İskenderun’daki Kanser Vakaları!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev süresi içinde ilk kez olarak TBMM’den gelen bir yasada veto yetkisini kullandı. Erdoğan, çevre mevzuatı uyarınca gerekli izinler için termik santrallere 30 ay daha süre tanınmasını öngören tasarıyı veto etti. Bu durum, Hatay ve diğer kentlerdeki santrallere gözlerin çevrilmesine neden oldu. Özellikle de, Hatay’ın yerelinden gelen bir uyarı noktasında! Geçtiğimiz günlerde HRT’de […]

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev süresi içinde ilk kez olarak TBMM’den gelen bir yasada veto yetkisini kullandı. Erdoğan, çevre mevzuatı uyarınca gerekli izinler için termik santrallere 30 ay daha süre tanınmasını öngören tasarıyı veto etti. Bu durum, Hatay ve diğer kentlerdeki santrallere gözlerin çevrilmesine neden oldu. Özellikle de, Hatay’ın yerelinden gelen bir uyarı noktasında!

Geçtiğimiz günlerde HRT’de yayınlanan Yeni Bir Gün adlı programın canlı yayın konuğu olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın gündem maddelerinden biri, Ankara’nın da gündeminde yer alan termik santraller oldu.
Gazetecilerin dikkat çektiği, fabrika bacalarına filtre takılması tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Savaş, oldukça çarpıcı bir örnekle, Hatay’a dair farklı bir tartışmaya yeni bir başlık araladı. Fabrika bacalarına filtre takılması gerektiğini önemle vurgulayan Savaş, İskenderun’daki kanser vakalarındaki artışa dikkat çekti.
-NE OLDU?-
Bu uyarı, gözleri, ‘filtre’ ve ‘fabrika bacaları’ bağlamında bölgeye odaklarken, ‘sebep-sonuç’ ilişkisi konusunda Hatay’daki sağlık birimlerinin konuya ne aşamada dahil olacağı da şimdiden merak konusu. Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vetosu ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçmiş, açıklama ise Bakan Murat Kurum’dan gelmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yürütecekleri ortak çalışmayla, termik santrallerin Aralık ayı boyunca tek tek inceleneceğini bildirmişti.
Bakan Kurum’un, 1 Ocak sonrası mesajı ise oldukça sert:
“Alınabilecek tedbirleri almaları gerektiğini kendilerine zaten ifade ettik, 1 Ocak itibariyle de mevcut durumlarına göre gerekli cezai süreci başlatmış olacağız. Çevre mevzuatımıza aykırı ne kadar tesis varsa kapatma dahil tüm cezai işlemleri yapacağız.”
UYARI!-
Tartışmaya dahil olan Greenpeace’e göre, termik santrallerin bulundukları yere ve çevrelerine verdiği zararlar şöyle sıralanıyor:
Havada bulunan zehirli partikül ve NO2 miktarını artırarak yetişkinlerde inme, akciğer kanseri, kalp ve solunum hastalıkları ile çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarının riskini artırır.
Mahsullere ve toprağa zarar verebilecek asit yağmurlarına neden olur.
Arsenik, nikel, krom, kurşun ve cıva gibi zehirli ağır metal serpintisine yol açar.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) verilerine göre de, eğer herhangi bir filtre kullanılmazsa, 100 megawatt gücünde kömürle çalışan bir termik santralin kirletici etkileri şöyle sıralanıyor:
Kükürt dioksit (SO2) – 45,000 ton/yıl, Azot oksitler (NOx) – 26,000 ton/yıl, Karbonmonoksit (CO) – 750 ton/yıl, Katı partiküller (PM) – 32,500 ton/yıl, Hidrokarbonlar – 250 ton/yıl, Kül – 5,660 ton/yıl.
-Tamer Yazar-

Exit mobile version