Güney sınırlarımızda çok önemli gelişmeler oluyor. Bu gelişmelerin ve yaşanan olayların ileriki günlerde ülkemize olumlu ya da olumsuz etkilerinin olacağı gün gibi açık bir şekilde görülüyor, anlaşılıyor.
Güney komşumuz Suriye’deki vekâlet savaşları bütün hızıyla devam ediyor.
Esad yönetimi ülkesinin önemli bir bölümünde hâkimiyeti tamamen sağlamış olsa bile, güney sınırlarımızda yasadışı birçok örgütün karşılıklı çatışmaları, bu çatışmalar sırasında da bu örgütleri destekleyen ülkelerin uluslararası siyaset arenasındaki oyunları sürüp gidiyor.
Bir noktayı peşinen belirtmekte yarar var: Güney komşumuz Suriye’de yapay olarak başlatılan iç savaşın yüzeysel nedeni, bu ülkeye demokrasinin getirilmesi olarak emperyalist güçler tarafından gösterilmiş ise de gerçek nedeninin daha başka olduğu gelişmelerden anlaşılmaktadır.
Suriye’de sürdürülen vekâlet savaşlarının ve bu vekâlet savaşlarını yapan örgütlere verilen desteğin kökeninde petrol ve doğalgaz savaşı hesaplaşmaları bulunmaktadır.
Akdeniz çevresinde büyük oranda petrol ve doğalgaz yataklarının bulunduğu yıllar yılı söylenir durur.
Bu yatakların bulunduğu yerlerin tespiti için zaman zaman bazı araştırmalar yapılır, enerji kaynaklarının bulunduğu yerler tespit edilmeye çalışılırdı. Ancak o tarihlerde özellikle kapitalist dünyanın enerji ihtiyacı bu denli artmamış ve var olan yataklar bu ihtiyacı karşılayabildiği için bu konuda iş ağırdan alınmış ve zamana bırakılmış idi.
Ancak son yıllarda özellikle doğalgaz konusunda çok büyük ihtiyaç ortaya çıktığı için, o yatakların tespit edilerek hızla üretime geçilir hale getirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Bu nedenle Akdeniz’de enerji yataklarının bulunması ve işletilmesi yolunda yoğun bir çalışma başlatılmış, bunun sonucu olarakta kıyasıya bir rekabet ortaya çıkmıştır.
Akdeniz’deki bu petrol ve doğalgaz yataklarının bulunması muhtemel olan yerlerin bir kısmı bizim, bir kısmı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde bulunmaktadır.
Bu nedenle de bu gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir.
Özelikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki petrol ve doğalgaz yataklarının tespiti ve işletme hakkının elde edilmesi konusunda maalesef biraz geç kalınmıştır.
Bu konuda Güney Kıbrıs Rum yönetimi daha önce çalışmalar başlatmış ve birçok ülke ile de bu konuda anlaşma yapmıştır.
Geçte olsa Türkiye’nin devreye girmesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki yatakların tespiti ve işletmeye açılması için bazı somut adımların son günlerde atılmış olması sevindirici bir harekettir.
Bilinmelidir ki insanlığın geleceği petrol ve doğalgaz üretiminin artmasına ve bu üretimin yararlı yerlerde ve konularda kullanılmasına bağlıdır.
Eğer Akdeniz’deki dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz yatakları olduğu ifade edilen alanlarda Türkiye kendini kabul ettirir, oradaki yatakların işletilmesinde söz sahibi olabilirse, ülkemizin geleceği açısından çok önemli bir adım atılmış olur.
Bu nedenle gerek güney sınırlarımızdaki vekâlet savaşlarını ve gerekse Akdeniz’deki enerji kaynaklarının bulunup üretime hazır hale getirilmesi yolundaki çalışmaları ve gelişmeleri dikkatle takip etmek gerekir.
Bu bölgelerdeki haklarımıza sahip çıkmak, emperyalist güçlerin bu haklarımızı gasp etmelerine müsaade etmemek gerekir.
Şu husus bilinmeli ve hatırdan uzak tutulmamalıdır: Türkiye’nin ekonomik açıdan geleceğini önemli ölçüde etkileyecek ve gelecek nesillerin güvencesi olacak olan petrol ve doğalgaz yataklarının işletilmesinde Türkiye’nin söz sahibi olması, ülkemizin dünyanın en güçlü devletleri arasında yer almasını sağlayacaktır.
Bu husus gözden uzak tutulmamalı ve gereken kararlılık ısrarla gösterilmelidir…
nabiinal@hotmail.com