“300 bin nüfuslu İdlib, yüz binlerce cihatçı ve muhalifin yığıldığı 3,5 milyonluk bir terör kentine dönüştü” diyen CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, uyardı… “İktidarın İdlib senaryosu çöktü. Artık İdlib, Suriye için değil, Türkiye için terör ve mülteci tehdidi.”
Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı’nın karşısındaki Bab’ül Hava Sınır Kapısı önünde toplanan ve aralarında cihatçı grupların da olduğu öne sürülen çok sayıda Suriyelinin Türkiye’yi protesto etmesi ile başlayan tartışma, İdlib’in ‘patlamaya hazır bomba’ statüsünde birleşiyor. Reyhanlı ilçesi karşısındaki kampların olduğu bölgede biriken yüzbinlerce sivile ve devam eden insani göçün şiddetine işaret edenler ise, Ankara’nın bir noktada sınırları bir kez daha açmak zorunda kalacağına işaret ediyor. Bunu diyenlerin ortaklaştığı başlık mı? Yaklaşan kış mevsimi!
-ŞAM’LA DİYALOG-
Konuya ilişkin konuşan CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, İdlib’ten Türkiye sınırlarına yığılan yüz binlerce mülteci ve aralarına karışan cihatçı teröristlerin yarattığı insani ve güvenlik tehdidi karşısında, “Türkiye’nin ulusal çıkarları, Suriye yönetimi ile hemen diyaloga geçilmesinin ve BM’nin harekete geçirilmesinin elzem olduğunu göstermektedir” tespitinde bulundu.
Erdoğan Toprak, İdlib’teki son durumun ülke adına vahim bir tablonun habercisi olduğunu dile getirdiği açıklamasında şu tespitlerde bulundu:
“Hatırlanacağı gibi, 2016 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’in kendisini arayarak, rejim güçlerince kuşatılan Halep’teki cihatçıların tahliyesi için ‘cihatçılar üzerindeki etkisini
-OYUNU GÖREMEDİK!-
Açıklamasında, “Rusya ve Şam’ın hesabı, ülkedeki tüm cihatçıları tek merkeze yığmak ve son hamleyle tümünü imha etmekti. İdlib’i Esad’a karşı koz olarak kullanma hesabı yapan iktidar, bu oyunu öngöremedi” diyen, CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, tespitlerini şöyle sürdürdü:
“Gelinen aşamada, iktidarın İdlib senaryosu çöktü. Artık İdlib, Suriye için değil, Türkiye için terör ve mülteci tehdidi.
Moskova’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelen Putin, Şam yönetiminin kendi ülkesini, halkını, topraklarını savunduğunu söylemektedir. Fırat’ın doğusunda ABD ile mutabakat yapan iktidarın önüne, Rusya ve Şam, Fırat’ın batısında ağır bir fatura koydu. Alelacele Moskova’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Putin tarafından dondurma ikram edilirken, S-400’lerden sonra SU-57 savaş uçağı pazarlanmaktadır. Putin, İdlib’teki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait güvenlik noktalarını Rus askerlerinin korumasını önererek, ‘ya İdlib’i terk edin ya da bizim kontrolümüze, korumamıza girin’ demektedir. Yani Rusya ve Şam yönetiminin İdlib harekâtından vazgeçmesi söz konusu değildir. İlan edilen ateşkes, sadece Türkiye’nin tepkisini frenlemek için göstermeliktir. Tehdit büyümektedir.”
-İDLİB VE TERÖR-
Toprak, Esad’ın bilerek büyük bir oyun kurduğunu ve İdlib’deki teröristleri/radikalleri Türkiye’ye doğru sürdüğünü, Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak istediğini vurgulayarak, iktidarın acilen atması gereken adımları şu şekilde sıraladı:
1. Türkiye, kendi sınır güvenliğini sağlamalı, bu yeni ve çok tehlikeli göç alınmamalı.
2. Suriye nüfusunun üçte biri İdlib’de, küçük bir kasabada yaşıyor. Bu sürdürülebilir değil!
3. Uluslararası camia, Suriye toprak bütünlüğü konusunda ikili tavrını bırakmalı. Birleşmiş Milletler (BM) ve arabulucu ülkeler, Suriye yönetimi ile temasları güçlendirmeli. Hukuki güvence sağlanarak, Suriye’ye doğru koridor açılmalı. Türkiye, İdlib konusunu daha aktif şekilde dünya ve BM gündemine taşımalı. Göç, sadece bizim sorunumuz olmamalı!
4. Teröristlerin, sivil halktan ayrılması sağlanmalı.
5. Avrupa’dan, Kafkaslardan, Orta Asya’dan oraya gelen teröristler iade edilmeli. -Tamer Yazar-