Huzurlu Ve İnsan Onuruna Yaraşır Bir Yaşam İstiyoruz

Şahin, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” mesajında, tüm çalışanların gününü kutladı … Türkiye Kamu-Sen Hatay İl Başkanı Hayri Şahin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle mesaj yayınladı ve tüm çalışanların gününü kutladı. “İlkemiz önce ülkemiz” parolasıyla, başta devletin birliği ve bütünlüğü; milletin kardeşlik, huzur ve mutluluğu olmak üzere “Dik baş, tok karın, mutlu […]

Şahin, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” mesajında, tüm çalışanların gününü kutladı …

Türkiye Kamu-Sen Hatay İl Başkanı Hayri Şahin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle mesaj yayınladı ve tüm çalışanların gününü kutladı.
“İlkemiz önce ülkemiz” parolasıyla, başta devletin birliği ve bütünlüğü; milletin kardeşlik, huzur ve mutluluğu olmak üzere “Dik baş, tok karın, mutlu yarın” diyerek kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için mücadele ettiklerini söyleyen Şahin, Türkiye Kamu-Sen olarak mücadelelerinin, devletin kuruluş felsefesine uygun bir biçimde, muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için olduğunu vurguladı.

Çalışanlar hak ettiği saygıyı görmeli …

Ekmek kavgasının kutsallığına inandıklarını belirten Şahin, mesajında şunlara yer verdi: “Helal kazanç sağlarken hayatını kaybedenlerin şehitlik mertebesinde değerlendirilmesi de emeğin mübarek bir değer olduğunu ortaya koyar. Bu nedenle, alın terini akıtıp, evine ekmek götürme telaşında olan çalışanlarımızın, hak ettiği saygıyı görmesi ve emeğinin karşılığını alması gerekmektedir.
Çalışanın hakkını alması için verdiğimiz mücadelede, sesimizin daha gür çıkması, sorunlarımızın gündeme getirilmesi ve çözüm yollarının bulunması konusunda 1 Mayıs’ı bir fırsat olarak görüyoruz. Ülkenin toplam gelirinden, herkesin adil miktarda pay alamaması, paylaşım sırasında belli grup ya da kişilerin kollanması, gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa ve yersiz zenginleşmeye neden olmaktadır. Haksız kazanç ve yersiz zenginleşmenin sonucunda; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan bir toplum ortaya çıkar.
Ne yazık ki günümüzde çalışmak, düşük ücretler nedeniyle artık yoksulluğu önlemeye yeterli gelir sağlamamaktadır. Hiçbirimiz çalıştığı, çabaladığı halde yoksul olmak istemeyiz. Kimsenin emeğinin sömürülmesine göz yumamayız. Bu noktada ortak çıkarlarımızı korumak için bir araya gelerek, güç birliği yapmamız zorunlu hale gelir. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın; emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğine inanıyoruz.

Emek kutsal bir değer …

Geçtiğimiz yıl milli mücadelemizin başlangıcının 100. yılı olması münasebetiyle 1 Mayıs’ı milli mücadelemizin başlangıç noktası, Samsun’da büyük bir katılımla ve coşkuyla kutlamış, milli birlik, milli egemenlik, milli devlet ve milli sendika için her alanda yeniden milli bir mücadele başlattığımızı ifade etmiştik. Bu yıl da 23 Nisan 1920’de elde ettiğimiz milli egemenliğimizin 100. yılını kutlamanın coşkusu ve gururu içindeyiz. Ne yazık ki, küresel salgın nedeniyle bu coşkumuzu alanlara, sokaklara, işyerlerine taşıyamıyoruz.


İçinden geçmekte olduğumuz bu zor günlerde, hayatımızın normal akışında seyretmesi işçisinden memuruna, zanaatkarından esnafına kadar her şart altında fedakârca emek harcayan çalışanlarımız vasıtasıyla mümkün olmaktadır. Bugün salgına karşı en büyük gücümüz, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu görevlilerimizin ve çalışanlarımızın fedakâr hizmetleridir. Hepimizin sağlık kaygısı nedeniyle evlerine kapandığı şu günlerde devletimizin posta, zabıta, belediye, itfaiye, güvenlik, ulaşım, vergi, tapu, tarım ve ormancılık, diyanet, eğitim, sağlık, kültür, sanat, elektrik, su, altyapı hizmetleri kesintisiz olarak devam ediyorsa elbette bunu canları pahasına hizmet yürüten kamu görevlilerimize borçluyuz.
Böylesine olağanüstü bir dönemde kamu hizmetlerinin devamlılığının ve güvenceli istihdamın önemi bir kere daha ortaya çıktı. Kamu görevlilerinin taleplerinin beyhude bir istek değil bir gereklilik olduğu bir kere daha görüldü. Yaşananlar, bizlere emeğin ne denli kutsal bir değer olduğunu bir kere daha gösterdi.”

Adil bir gelir dağılımı istiyoruz …

Şahin, mesajında taleplerini de şöyle sıraladı: “Huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz. Esnek ve güvencesiz istihdam modellerinin kaldırılmasını, tüm kamu görevlilerinin kadrolu, aile birliğinin teminat altına alındığı güvenceli bir istihdam sisteminde tek çatı altına toplanmasını istiyor, Devletin memuruna sıfat olarak harfler ve rakamlar değil, Devletin kadrolu memuru sıfatı yakışır diyoruz.
Her alanda adalet ve liyakatin esas alındığı, hak eden memurun hak ettiği göreve yükselebildiği bir sistem istiyoruz.
Enflasyon kadar zam çıkmazından kurtulmak istiyoruz. Nimette de külfette de adalet istiyoruz. Büyümeden pay istiyoruz. Adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde ücret alan kamu çalışanı görmek istiyoruz.
Kamu görevlileri ile birlikte tüm çalışanların örgütlenme, toplu sözleşme ve grev haklarını özgürce kullanabildiği bir ülke istiyoruz.
Şeffaf ve adil bir yönetim istiyoruz. Çalışma barışını sağlamış, yönetime katılma hakkı olan çalışanlar görmek istiyoruz. Geleceğe güvenle bakan, birbirine saygılı, mutlu, müreffeh, muasır medeniyet seviyesinin de üzerine çıkmış bir toplum istiyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak dayanışma ruhu içinde bir araya geldiğimiz, demokratik ve sosyal haklarımızı elde ettiğimiz, adaletli bir yapı içinde, yeniden meydanları coşkuyla doldurduğumuz 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle, tüm çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.”
Mehmet ÖZGÜN

Exit mobile version