5 gün sonra, takvimler 23 Haziran’ı gösterdiğinde, İstanbul’daki seçmenler saat sabah 8 ‘den itibaren sandık başlarına giderek oylarını kullanıp bir kez daha İstanbul büyükşehir belediye başkanını seçecekler.
Hatırlanacağı üzere 31 Martta yapılan yerel yönetimler seçimlerinde de İstanbul belediye başkanı için oy kullanılmış ve yapılan sayım sonucunda da Millet ittifakı adayı Ekrem İmamoğlu, rakibi cumhur ittifakı adayı Binali Yıldırım’ı geride bırakarak seçimi kazanmış ve mazbatasını almak suretiyle göreve başlamış idi.
İstanbul belediye başkanlığı seçimini kaybetmeyi içine bir türlü sindiremeyen cumhur ittifakı mensupları, seçimin yenilenmesi için çeşitli itirazlarda bulunmuşlar ve YSK tarafından seçimin yenilenmesi doğrultusunda, gerekçesi anlaşılmayan, kamuoyu tarafından kabul edilmeyen bir iptal kararı ortaya çıkmış idi.
Aynı zarfa 4 oy pusulası konularak yapılan seçimde, YSK üç oyu geçerli saymış, bir oyu ise geçersiz saymak suretiyle, hukuk mantığına ters düşen, hukukçular tarafından kabul edilmeyen bir gerekçe ile seçimin yenilenmesine karar verdiği için, 23 Haziran’da İstanbul seçmeni sandık başına gidecektir.
31 Mart öncesi cumhur ittifakının yaptığı propaganda ters tepmiş, yarar yerine zarar verdiği sonucuna varıldığından, bu kez yeni bir propaganda yoluna başvurma gereği cumhur ittifakı kurmayları tarafından hissedilmiştir.
Bu yeni propaganda stratejisi gereğince yapılmak istenen propagandalarda bir türlü amaca ulaşılamamış, İmamoğlu ile yıldırım arasındaki makas millet ittifakı lehine giderek artmaya başlamıştır.
Durumun iyiye gitmediğini gören cumhur ittifakı yöneticileri, bu kez son bir atılım ile iki adayın televizyon ekranlarında buluşabilmesi yolunda gelen teklifi kabul etmek ve bu yolla puan toplayabilme arayışlarına girdiler.
Bu bağlamda Pazar günü saat 21’den itibaren her iki aday, İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde televizyon ekranları karşısında buluştular. Moderatörün sorduğu sorulara yanıtlar vermek suretiyle seçmenlerin kendilerine destek olunmasını istediler.
Sanıyorum ki; sadece İstanbul seçmeni değil, Türkiye’nin 81 ilinde de bu buluşma dikkatle izlendi, ezici bir çoğunluk ekran başına geçmek suretiyle her iki adayın konuşmasını, projelerini, haklarındaki iddiaları, İstanbul ile ilgili nelerin yapılması gerektiğini, yapılan yanlışların nelerden ibaret olduğunu, sürenin elverdiği ölçüde açıklamak suretiyle bu buluşmadan galip çıkabilmenin yollarını aradılar, adımlarını attılar.
İmamoğlu ile Yıldırım’ın bu buluşmasında, sadece konuşmaları değil, hal ve tavırları, sesleri, mimikleri, davranışları da mercek altına alındı.
Fazlaca ayrıntıya girmeden özet olarak buluşmanın sonucu ile ilgili kanaatimizi belirtme yoluna gideceğiz.
Binali Yıldırım, karşısındakinin konuşmalarını sık sık kesmek, araya girmek, stresli ve gergin bir tavır ile hareket etmek suretiyle eksi puan alırken, İmamoğlu’nun rahat, mikrofona hakim, rakibinin sözlerini kesmemek, ona müdahale etmemek suretiyle artı puan aldığı kanısındayız.
Yine sorulan sorulara verilen yanıtların tutarlılığı ve inandırıcılığı açısından da İmamoğlu’nun önde olduğunu, yani Binali Yıldırım’ı bu konuda da geride bıraktığını söylemek yanlış olmasa gerek.
Seçime çok az bir süre kaldı. Cumhur ittifakının son dayanağının da kendilerine artı bir puan getirmediği pazar günkü buluşma sonucundan anlaşılmaktadır.
Cumhur ittifakı kurmaylarının ellerindeki tüm olanakları kullandıktan sonra kalan 5 gün içerisinde, hangi stratejiyi uygulayacakları, benim söylediğim doğru, bana oy verenler isabetli tercih yapmışlardır, karşı adaya oy verenler yanlış tercih yapmışlardır anlamına gelecek olan ayrıştırıcı, kırıcı, hırçın bir politikayı yeniden yaşama geçirmek suretiyle eski politikalarına dönüp dönmeyecekleri kısa süre içerisinde anlaşılacaktır.
Ancak daha öncede belirttiğimiz gibi iniş başlamıştır, seçmen uyanmıştır. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmek suretiyle, 31 Martta oy kullanan seçmenin, bu kez de aynı bilinçle hareket edeceği ve 31 Martta seçimi kazanan İmamoğlu’nu bir kez daha seçeceği gelişmelerden anlaşılmaktadır.
İnanıyoruz ki; 23 Haziran akşamı her şey çok güzel olacak, 24 Haziran’da güneş tüm parlaklığı ile ülkemizi aydınlatacaktır…
nabiinal@hotmail.com