Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Hatay kamuoyu tarafından yakından takip edilen İdlib başlığında önemli açıklamalarda bulundu.Gazetecilerin bu yöndeki sorularını cevaplandıran Kınık, sınırda olası yaşanabilecekler noktasında bölgeye çadır sevkiyatı yaptıklarını söyledi.
Batı Anadolu Bölge Kan Merkezi ve Türk Kızılay’ı Hasırca Gençlik Kampı’nın açılışı nedeniyle Eskişehir’e gelen ve Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak’ı makamında ziyaret eden Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, İdlib’e yönelik olası bir askeri operasyonun sonuçları noktasında kurum olarak hazırlık yaptıklarını söyledi. Burada yaptığı konuşmasında; Doğu Guta’da, Halep kuzeyinde, Dera’da ve Hama’da yaşanan katliam ve sivil halka yönelik hareketlerin İdlib’de olması durumunda göç dalgasının gidebileceği yer olmadığını belirten Kınık, “Önlemlerimiz, bu oluşabilecek göç dalgasını Suriye içinde tamponlamak, insanı ihtiyaçlarını, sağlık, korunma ve barınma ihtiyaçlarını içeride gidermek” dedi.
-GÖÇ DALGASI-
Yaklaşık 500 bin dolayında Suriyeli sığınmacıyı misafir eden Hatay’ın olası bir göç dalgasının merkezinde olduğu bilinirken, Suriye sınırında gerçekleşen hazırlığın temelinde, olası göç hareketlerini Suriye içinde muhafaza etmek var. Bu konuda merak edilenleri cevaplandıran, olası bir göç dalgası ve oluşabilecek çatışma ihtimaline karşı tedbir aldıklarını dile getiren Kınık, şöyle konuştu:
“İdlib, şu anda Suriye içindeki en büyük vilayet. 3,5 milyon insanı barındırıyor. 2011’de nüfusu 150 bin olan İdlib, şu anda 3,5 milyon insanı barındırıyor. Afrin ve Fırat Kalkanı bölgesindeki insanlarla sayı 5 milyona yaklaşıyor. Bu bölge, insanların, Suriye’de sivil halkın sığınabileceği son bölgeydi. Buralarda, hiç düşünmek bile istemiyoruz… Doğu Guta’da, Halep’in kuzeyinde yaşadığımız, Dera’da ve Hama’da yaşadığımız katliamlar ve sivil halka yönelik hareketlerin olması durumunda, bu göç dalgasının gidebileceği hiçbir yer yok.”
-SEVKİYAT-
Hatay ve Kilis’in Suriye sınır hattı üzerinde yaşanan askeri hareketlenmeye Türk Kızılayı’nın bölgeye gönderdiği sevkiyat trafiği de karışmış 
“Bizim de bir kapasitemiz var. Bu kapasiteyi kaosa çevirmememiz lazım. Önlemlerimiz, bu oluşabilecek göç dalgasını Suriye içinde tamponlamak, insanı ihtiyaçlarını, sağlık korunma ve barınma ihtiyaçlarını içeride gidermek. Ekiplerimiz sahadalar. Seferberlik olarak bölgeye inmiş durumdayız. Ciddi çadır sevkiyatı yapıyoruz. AFAD ekiplerimizle o bölgedeki potansiyel kamp alanlarının altyapılarını hazırlıyoruz. İçme suyuyla ilgili kuyular açılıyor, depolar yapılıyor. Mobil mutfaklarımız, depolarımız dolduruluyor. Umarım bu süreç korkulan gibi olmaz, barışla neticelenir.”
-GELİŞMELER-
Hatay’ın sınır hattına komşu Suriye kentindeki bekleyiş sürerken, bölgedeki farklı güçlerin askeri hareketliliği ise devam ediyor. Bu hareketliliğin adreslerinden biri de Suriye Ordusu. Suriye ordusu, Rusya’nın da desteğiyle, İdlib’i muhaliflerden geri almak için kapsamlı bir operasyon düzenlemeye hazırlanıyor.
Bir hafta içinde bölgede askeri hareketlilik ise oldukça ciddi oranda tırmandı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İdlib’deki 12 gözlem noktasına takviye kuvvetler gönderirken, Rus İzvestiya Gazetesi, Rusya’nın, Akdeniz’in doğusuna en az 10 savaş gemisi ve iki denizaltı konuşlandırdığını duyurdu. Bu, Rusya’nın, Suriye savaşına müdahil olduğu 2015’ten bu yana yapılan en kapsamlı donanma takviyesi oldu.
Diğer yandan, ‘kimyasal saldırı hazırlığı’ tartışmaları da bölgede gerilimi tırmandırıyor. Rusya, İdlib’de sahte bir kimyasal silah saldırısının tezgahlanacağını ve Suriye ordusunun suçlanacağını iddia ediyor. Tüm bunlar yaşanırken; kuzeyinde Hatay’ın Reyhanlı ilçesine, batısında Yayladağı, Güveççi’ye komşu İdlib, merakla ve bir o kadar da tedirginlikle izlenmeye devam ediliyor. -Tamer Yazar-