“Başkalarına karşı derin empati gösterdiğinizde, savunma enerjileri düşer ve pozitif enerji onun yerini alır. İşte o zaman problemleri çözmede daha yaratıcı olabilirsiniz.”
Stephen Covey
Empati kavram olarak bir insanın kendini diğer insanın yerine koyması, onun düşüncelerini ve duygularını doğru olarak algılamasıdır. Empatinin kökeni özbilinçtir; kendi duygularımıza ne kadar açıksak, başkalarının hislerini okumayı da o kadar beceririz. Günümüz koşullarında ne yazık ki bunu yapan çok az kişi var.
İnsanların, diğer insanları doğru anlayabilmesi için empati kurmak şarttır. Her insanın içinde bulunduğu durum, yaşadığı olaylar, beslediği düşünceler ve hissettiği duygular birbirinden farklıdır. Kişiyi anlamanın tek yolu, tüm bu etkenleri iyi bilmek, iyi anlamaktır. Bunun için de ya aynı durumu bizim de yaşamamız ya da kendimizi o kişinin yerine koyarak onun hangi duygular içinde olduğunu anlamaya çalışmamız gerek.
Empati, hayatın her alanında kullanılması gereken bir yetidir. Empati kuramayan bir insan, karşısındaki insanı anlayamaz. Böyle bir durumda da ortaya iletişimsizlik gibi bir durum ortaya çıkar ki bu durumda da çatışmalar başlar.
“Tiyatro bir tür mabeddir. Empati kültürünün mabedidir. Empatiyi insanlara anlatmak için kurulmuş bir mabeddir. Oraya gelen sahneye baktığı zaman sahnedeki olayla özdeşleşir.” Sevgili Metin Akpınar, empatinin sadece günlük yaşamımızda değil sahnede de gerekli olduğunun altını çizmiştir. Oyuncu sahnede canlandırdığı karakterin yerine koyar kendini, çünkü ancak o zaman bize gerçek duyguyu verebilir, hayatımıza bu şekilde dokunabilir.
İnsanlar çoğu kez başkasının ne düşüneceğini ne hissedeceğini düşünmeden hareket ederler. Böyle insanlar için zaten diğer insanların pek bir kıymeti yoktur. Örneğin hiç acımadan çocukları katledenler, onlara işkence yapanlar, kendi çocuklarının başına bir şey geldiği zaman kıyametleri koparırlar. Çünkü ancak o zaman neyin ne olduğunun farkına varabilirler.
Oysa bir olayı, durumu veya kişiyi anlamak için ille de aynı durumda olmaya gerek yoktur. Empati kurarak da pekala insanların duygularını anlayabiliriz. Bir insana bir davranışta bulunmadan önce durup bir düşünmeliyiz. ”Karşımdaki insan bana bu davranışı gösterseydi ben ne düşünürdüm ne hissederdim?” demeliyiz. Bunu yaptığımızda da insanları kırmaktan, üzmekten uzak durur, daha barışçıl, daha mutlu ve huzurlu bir dünyanın oluşumunda katkıda bulunuruz.
Bu haftaki kitap tavsiyem:
“JOSE SARAMAGO “KÖRLÜK”
YORUMLAR