Adem nesli olarak ilk yaratılan toplumların Dünya Öğrencisi olan Ruh’ları ile Dünya’ya gönderilip İnsan denilen Okul üniforması giydirilmeden önce 3 tekler dediğimiz tek Allah, tek insan nesli ve Allah’ın tek dini olarak İslâm dini inancına sadakat anlaşması yapılıyor. Ayrıca Evren’i araştıracaklarına, din denilen ve bilinçaltlarında hafızalarında olan muhkem /değişmez ana kurallara göre yaşayacaklarına, şeytan’ı düşman göreceklerine ve Nefs derslerinden başarılı olacaklarına, yani toplam 7 olan söz verdikleri konulara sadakatle yaşıyorlardı. Zamanla sadakatlerinden ayrıldılar ve farklı gelenekleri de ekleyip bunları da dinselleştirerek dinin ana kurallarını dejenere etmeğe başladılar.
Aşırılaşan her dejenerasyonda düzeltici ve söz verilen 7 konuyu hatırlatıcı olarak peygamber denilen görevli insanlar gönderilmeğe başlandı. Toplumdaki insan sayısı ve bilinç düzeyleri az olduğu için din denilen muhkem /ana kurallar ve müteşabihler önceleri sahifeler halinde indirildi. Daha sonraları ise din denilen muhkem /değişmez ana kuralların fazlalığından dolayı vahiy kitapları gönderildi. Zaten Dünya Eğitimi sırasında uyulacağına söz verilen 7 konunun biri, din denilen yaşam kuralları bütününü içeren vahiy kitapları olmaktadır. Dolayısıyla da her peygamber, zamanının bir devrimcisi, tebliğ ettiği yeni din kuralları da birer devrim oluşturmuşlardır. Çünkü yeni gelen peygamber, hem din kuralı diye eklenmiş ve din kurallarına uymayan geleneksel uygulamaları iptal etmiş, hem de önceki peygamber tarafından gönderilen ve zaman ve zemine göre artık geçerliliğini yitirmiş kurallar varsa, onları iptal etmiş, yani nesh etmiştir. Böylece her yeni peygamber muhafazakâr değil, yenilikçi, yani devrimci olmuştur. Son peygamber olmasıyla da Hz. Muhammed din temelli son devrimcidir.
Hz. Muhammed, Kur’an şeklinde toplanan ve Din denilen muhkem /değişmez ana kurallar bütünü temelinde ve canlı örnek, yani bir BAŞÖĞRETMEN konumunda başlıca şu devrimsel değişiklikleri gerçekleştirdi:
-Kadın Hakları ile ilgili Başöğretmenlik ve gerçekleştirdiği Devrimler:
-Doğacak çocuğun cinsiyetinin Allah tarafından belirlendiğini açıkladı (Şura-49)
-Evlenme-boşanma-miras ve verasette, kadına söz hakkı verildi (Bakara-180, 226)
– Ölen kişinin karısı, varislerine kalıyor ve varsa üvey oğlu ile evlendiriliyordu, üvey oğlu yoksa ölen erkeğin en yakın varisi ile mehirsiz evlendiriliyordu, bu geleneğe son verildi
-Yetim kalan kız çocuğunun malı varsa, malı için en yakın bir akrabası ile evlendiriliyordu, bu gelenek iptal edildi
-Okuma-öğrenme-öğretme-bilim ve sanatsal faaliyetler her iki cinse tanındı ve Kız çocukları okutulmaya başlandı (‘Alak-1-5)
-Çalışma hayatına başlayan ve meslek edinen kadın sayısı artmaya başladı
-Kadın idareci oluşun önü açıldı (Neml-22-23)
– Evlilik tek eşe indirildi (Nisa-3, 129)
-Boşanan kadına nafaka bağlandı (Bakara-241)
-İdarecilerin seçiminde kadınlara da oy hakkı /el sıkışılarak biat etme hakkı verildi (Feth-10, Mümtehine-12)
-Kadının şahitliği erkek ile aynı şekilde benimsendi (Bakara-282)
-Kadına yönelik suçlar da erkekler gibi kısas prensibinde uygulanmaya başlandı
-Kadının yakınları da erkek için akraba sayılmaya başlandı
-Cariye şeklindeki kadın köleliği sonlandırıldı
-Kadının ay halindeki tecrit uygulaması kaldırıldı ve ay hali bir hastalık olarak görülmeye başlandı (Bakara-222)
-Lokman-14. Ayette açıklandığı üzere, şükretme sırasında Allah’tan sonra kadın konularak, kadına verilen önem vurgulandı Lokma-14).
-İlk yaratılan insanın Adem’in annesi olduğu (Al-i İmran-59) ve Cennet öncesi son sınav yerinde Şeytan’a uyanın eşi değil, Adem’in olduğu vurgulandı ve kadının aleyhine olan bu yanlış durum düzeltildi (A’raf-20, Al-i İmran-59).
-Doğacak çocuğun kız veya erkek oluşunu Allah’ın belirlemekte ve böylece de eşitlemekte olduğunu belirtti (Şura-49)
-Evlenirken kadına mehir konulup korunmaya başlandı (Nisa-4)
-“Zihar = Sen bana anamın sırtı gibisin” geleneği kaldırıldı ve bu benzetme ile boşanma geleneği iptal edildi (Ahzab-4)
-Mahşer günü, cinsiyet farkı ve ayrıcalığı olmaksızın her canlı hesaba çekilecek diyerek-Hadid-12
-Mahşer’de ilk sorguya çekilecek olanın, kız çocuğunu canlı canlı gömen veya yaşayan ölü misali cahil bırakan, yaşam haklarını gasp edenin olacağı açıklandı. Böylece kızların hakları korunmaya başlandı (Tekviyr-8-10).
-Cennet veya Cehenneme gidecekleri bakımından eşitleyerek-Tövbe-68, 72
-Allah, özgür irade, sorgulayıcı akıl ve sorumluluk demek olan emaneti taşıyan birer halifesi emnaetinin sorumluluğunu, hem kadın, hem de erkeğe vererek– En’am-165, Ahzab-73
-Kadının da erkek gibi çalışması, kazancı olması ve mülk sahibi olması, dolayısıyla aile sorumluluğunda birlikteliği açıkça belirtildi (Nisa-32)
Haftaya inşallah devam etmek üzere.