İYİ Parti İl Başkanı A.Şefik Çirkin, KOVİD salgınını konuştu:
ÇİRKİN’in, radyo programında BŞB Başkanı SAVAŞ’a ağır eleştiriler yöneltmesine rağmen, “Şimdi seçim olsa, Millet ittifakı’nın en iyi adayı Lütfü Savaş’tır” açıklaması dikkat çekti.
İYİ Parti Hatay İl Başkanı Şefik Çirkin, kovid salgını ile mücadelede hükümetin büyük yanlışlar yaptığını söyledi. İYİ Parti İl Başkanı A.Şefik Çirkin’in bu konudaki açıklamaları şöyle:
“Çok önemli profesörlerin ve bilim adamlarının ülkemiz hakkında verdiği mesajlar iç açıcı değil. En son, değerli bir profesörümüz, ‘Salgın, artık kontrol edilemiyor’ dedi. Tüm vatandaşlarımız, daha dikkatli olmalı. Tabi bu durumda hükümetin büyük yanlışı var. ‘Salgın bitti’ deyip, ipleri birden-bire gevşettiler. Zannediyorum, ekonomik sıkıntılardan dolayı ipleri gevşettiler, ama bu hiç doğru olmadı.
Buradan, Ak Parti Hükümetine sesleniyorum. Gerekirse bütün yatırımları ve ödenekleri durdurun. İnsan sağlığından daha önemli bir şey yoktur. Savaş ve benzeri gibi elzem masrafların dışında, tüm yatırımların durması gerek. Çünkü sorun ortada. Hükümet, esnafın ve iş hayatını sürdürmesi gereken insanların derdine çare olamadığı için, bu insanların işinin açılması adına yasakları kaldırdı. Fakat bu müdahale iyi bir netice vermedi. Hükümetin görevi, vatandaşının ve esnafın cebine parayı koymaktır.”
SAVAŞ’a mesaj: Dedikodu ile siyaset yapılmaz
Beyzade Radyo TV’de konuşan İYİ Parti İl Başkanı A.Şefik Çirkin, Hatay Büyükşehir Belediye (BŞB) Başkanı Lütfü Savaş’a da eleştiriler yönelttiği konuşmasında, “Kendisine yedirdiğim tavuklu pilavdan başka her şeyi inkâr ediyor” suçlaması yaptı.
İYİ Parti İl Başkanı Şefik Çirkin, Hatay Büyükşehir Belediye (BŞB) Başkanı Lütfü Savaş’ın bir TV programında hakkında yapmış olduğu, “Kimse bana, ‘eski kral öldü, yaşasın yeni kral’ dedirtemez. Biz, krallığa karşıyız. Çorbada tuzu olanların, yemekte gözü olur. Sağ olsun Şefik Bey’in çorbada tuzu yoktu’ eleştirisi üzerine de şunları söyledi:
“Bizim hangi yemekte gözümüz var? Bu laf ne manaya gelir? Bu, doğru bir konuşma tarzı değil. Çorbadaki tuza gelince… Gideceksin benim köyüme, bakacaksın, Büyükşehir’de oyu ne çıkmış! Ben, köyüme hakim bir insanım. Siyaset, dedikodu ile yapılmaz. Benim, seçimde büyükşehir başkanlığının aleyhine çalıştığım gibi bir lafa, söze inanacaksan, o zaman bu memlekette boşuna üç dönemdir belediye reisi seçilmişsin.”
İSKENDERUN ADAYI YANLIŞTI, SİYASETİ BİLMİYOR
İskenderun CHP adayının yanlış olduğunu savunan İYİ Parti İl Başkanı Şefik Çirkin, bu konuda şunları söyledi:
“Savaş, kinayeli ve biraz da gizemli bir şekilde, benim için ‘bizimle çalışmadı, bize çalışmadı ve kimlere nerelere çalıştığını iyi bilirsiniz’ diyor.
Bu kadar kinayeye gerek yok. Ben, İskenderun’da açık bir şekilde Millet İttifakı’na karşı çıktım. Çünkü aday yanlıştı. Sayın Lütfü Savaş, sizin programınızda, benim ‘Antakya ve İskenderun Belediyesini istediğimi’ söylemiş. Bu laf, bir siyasetçiye yakışmıyor. Tecrübesiz!
İnsanlarla ilişkisi çok iyi, bu yüzden de üç dönemdir seçiliyor. Fakat siyaseti bilmiyor ya da doğruyu söylemiyor demek istemiyorum. Çünkü ben bu tartışma bitsin istiyorum.
Antakya ve İskenderun Belediyesini isteyen Sayın Meral Akşener, bunu kendisi biliyor ve dikkat edersek eğer, kendisine bildiği bir şeyi hatırlatmak durumunda kalıyorum. Türkiye’de, Cumhuriyet Halk Partisi’ne baktığımızda, belediye başkan adaylarını en geç açıkladığı İl Hatay oldu. Sebebi, İYİ Parti Genel Merkezi, Antakya veya İskenderun Belediyesini Cumhuriyet Halk Partisi’nden istedi, vermediler. Bu normaldir. İttifaklarda karşılıklı birtakım taleplerde bulunulur, ama sonuçta bir anlaşma ortaya çıkar. Kendisi de biliyor ki, ben belediye başkan adayı olmak istemedim, hatta Antakya için bana bir doktor ismi verdi, ben kabul ettim. Yani Antakya İYİ Parti’ye verilseydi, kendisi bir doktor ismi verdi, bize biz onu aday gösterecektik.”
BİZ CEVELEK YA DA ASLAN’I İSTEDİK
İYİ Parti İl Başkanı A.Şefik Çirkin, Antakya ve İskenderun adaylarını kendilerinin istediğini, ancak Genel Merkezlerin bunda uzlaşma sağlayamadığını, İskenderun adayı olarak Yusuf Civelek ya da Mete Aslan isimleri üzerine durduklarını söyledi ve şöyle devam etti:
“İskenderun’da da şahsımın iddiası olmadığından, Sayın Yusuf Civelek ve Sayın Mete Aslan üzerinde durduk. ‘Bu ikisinden birisini aday yaparsanız, biz memnun olacağız, biz rahat edeceğiz. Fakat şu anda adayı yaptıkları kişiyi yaparlarsa Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim kaybedeceğini, İYİ Parti’nin de seçmenini kaybedeceğini’ ifade ettik. Seçmenini kaybetmek, seçim kaybetmekten çok daha kötüdür.
2019 senesi 31 mart seçimlerinde, Sayın Yusuf Civelek’in anketteki oranları, yanlış hatırlamıyorsam yüzde 46’ydı. Sayın Yusuf Civelek’in olmayacağını ifade ettiler. Sayın Mete Aslan’ın bu anketlerdeki oranı yüzde 44 idi. Kendilerinin aday ettikleri kişinin anketteki oranı ise yüzde 14 idi. Şimdi 46’yı, 44’ü, bir tarafa bırakıp 14’ü gösterirseniz, bu ne anlama gelir? İYİ Parti seçmeni buna tavır koydu. CHP seçim kaybedecek, ama İYİ Parti seçmenini kaybedecekti.
Sayın Mete Aslan aday olma-saydı, AK Parti 80 bin ile seçimi alabilir, CHP 2 bin-3 bin fark yerine 30 bin fark yiyebilirdi. Bunlar, ya siyaset okumasını bilmiyor ya da farklı niyetlerle konuşuyorlar, hiç kusura bakmasınlar. Biz, orada
bir siyaset mühendisliği yaptık. Yani İYİ Parti seçmeninin bir yere gitmemesi, yerel seçimden sonra tekrar kendi partisine gelmesi adına bir hamle yap-tık ve aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’ne de bir fırsat verdik, bir yol açtık.”
BİZ SİZİ YÖNETME İDDASINDA DEĞİLİZ
Lütfü Savaş’ın, “Ben yönetilmeyi sevmem” sözü üzerine de Çirkin, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sizi yönetmek isteyen var mı? Siz, Hatay’ı yönetmek üzere, Hatay halkı tarafından, güzel de bir oyla seçilmişsiniz. Biz, sizi yönetme iddiasında değiliz, olamayız da. Biz, bir kişi değiliz. Biz, kurumsal bir kimliğiz, İYİ Parti olarak. Biz ne isteriz? Yapacağın, Millet İttifakı’nın ortağı olarak, önemli icraatlarda bize danışılmasını isteriz. Bu şekilde kendisini yönetmek iddiasında olduğumuzdan dolayı ilişkilerimizin bozuk olduğunu söylemek çok yanlış.
Şu anda sizin oturduğunuz kalktığınız insanlara müdahale etmek, ‘şununla oturmayın, bunun-la kalkmayın’ demek, bizim ya da bir başkasının haddine değildir.”
SERKAN TOPAL’A TEŞEKKÜR
CHP Milletvekili Serkan Topal’ın destekler nitelikteki açıklamaları için de Çirkin şunları dile getirdi:
“Sayın Serkan Topal’a huzurunuzda teşekkür ediyorum. Sayın Serkan Topal, burada, Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve Millet İttifakı’nı düşünüyor. Yani bu işin sonu iyiye varmaz, onu biliyor. Bildiği için de, İYİ Parti ile Hatay Büyükşehir Belediyesi ilişkilerinin iyi olması gerektiğini ve bizim makul taleplerimizin karşılanması gerektiğini ifade ediyor. Bu sözleri, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir Milletvekili olarak söylediği için, bu sözleri çok anlamlı buluyoruz. Hatay halkı da anlam buldu ve huzurunuzda gerçekten teşekkür ediyorum.
BU KADAR İNSANLA ARASI NEDEN KÖTÜ?
Sadece İYİ Parti’ye karşı tutum ve davranışlarıyla Lütfü Bey’i yargılarsak bu yanlış olur. Aslında bu, bizi de zayıflatır. Yani Lütfü Bey’in İYİ Parti İl Başkanı ile arası kötü de, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanıyla arası iyi mi? Bir de buradan bakmak lazım. HESOB Başkanı Sayın Abdulkadir Teksöz ile arası iyi mi? ATSO Başkanı Sayın Hikmet Çinçin ile arası iyi mi? Yani bu kadar insanla arası niye kötü? Bu kadar yerin seçimini niye karıştırıyor? Aslında bir girdap içerisinde. O girdaptan kurtulmasını, ben, hem kendisinin hem memleketin hayrına görüyorum. Değerli biridir. O girdaptan kurtulduğunda, şu memlekete çok güzel hizmet yapacaktır.
Şu anda Millet İttifakı yarın seçime girse, bu Millet İttifakı’nın en iyi belediye başkan adayı yine Sayın Lütfü Savaş’tır.
TARTIŞMALARI BIRAKMALIYIZ
Buradan kendisine sesleniyorum ve ‘Gel, bu tartışmaları bırak’ diyorum. Memlekete birlikte hizmet edeceksek, sağın solun dedikodusuyla değil, birbirimizin yüzüne karşı söylediğimiz sözlerle istişare edelim ve bu memlekete hizmet edelim. Millet İttifakı’nın ruhuna uygun hareket edelim. Bizde bir kusur varsa, karşılıklı konuşmalarla çözelim, hatamız ve kusurumuz varsa yüzümüze vuralım.
TAVUKLU PİLAVDAN BAŞKA HERŞEYİ İNKÂR EDİYOR
Sayın Savaş, kendisine yedirmiş olduğum tavuklu pilavdan başka yapmış olduğum bütün iyilikleri inkâr ediyor. Son olarak şu ifade edeyim… Ben, kendisini hakikaten severim. Geçmişte siyasi tartışmamız olabilir. Tavuklu pilav iyi gelmedi buna! Çünkü tavuklu pilav yedikten sonraki anlaşmayı bozdu ya da tavuklu pilavı beğenmedi veya başka bir şey oldu. Anlaşma böyle değildi! Anlaşma, 5 ilçeydi! Kendisi bunu biliyor. Sonra zaten 5’ti, 4’e düştü. Bunları artık kapatacağız. Bir buçuk sene geçmiş üzerinden, olan olmuş. Yalnız bundan sonra kendisinden ricam, bir şey duyduğu zaman bunu bizzat mektup yazsın, bana sorsun.” -Cemil Yıldız-