2022’ye girerken en önemli sorunlardan biri iklim krizi konusudur. Bu başlık, gün geçtikçe telafisi imkansız bir noktaya doğru evrilmektedir.
İklim kriziyle ilgili somut ve samimi adımlar atmamak, samimiyetsizlik ve bencillik göstergesidir. İklim krizi, geleceğimizle ilgilidir. Yaşam hakkımızın doğrudan tehdit edilmesidir. Bu denli önemli bir konuda, Dünya ve ülkemiz, hala istenen noktada değildir.
Çünkü atılan adımlar özde değil, sözdedir.
Neden mi?
Evvela, bu konuda yurttaşlarda bir farkındalık yoktur. Hala yerlere çöp atılmasıyla ilgili ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bu konuyu çözüme kavuşturamadık. Bireysel su ve enerji tüketimimiz yüksek seviyede.
Sıvı yağ, plastik, kağıt gibi evsel atıkların tasnif edilerek toplanması ve geri dönüşüme sağlıklı bir şekilde kavuşturulması noktasında hala çok yetersiziz.
Fosil yakıt kullanımında gün geçtikçe artış var. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketimdeki yeri, iç açıcı noktada da değil. Fosil yakıt şirketleri, medya, kültür, spor gibi etkinliklere müthiş bir para aktarmakta. Kendilerinin imajlarını düzeltme ve adeta “sus payı” verme çabalarında.
Kamu kurumlarımızda araç yakıt, elektrik, su tasarrufu gibi konularda bir farkındalık oluşmamış. Aynı şekilde binlerce okunmamış elektronik posta kutuları ve iletileri de karbon ayak izini büyütmekte.
Hal böyle iken, kurulan İklim Bakanlıklarının, yapılan İklim Zirvelerinin nazarımda hiçbir kıymeti bulunmamaktadır. Hala evimizdeki sıvı yağları, ofisimizdeki kağıt atıkları geri dönüştüremediğimiz bir noktada, İklim Politikaları nasıl bizi ümitlendirebilecektir ki?
Dünya, müthiş bir silahlanma ve atom bombası yarışı yaşanmakta. Büyük devletler, açık okyanuslarda çok büyük bomba tatbikatları yapıyor, ekolojik dengenin adeta umarsızca canına okuyor.
Süper güç devletler, iklim değişikliğiyle ilgili tedbirler içeren anlaşma metinlerine imza atmıyor.
Kasım ayında, Glasgow’da bir iklim zirvesi düzenlendi. Onca katılımcı zirvede yer aldı. Fakat sonuç tam bir hüsran. Günlük hayata direkt etki edecek hiçbir katkı yok. Devletler, adeta göstermelik adımlar atmakta. Bu alanda daha şiddetli, direkt etki gösterecek radikal adımlar atılması ve insanlarda farkındalık yaratılması gerekir.
Aksi halde, Dünya’nın sonuna doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz.