Peki, hedefimizde ne var?
Antakya kent merkezinin hemen yanı başında, İplik Pazarı mevkiinde bulunan 1600 yıllık İskelet Mozaiği, eski kentin binlerce yıllık geçmişinin hala neleri daha barındırdığına dair saklı hikâyelere gözlerin bir kez daha çevrilmesine neden oldu olmasına, ama… Bölgeye oldukça yakın bir noktaya, Eski Otogar’ın olduğu yere dair ilan edilen son İHALE İLANI, düşündürttü!
Tarihler 2016 senesini gösterirken, Antakya’da yürütülen kazı çalışmalarında, üzerinde Grekçe “Neşeli Ol Hayatını Yaşa” yazılı bir iskelet mozaiği bulundu. Milattan önce 3. Yüzyıl’a ait olduğu ifade edilen buluntu, eski Antakya’ya dair henüz ortaya çıkmamış, çıkamamış daha ne kadar hikâye olduğuna dair soruları da gündeme taşıdı.
Peki, ortaya henüz çıkmamış, çıkamamış hikâyelerin eski kentinde, buna dair tespitler ne yönde?
-BİR İHALE!-
Antakya’daki ilk arkeolojik kazı çalışmalarına ait fotoğrafları, “Asi’deki Antakya, Mozaikler Şehrinde İlk Araştırmalar” sergisinde izleyen bir turizmci devam etsin bugüne dair sorulara…
“Sergiyi gezenler iyi bilir. Orada, sizi, 1932-1939 yılları arasında Princeton Üniversitesi ekiplerince Antakya’da yürütülen ilk arkeolojik kazılara ait fotoğraflar karşılıyor. Fotoğraflar, bugün ‘dünyaca ünlü’ diye ifade edilen Hatay Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen mozaiklerin ve Antik Antakya’ya ait eserlerin keşfedilme sürecini belgeliyor. İnanılmaz bir kent sunuyor size. İçinde bugün yaşadığınız kentin siyah beyaz halini verirken, aslında ‘daha çok şey var’ demeye getiriyor. İskelet mozaiği de, o ‘daha çok şey var’ kısmı için muazzam bir örnek bence. Sahi, daha neler vardır? İskelet mozaiği gibi görkemli daha ne mozaikler ya da buluntular bizleri bekliyor? Kim bilir…
Biraz da bu yüzden, bu ‘ihale ilanı’ önemli! İlanda ne yazdığını okumayanlar için ben tekrar edeyim… ‘Eski Otogar Açık Artırma Satış İhalesi. Hatay / Antakya Haraparası 5. Mıntıka 4591 parsel, açık artırma ile satışa sunulmaktadır. 30.10.2019 saat 14.00, Çarşamba, HBB Encümen Salonu…’
Burası, bir tarafında Müze Otel bağlamında ‘dünyanın bugüne kadar bulunabilmiş tek parça haldeki en büyük mozaiğine, diğer tarafında ise eski Roma’dan kalma hipodrom kazılarına ev sahipliği yapan bir yer. Yani sadece İskelet Mozaiği değil konu. Burası, Defne ile beraber, eski tarih zenginliğinin biriktiği bir bölge. O yüzden de buradaki alanın, belediyeye ‘gelir’ bağlamında ele alınması, çok şeyin heba edilmesi anlamına gelir, ki bunu hiç birimiz istemeyiz. Ama şunu derler, ki bundan da eminim! ‘Gerekli analizler yapıldı, burada inşaat yapmamızda sakınca olmadığına dair gerekli tüm izinler de alındı!’ Alırlar da! Defne Uğur Mumcu’da alınmadı mı? Bu kadar kısa sürede o alanın arkeolojik kazı hikâyesi bitebilir miydi yoksa? Bitmezdi! Ama bitirdiler! Kimse de ses çıkarmadı, çıkaramadı! Bilenler dahi sustu! Bu kentteki bilenlerin hep sustuğu gibi! Görenlerin ‘kör’ numarası ile her hatayı geçiştirdiği gibi!”
Eski Otogar’ın ihale ilanı ile beraber bir kez daha tartışmaya açılan eski Antakya, bu alanın ‘ne olacağının’ merakında duranların kalabalığında, aslında kendini çok da anlatamayan bir şehir konumunda. Peki, biliyor muyuz?
Antakya’nın 4000 yıllık geçmişe sahip bir kent olduğunu… Dünyada kurulan ilk şehir olduğunu… Bu zamana kadar depremde 7 defa olduğu gibi yıkılıp, tekrar kurulduğunu… Antakya Mozaik Müzesi’nin, mozaikleri bakımından dünyada ikinci sırada yer aldığını… Dünyadaki ilk kilise olan St. Pierre Kilisesi’nin, Hristiyanlığın yayıldığı ilk mağara kilise olduğunu… Hristiyanlara, “Hristiyan” ismi ilk burada verildiğini… Habib-i Neccar Camii’nin Anadolu’da yapılan ilk cami olduğunu… Eski dünyanın bilinen en uzun surlarının burada olduğun… Eski dünyanın en büyük ticaret yollarının buradan başlayıp ve burada bittiğini… Milattan öncesinden, 18 yüzyıla kadar, nehir vasıtasıyla içeriye kadar deniz ticaretinin yapıldığı tek yer olduğunu… M.Ö 300 yılında kurulan Antakya’nın, M.Ö I. yy antik dünyanın üç büyük şehrinden biri olma ayrıcalığında durduğunu… İlk sokak lambalarının Antakya’da kullanıldığını… Dünyada meşalelerle aydınlatılan ilk sütunlu cadde olan Herod Caddesi’nin (Kurtuluş Caddesi) burada olduğunu… Ve anlatılmamış, anlatılamamış henüz çok daha fazlası olduğunu…
-BEKLENTİ-
Peki, eski “Otogar Açık Artırma Satış İhalesi”, bu bildiklerimizin neresinde? Bu soruya cevap veren bazı vatandaşların ifadeleri ve sorgusu da bu yönde…
M.Ç. >> Tarihi okumayı, okuduklarımı da yerinde görmeyi seviyorum. Sizin bir ara yazdığınız Seleukeia Pierria Antik Kenti için de yola koyulmuştum hatta. Titus-Vespasianus Tüneli, Dor Mabedi ve Kaya Mezarlarını ziyaret ettim o alandaki. Ama yapılması gereken çok şey var, haklısınız. Antakya’daki durum da, o yapılması gerekenlerin ‘yapılmadığına’ dair sanırım. İhale ile orası yeşil alan olmayacağına göre, tarihi kentin, belki de çok şey barındıran bir kesiminde, İşhanı yükselecek ya da buna benzer bir şey. Daha çok para, daha çok gelir, ama kaybolmuş, kaybetmiş bir kent. İşte biz! Zaten emin olun, kazara bir şey bulsalar, ‘bulduk’ diyeceklerini mi sanıyorsunuz?
J.P. >> Ben de gördüm, ama orada ne olacağına dair şu ana kadar bir şey okumadım. Açıkçası, trilyonlar edecek bir yer. Sanırım belediyenin de gelire ihtiyacı var. Olur olmaz her yere diktikleri reklam panolarından belli değil mi? Artık kaldırımlar bile reklam panolardan geçilmiyor. Peki, kazılsa ne olacak ki? Defne’deki kazılan alanın nasıl olup da apar topar kapatıldığını izlemedik mi?
Özetle… İfade edilenlerin ve söylenenlerin ışığında, tarihi kentin bu noktasında gerçekleştirilecek ihalenin tam olarak neyi kapsadığını detaylarıyla paylaşsak mı, yoksa ‘inşaat’ başlığında buraya dair yükseltilen ‘senaryolara’ devam mı? -Tamer Yazar-