2018 yılında Türkiye’nin de terör örgütü olarak tanıdığı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve beraberindeki gruplar, 27 Kasım’da Halep’in batı kırsalında Suriye ordusuna yönelik saldırılar başlatmıştı. Örgüt, Halep’in büyük bir kısmında ve İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Bu gelişmeler, bölgedeki istikrarın yeniden sağlanması için Türkiye ve İran’ın ortak hareket etmesi gerektiği görüşünü güçlendirdi.
Erakçi’nin Ankara ve Şam Temasları
Dün Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile bir araya gelen İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, bugün Ankara’da Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme öncesinde İran medyasına konuşan Erakçi, şunları söyledi:
“Türkiye ve İran farklı konularda her zaman birbirlerine danışmışlardır. Geçmişte anlaştığımız ve anlaşamadığımız konular oldu. Bu kez bölgesel istikrara yol açacak ve Suriye’nin ya da bölgenin bir kez daha teröristler için bir merkez haline gelmesini önleyecek konularda ortak bir anlayışa varılacağını umuyoruz.”
“İran Her Türlü Desteği Sağlayacak”
Erakçi, Şam temaslarına ilişkin yaptığı açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ‘iyi bir görüş alışverişi’ yaptıklarını belirtti. Şu ifadeleri kullandı:
“Koşullar zor ancak kesin olan, Suriye hükümetinin tekfirci teröristlerin bu son komplosuna karşı dimdik durmasıdır. Geçmişte IŞİD ve diğer terör gruplarının Suriye’yi iç savaşa sürüklediği daha zor zamanlar oldu, ancak bu süreçler başarıyla atlatıldı. Şimdi ise yeni bir tehdit gündemde. Siyonist rejimin Lübnan ve Filistin’i işgalinden kaynaklanan koşullar nedeniyle teröristler yeniden güçlenmeyi düşünüyorlar.
Suriye ordusu ve hükümeti, teröristlere karşı koyabilecek güçte. Ayrıca direniş grupları da bu mücadelede Suriye’ye yardım edecek. İran İslam Cumhuriyeti ise tekfircilerin ortadan kaldırılması için gerekli görülen her türlü desteği sağlamaya hazır.”
Bölgesel İşbirliği Umudu
İran Dışişleri Bakanı Erakçi’nin açıklamaları, Türkiye ve İran’ın bölgesel işbirliği çerçevesinde, Suriye’de istikrarın sağlanması ve terör tehditlerinin bertaraf edilmesi için ortak bir anlayış geliştirme konusunda umutlu olduğunu ortaya koyuyor.