İniş Başlıyor….

Koronavirüse karşı dünyaca verilmekte olan savaşta sona yaklaşıldığı kanısındayım. Gelişmeler, tespit edilen vakalar ve kayıp sayılarına bakıldığında, bu savaşta zirveye ulaşıldığı ve iniş safhasının da başlamakta olduğu görülmektedir. Nitekim geçtiğimiz hafta, Çin’in attığı adımlardan sonra bu ay içinde de Almanya, İsviçre, Avusturya, Danimarka, Hollanda, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerinde bazı adımlar atacağı, bazı kısıtlamalara son vereceği […]

Koronavirüse karşı dünyaca verilmekte olan savaşta sona yaklaşıldığı kanısındayım.

Gelişmeler, tespit edilen vakalar ve kayıp sayılarına bakıldığında, bu savaşta zirveye ulaşıldığı ve iniş safhasının da başlamakta olduğu görülmektedir.

Nitekim geçtiğimiz hafta, Çin’in attığı adımlardan sonra bu ay içinde de Almanya, İsviçre, Avusturya, Danimarka, Hollanda, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerinde bazı adımlar atacağı, bazı kısıtlamalara son vereceği medyaya yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.

Hatta virüsün en çok yaygın olduğu ve en çok kayıpların oluşmasına neden olunan İtalya ve İspanya’da bile, aynı doğrultuda iniş sürecinin başladığı yine medya haberlerinden öğrenilmektedir.
Bu doğrultuda ülkemizde de, bu ay içerisinde virüsün zirve yapmasından sonra iniş trendinin başlayacağı tahmin edilmektedir.

İşte böylesi bir ortam içerisinde, her türlü beklentinin biryana bırakılarak, birlik ve beraberlik içerisinde virüse karşı verilmekte olan savaştan başarı ile çıkmak ve bu savaş sonrası önümüze çıkacak olan ekonomik tablonun yine en az zararla kapatılabilmesi için gerekli adımların atılması yolunda elbirliği ile hareket etmek gerekir iken, ne yazık ki bunların yeterince yapılmadığı ve yerine getirilmediği izlenmektedir.

Şu gerçek hatırdan uzak tutulmamalıdır: Her türlü beklenti gelip geçicidir
.
Bugün bulunulan yerden yarın ayrılmak, bugün bulunulan yerden yarın daha çok önemli bir yere gelmek olasıdır.
Ama geri getirilemeyen, uğranılan zararın telafi edilmesinin mümkün olmadığı kayıplarda vardır. İşte bu kayıpların yerine getirilmesi, telafi edilmesi, oluşturduğu zararın üstesinden gelinebilmesi, bazen imkânsız olur, bazende zor olur.

Bu nedenle yaşadığımız bu zor günlerde, birlik ve beraberlik içinde olarak her türlü kişisel ve siyasi beklentiyi göz ardı ederek, yada öteleyerek, yaşanan zor günlerin enaz zararla atlatılabilmesi için gereken yapılmalıdır.

Gelecek hesapları içinde olunduğu, bazı beklentilerin ileriki günlerde gerçekleşebilmesi için hesaplar yapılmasına gidildiği takdirde, bundan hem bu hesapları yapanlar ve bekleyenler, hemde ülkemiz çok büyük zararlar görür.

Bunun böylece bilinmesinde sayılamayacak kadar çok faydalar olduğunu unutmamak gerekir.

Koronavirüse karşı verilen savaşta, sona yaklaşılmak üzere olunduğu, iniş trendine başlamanın bazı ülkelerde ilk adımlarının bile atıldığı bu süreç içerisinde, sadece ülkenin geleceğini, insanlığın geleceğini düşünmek ve buna göre bir yol haritası çizmek gerekir.

Bunun için de el birliği ile bir araya gelip, yapılan eleştirileri görmezden gelmeyerek, yapılan önerilerden yararlı olacaklarını kimden gelmiş olursa olsun kabullenmek suretiyle yaşama geçirmek, atılan ve atılması gerekecek olan adımlarla ilgili hatırlatmaların, önerilerin, düşüncelerin, kimden gelmiş olduğuna değil, doğru ve yararlı olup olmadıklarına bakmak suretiyle, dünyanın birçok ülkesinde virüsle mücadelede başlayan iniş trendine bizimde katılmamız suretiyle, rahat bir nefes alabilmek için gereken yapılmalıdır.

Diliyoruz ki, yapılan bu öneriler göz ardı edilmez ve ülkemizin bu savaştan enaz zararla çıkması için gereken yapılır.

Kötümser olmak için hiçbir neden yoktur. Yeter ki paniğe kapılmayalım, uyarılara kulak verelim, birlik ve beraberliğimizi bozmayalım, doğru ve olumlu adımlar atalım….

nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version