İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde basının özgür olmadığını savundu.
İHD Hatay Şubesi mesajı şöyle:
“Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğüdür. Türkiye, genel olarak ‘ifade özgürlüğü’, özel olarak da ‘basın özgürlüğü’ açısından, sistemik ve yapısal sorunların yaşandığı bir ülke durumundadır. Sayıları her gün değişmekle birlikte, şu anda 150’den fazla gazeteci tutukludur. Freedom House’un (Özgürlük Evi) yayımladığı istatistiklere göre, Türkiye, basın özgürlüğü açısından 199 ülke arasında 163. sıradadır. Bu sıralamadaki yeri itibariyle, Türkiye, özgür olmayan ülkeler arasındadır.
Bugün Türkiye, (20’si sonradan iade edilen), 180 yazılı ve görsel basın ve yayın kuruluşunun yargı kararı olmaksızın OHAL KHK’larıyla kapatıldığı, basın yayın kuruluşlarının mülkiyetine de OHAL KHK’larıyla el konulabildiği bir ülkedir. Kapatma ve el koymaların, genel olarak ifade özgürlüğü, özel olarak da basın özgürlüğünün ağır bir ihlali olduğu tartışmasızdır.
Basını özgür olmayan bir ülkede, özgürlüklerden bahsedilemez. Yargısız el konulan basın yayın organları, sahiplerine iade edilmelidir. Kapatılan ve el konulan basın yayın organlarında çalışanların hakları güvence altına alınmalı ve alacakları ödenmelidir.
Gazetecilerin, yazdıkları yazılar nedeniyle örgüt üyeliğinden veya örgüte yardım etmekten ya da örgüt propagandası yapmaktan yargılanmaları kabul edilemez. Bu uygulama, basın özgürlüğü üzerinde bir tehdittir, bundan vazgeçilmelidir.
Gazetecilerin tutuklu yargılanması da kabul edilemez. Tutuklu yargılama da, ifade ve basın özgürlüğü üzerinde ciddi bir tehdittir. Gazeteci tutuklamalarından vazgeçilmelidir. İçerideki gazeteciler, kovid-19 salgını nedeniyle serbest bırakılmalıdır.
İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ile ilgili mevzuatın, bir bütün olarak, ulusal üstü insan hakları belgeleri ve AİHM içtihatlarıyla uyumlu olacak şekilde gözden geçirilmesi gerekir. Soruşturma, kovuşturma ve yargılama makamları (savcılar ve yargıçlar) AİHM içtihatlarına göre davranmalıdır. Bu aynı zamanda, insan haklarının korunması bakımından, Anayasa’nın 90. Maddesi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası bir yükümlülüğüdür.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, özgür olmayan basının özgürleşmesi için hak mücadelesi devam edecektir!” -Cemil Yıldız-