Her geçen gün 16 Nisan referandumunda yapılması istenen anayasa değişiklik paketine “Hayır” oyu verilmesini isteyenlerin haklılığı biraz daha anlaşılıyor ve gün ışığına çıkıyor.
Referandumda halkoyuna sunulan anayasa değişiklik paketinin kabulü halinde, ülkenin tek kişinin görüş ve düşünceleri doğrultusunda yönetilme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı ve bununda özgürlükçü, çağdaş, çoğulcu demokrasi ile bağdaşmayacağı görüşü dile getirilmek suretiyle paketin onaylanmaması yolunda yoğun bir kampanya başlatılmış idi.
Aradan fazlaca uzun bir süre geçmemesine rağmen bu değişikliğe karşı çıkanların haklılığı, gelişmelerle kendini gösterdi ve kanıtladı.
Şuanda ülkemizde ne oluyor, ne bitiyor, hangi konularda kararlar alınıyor ve adımlar atılıyor ise, bunun başlama düdüğünü ve işaretini tek kişi veriyor. İktidar partisinin genel başkanı olarak verilen bu kararlar, zaman zaman parti içinde de açıktan olmasa bile gizliden tepkilere neden olmaktadır.
Son zamanlarda ortaya “metal yorgunluğu” diye bir söz atıldı ve partinin bu metal yorgunluğuna uğrayanlardan arındırılacağı söylemleri yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Bunun sonucu olarakta iktidar partisinin il başkanları, ilçe başkanları gözden geçirildi. Bunlar içinde metal yorgunluğuna uğradığı kanaatına varılanların, başka bir anlatımla matluba muvafık olmayanların tasfiyesi yoluna gidilmesi için adımlar atıldı. Bu bir siyasi partinin iç meselesi olduğu için, uygulama partililer tarafından değerlendirildi, yer yer tepkilerde ortaya konuldu.
Şimdi sıra “seçilmiş belediye başkanlarına” geldi. Bir süredir sıranın belediye başkanlarına geleceği yüksek sesle dillendirilmek suretiyle kamuoyu oluşturulmaya başlanmıştı.
Bunu izleyen günlerde de ilk olarak “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” istifa ettirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın eleştirilecek, İstanbul’a yarar değil zarar verecek tutum ve davranışları diz boyunu aşar durumda idi. Ama Kadir Topbaş İstanbullu seçmenler tarafından seçildiği ve sandıktan çıktığı içinde “seçimle gelenin seçimle gitmesi” kuralı gereği, yerel yönetimler seçimlerinin yapılması bekleniyordu.
Ama “seçimle gelen seçimle gitmeli” kuralına uyulmadı. Seçimler beklenmeden Kadir Topbaş “istifa ettirildi”.
İstanbul gibi yaklaşık 15 milyon nüfusu barındıran, dünyanın birçok ülkesinden daha fazla nüfusa hizmetin verildiği bir şehrin belediye başkanının “istifa ettirilmesi” oldukça dikkat çekici ve ibret verici idi.
Aradan geçen günlere rağmen bu istifanın nedeni açıklanmadı. Topbaş’ta istifa gerekçesini ortaya koymadı. Sadece “ İnsanlar çok şeyi affeder, adam yerine konmamayı affetmez” demekle yetindi. Bu cümlenin altında da çok büyük anlamların yatmakta olduğunu unutmamak gerekir.
Şimdi sıranın başta Ankara Büyükşehir belediye başkanı olmak üzere diğer bazı belediye başkanlarına geldiği basına yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır.
Yine basına yansıyan haberlerden anlaşıldığına göre, istifası istenenlerden bazıları bu talebe karşı direniş göstermekte ve istekleri yerine getirmemekte imiş,
Bilindiği gibi seçilmiş olanların, sandıktan çıkanların ne şekilde görevlerinden alınacağı yada görevlerine son verileceği yasalarımızda açıkça belirlenmiştir. Bu yasal gereklilikler doğrultusunda hareket edilmeyipte, siyasi iktidarın karar vericileri tarafından “istifaları” istenmek suretiyle değişiklik yada tasfiye yoluna gidilmesi oldukça dikkat çekicidir.
Bu durum iktidar partisinin büyük bir “korku ve telaş” içinde olduğunun açık göstergesidir.
Anlaşıldığına göre iktidar partisinde büyük bir oy kaybı başlamıştır. İniş hızla devam etmektedir. Freni patlayan bir otomobil gibi bu inişi durdurmak mümkün olmasa gerek.
İşte bu oy kaybı telaşı “metal yorgunluğu” tanısı ile durdurulmak ve yeniden yükselişe geçilmek isteniyor. Sanıyorum ki bunun hiçbir faydası olmayacak. “Demokrasi tarihimize baktığımızda bir kere iniş başladıktan sonra bunu durdurarak çıkışa dönüştürmenin mümkün olmadığı ve olamayacağı açıkça görülüp anlaşılacaktır”.
Şuanda olanlar, ileriki günlerde iktidar partisinde çok önemli siyasi gelişmelerin, olayların, tepkilerin olacağının sinyallerini vermektedir. Ama nasıl ki suyun akışı değiştirilemezse, bu inişinde önü kolay kolay kesilemeyecektir….
nabiinal@hotmail.com