Sayılı günler çok çabuk geçer.
En geç Haziran ayında seçmen önüne konulacak olan sandıktan başarı ile çıkabilmek için iktidar ile muhalefet kanatları yoğun bir çalışma içerisinde.
Yapılacak olan seçimde yaklaşık 7 milyon civarında yeni bir seçmen oy kullanacak.
Her iki kanatta bu seçmenlerin oyunu kazanabilmek için büyük bir çaba sarf ediyor.
Öncelikle bir hususu belirtmekte yarar görüyoruz:
7 milyon civarındaki bu seçmenler ne istiyorlar?
Bunun araştırılması ve sağlıklı bir şekilde tespit edilmesinden sonra nasıl çözüme ulaşılacağı doğrultusunda bir yol izlemek gerekir.
İlk kez oy kullanacak olan bu seçmenler elbetteki ekonominin düzelmesini, enflasyonun düşürülmesini, suskun bir toplum olma yerine konuşan bir toplum olabilmek için gerekenin yapılmasını, ülkede kuvvetler ayrılığı ilkesinin tüm kuralları ile uygulanmasını, bağımsız yargının şüphe götürmeyecek bir şekilde oluşturulmasını, sosyal devletin neler yapması gerekiyorsa onların yapılmasını, yaşam biçimine müdahale edilmemesini isteyeceklerdir.
Ama bunun yanında yeni seçmenlerin birçok beklentileri de söz konusu olacaktır.
İşte bu beklentilerin neler olduğu araştırılmalı ve inandırıcı bir yol izleneceğine iktidar ile muhalefet kanadı gereken adımları atmalıdır.
Bunların yapılabilmesi içinde, sandıktan başarı ile çıkabilmek için gelişigüzel sözler söylemekten vazgeçilmeli, aksine inandırıcı sözlerle yeni seçmeni kazanmanın yol ve yöntemleri bulunmalıdır.
Genellikle Z kuşağı olarak adlandırılan bu yeni seçmenlerin beklentileri doğrultusunda isteklerinin çözüm bulmasını ve bu doğrultuda adımlar atılmasını istemekte ve beklemektedirler.
Yine bu yeni seçmenler, doğru ile yalanı çok iyi ayırt etmek suretiyle tercihlerini yapabilecek yetenektedirler.
Sadakate değil liyakate önem verilmesi gerektiğini gören ve bilen anlayış sahibi bu genç seçmen kuşağı, iktidar ile muhalefet kanatlarının sandıktan başarılı çıkabilmek için aldatılıp aldatılmadıklarının ayırdına varabilecek bilgi ve yeteneğe sahip olmaktadırlar.
Bu nedenle de genç seçmenin oyunu kazanabilmek için adımlar atarken, bu hususunda göz önünde bulundurulması gerekliliği net bir şekilde kendini göstermektedir.
Sandıktan başarı ile çıkacak sonucu elde edebilmek için öncelikle ilk defa oy kullanacak olan seçmenleri kazanmak ve onların oylarının sandığa olumlu bir şekilde yansıtılabilmesi doğrultusunda hareket etmenin zorunlu olduğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Eğer, iktidar ile muhalefet kanatları bu anlayış içerisinde hareket ederlerse,
Eğer, ilk defa oy kullanacak seçmenin neler beklediğini doğru bir şekilde tespit edip bunların çözüm yollarını arayıp bulabilirlerse,
Eğer, sadece oy alabilmek için yapamayacaklarını yapacakmış, olamayacakları olacakmış gibi bir görüntü verme yoluna gitmezlerse,
Eğer, doğruya yanlış, yanlışa doğru deme gibi bir huy edinmekten vazgeçtiklerini gösteren tutum ve davranış içerisinde bulunabilirlerse,
Bundan sadece ilk defa oy kullanacak olan seçmen değil, tüm ülke yarar görecektir.
Bu anlayışı hatırdan uzak tutmadan ve vakit geçirmeden gereken araştırmalar yapılmalı, çözüm yolları üretilmeli, ilk defa oy kullanacak seçmenin de istek ve beklentilerini göz önünde tutmak suretiyle hareket etme yoluna gidilmelidir.
Bunlar yapıldığı takdirde herkes kazançlı çıkacaktır.
Bunların aksine hareket edildiği takdirde ise büyük bir çoğunluk bunun zararını görecek ve çekecektir.
Zaman geçirilmeden ve sandığın konulacağı gün gelmeden bu doğrultuda hareket etmenin herkese yararı olacağını hatırlatmakta fayda görüyoruz.
Diliyoruz ki; bu uyarılar göz ardı edilmez ve istenen olumlu sonuç elde edilir. Böylece aydınlık günler ülkemizi aydınlatmaya, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmede önemli bir yol alınma imkânı elde edilir.
nabiinal@hotmail.com