İklim ve çevre taahhütleri

Kâğıt üzerinde kalıyor… UNDP Türkiye’nin Hatay için İklim Eylemi Projesi kapsamında, “kirlilikle mücadele” konusunda farkındalık yaratmak için Hatay Samandağ’da bir dalış gerçekleştiren, dünya rekortmeni serbest dalıcı Şahika Ercümen, uyarıyor…

Serbest dalış dünya rekortmeni ve UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu Şahika Ercümen, Hatay-Samandağ’da, UNDP Türkiye’nin “Hatay için İklim Eylemi Projesi” kapsamında, “kirlilikle mücadele” konusunda farkındalık yaratmak için gerçekleştirdiği dalışa dair konuştu. ekonomim.com haber sitesinden Merve Yedekçi’nın sorularını cevaplayan Ercümen, “Samandağ’da Akdeniz’e dökülen Asi Nehri’nin getirdiği atıkları temizlemenin temel hedeflerden birisi olduğu Hatay için İklim Eylemi Projesi kapsamında gerçekleştirdiğim dalışla, bu kirliliğe dikkat çekmek istedik. Yüzlerce canlının, özellikle vatoz balıklarının yaşadığı ve bu nedenle ‘vatoz tarlası’ olarak da adlandırılan Hırlavuk Burnu’nda gerçekleştirdiğim dalışta, bu canlıların, en dipte, yüzlerce plastik atık arasında yaşadığını gözlemledim. Bu dalışla, UNDP ile birlikte, Asi Nehri’ndeki bu plastik kirliliği konusunda alarm vermek istedik. Ancak denizlerimizdeki tehlike çok daha büyük” tespitini paylaştı.

-İNSAN BAKISI!-

Tehlikenin boyutlarına da işaret eden Ercümen, şöyle devam etti:

“Denizlerimiz, binlerce yıldır yoğun insan baskısı altında. Bu baskılar, son yüzyılda aşırı oranlara ulaşarak, doğal ekosistemler üzerinde geri döndürülemez etkiler yaratıyor. Plastik atıklar, deniz çöpleri, aşırı balıkçılık, istilacı yabancı türler ve kıyı habitatlarındaki bozulma, kötü su kalitesi ve denizel biyolojik çeşitlilikte benzeri görülmemiş düşüşlere yol açıyor. Üstelik bu durumun, iklim değişikliğinin çeşitli etkileriyle daha da şiddetlenmesi DE olası. Dünyamızın %70’ini kaplayan deniz ve okyanusların yüzde 95’i, buralarda yaşayan canlı türlerinin ise %86’sı henüz keşfedilmedi. Ancak bu gidişle, yakın zamanda okyanuslarda balıktan çok plastik olacak.”

-NE YAPILABİLİR?-

Yerel eylemler olmadan, iklim ve çevre taahhütlerinin kâğıt üzerinde kalmaya mahkum olduğunu dile getiren Ercümen, “yapılması gerekenler” başlığında şunları dile getirdi:

“İçinde bulunduğumuz iklim ve çevre krizleri, şiddeti ve sıklığı önemli ölçüde artan iklim değişikliği ve çevre kirliliği kaynaklı felaketler nedeniyle hemen her gün kendisini hatırlatıyor. En etkili yollardan biri, yerel şartlara uygun hazırlanan plan ve girişimleri uygulamak. Hatay için İklim Eylemi, Hatay ilinde hassas durumdaki denizel ekosistemi korumayı amaçlayan yerel eylemlere odaklanıyor. Bu proje, UNDP’nin desteğiyle, 2019 yılında hazırlanan Hatay İli Yerel İklim Eylem Planı’nda tanımlanan, atık yönetimi ve geri dönüşümün iyileştirilmesi dahil, öncelikli önlemleri ele alıyor. Projenin uygulayacağı somut önlemler arasında; Asi Nehri’nin denize döküldüğü yerde biriken denizel çöpün yakalanması, taşınması ve geri dönüştürülmesi, yerel balıkçı teknelerinin Samandağ kıyı sularındaki atıkları toplamak üzere ilgili donanıma kavuşturulması, gençleri sıfır atık uygulamaları konusunda eğitmek üzere 300 anaokulu ve ilkokul öğretmeni ile muhtarlara eğitim verilmesi de bulunuyor.”

-SIĞINMACILAR!-

Hatay ili, Türkiye’de en yüksek mülteci nüfus oranına sahip illerden biri. İlin 1,7 milyon nüfusunun 400 bine yakın bir kısmı, geçici koruma altındaki Suriyelilerden oluşuyor. Bu kadar büyük bir nüfusun Hatay’a göçmüş olması, bölgenin atık yönetimi kapasitesi üzerinde de bir baskı oluşturuyor.

Tamer Yazar

Exit mobile version