. Dün sosyal medyadan, yeni dönemde erişebildiğim plan değişikliklerini kamuoyu ile paylaştım. Bugün plandaki değişikliklerin kim tarafından yapıldığı ile ilgili tartışmak yerine, halkımızın oluşan mağduriyetlerinin çözümünü Sayın Eryılmaz ile konuşmayı arzu ederdim. Defalarca kamuoyu önünde bu yöndeki davetimi dile getirmeme rağmen, ‘ucuz siyaset yapmakla suçlandık’. Varsın ucuz siyaset desinler! Biz, mağduriyetlerin minimize edilmesi konusunda üstümüze düşeni yapmaya hazır olduğumuzu tekraren ilan ediyoruz. Derdimiz, bağcı dövmek değildir.”
-Eryılmaz, birçok kişiyi işsiz bıraktı, mağdur etti-
Eryılmaz’ın, güvenliğe ihtiyaçları olmadığı gerekçesiyle, ilk etapta işten atmalara başladığını, aradan kısa bir zaman geçmeden de attığı işçilerin yerine yenilerini ikame ettiğini söyleyen Nehir, şunlara değindi:
“Yeni istihdamlar yaratılmasından asla rahatsız değiliz. Ancak işsizliğe mahkum ettiği, kirada oturan ve çocuklarının perişan olduğu işçilere bu durum reva görülmemeliydi. Bu konu henüz gündemden düşmemişken, ikinci yeni bir işten çıkarma furyası başladı. Buradaki söylemde, ‘Belediye başkanı olarak kiminle çalışacağımıza bırakın biz karar verelim’ diyordu. Sanki özel bir şirketi yönetiyor, resmi bir kurumun başında değilmiş gibi. İşinden etmeye hazırlandığı furyanın içerisindekiler; şehir plancısından mimarına, makine mühendisinden elektrik mühendisine, biyologdan sosyologa, kimyagerden teknikere, öğretmenden teknisyene, bilgisayar bilişimcisinden veteriner hekimine, gıda mühendisine kadar, farklı alanlarda yetişmiş elemanlardır. Israrla kendi ekibini kurmak istiyorsan, birilerinin ekmeğine son vererek değil, olan imkanlarla istediğin birimi yeni istihdamlarla destekleyeceğin gibi, yeni kaynaklar yaratarak da yapabilirsin.
Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında, ‘Bir tane çalışan işten atılırsa, gelecek beni bulacak, sorumlusu benim’ diyordu. Bir Belediye Başkanı olarak, göreviniz hem Genel Başkanı ve partiyi zor durumda bırakmamak, hem de sosyal demokrasinin emek dostu ilkelerine sadık davranmaktır.
Sn. Başkan, ‘tasarruf’ dedi. Gelir gelmez, henüz yeni sayılabilecek, pekala daha uzun yıllar belediyeye hizmet verebilecek kimi araçları satıp, yerine kiralama yöntemiyle birkaç kat ek masraflar yaparak işe başladı. Belediye hizmet araçlarının çok daha sıkı kontrol edilebileceği takip sisteminin anlaşmasını feshederek, israfın kapılarını araladı. Belediyede uhdesindeki bilgisayar teknikerlerinden faydalanılarak çok daha ucuza mal edilen hizmetleri, dışarıdan hizmet satın alma yöntemiyle israfın önünü açtı.
Devletin müfettişleri marifetiyle, bir davet kadar yakın ve bedelsiz yaptırabileceği denetimlerle, ilgili yetkisiz bir şekilde özel sektörden ve yüklü paralarla denetimler yaptırarak israfa katkıda bulundu. Meşhur, ‘İlçenin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacağım’ sözüyle; işçi göndermek, yeni işçiler almak, yandaşlara fırsat yaratarak, kendi egoları üzerinden yeni açılımlar yaptı.”
-73 milyon borçla devraldığımız belediyeyi, 59 milyon borçla devrettik-
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Nehir, nüfusları 45 bin iken 73 milyon borçla devraldıkları belediyeyi, 125 bin nüfusla ve 59 milyon borçla devrettiklerini söyledi. Nehir, “Başka bir deyişle, geldiğimizde belediyemizin kişi başına borç miktarı 1622 lira iken, devrettiğimizde kişi başına düşen borç miktarı 472 lira olmuştur. Borç miktarımız, aldığımız güne oranla 3 buçuk kat azalmıştır. Ayrıca ayrıldığımızda, Belediyemizin 20 milyon TL alacaklı durumu var idi. Bizim 2009 yılında göreve geldiğimiz gün teslim aldığımız kurum ve kent ortada. Yeni seçilen yönetime bıraktığımız kurum ve kent ortadadır. Takdiri halkımıza bırakıyorum” dedi.
Bu arada toplantıda, aynı partiden eski Başkan ile yeni Başkanın karşılıklı atışmasına, birbirlerine ağır suçlamalarda bulunmasına yönelik olarak, partileri CHP’nin bugüne kadar hiçbir tutum sergilemediği, hiçbir müdahalede bulunmadığı da bildirildi.  -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version