İskenderunlu Gazeteci,

AKP İl Başkanına açık mektubunda, ilimiz deprem gerçeğini hatırlattı: 45 mahallenin 25’inde imar yok, riskli evler çok! İskenderunlu Cevdet Ünal adlı, gazetecilik yapan duyarlı bir vatandaş, ilimizin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu ve İskenderun ilçesinin 45 mahallesinin 25’inde imar izni olmadığını, dolayısıyla yeni yapıların üretilemediğini hatırlatarak, “Riskli binlerce, on birlerce yapı var, ama yıkılamıyor, yenisi […]

AKP İl Başkanına açık mektubunda, ilimiz deprem gerçeğini hatırlattı:

45 mahallenin 25’inde imar yok, riskli evler çok!

İskenderunlu Cevdet Ünal adlı, gazetecilik yapan duyarlı bir vatandaş, ilimizin birinci derece deprem bölgesinde olduğunu ve İskenderun ilçesinin 45 mahallesinin 25’inde imar izni olmadığını, dolayısıyla yeni yapıların üretilemediğini hatırlatarak, “Riskli binlerce, on birlerce yapı var, ama yıkılamıyor, yenisi yapılamıyor” dedi ve AKP İl Başkanı Adem Yeşildal’dan soruna müdahil olmasını istedi.

İskenderunlu Cevdet Ünal adlı sorumluluk sahibi, gazeteci kökenli duyarlı vatandaşın AKP Hatay İl Başkanı Adem Yeşildal’a açık mektubu şöyle:

“Ak Parti İl Başkanı Sayın Adem Yeşildal, sesimizi duy! Size, İskenderun ilçesinde yaşayan bir vatandaş, bir gazeteci olarak size sesleniyorum. İskenderun’un 45 mahallesinin en az 25inde imar izni yok. O 25 mahallenin tamamında da oturulamayacak evler var. O riskli evlerde insanlar oturuyor. Belediyemiz, bununla ilgili bir çalışma yapmıyor. Çalışma yapmadığı gibi de, insanları kaderlerine mahkum ediyor.

Bu kelimeleri size yazarken, sizden yardım ve destek bekliyoruz. İskenderun Belediyesi İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı, bu sorunlarla ilgili hiç çaba harcamıyor. Vatandaş, kendi bütçesiyle, kendi imkanlarıyla yapmak istese bile, teklifleri reddediyorlar.

Düşünün; vatandaş ne imar istiyor, ne rant istiyor, ne de imar artış istiyor. Sadece, evlerinin yeniden yapılması için belediyenin koyduğu 18. madde şerhinin kaldırılmasını ve bir an önce sağlam, depreme dayanıklı evlerde oturmak istiyor.

Deprem bölgesinde yaşadığımızı unutmayalım. Siz de biliyorsunuz ki, bu bölgeden geçmekte olan bir fay hattı var. En ufak bir sallantıda, 5.6 şiddetinde bir sallantıda, bu evlerdeki olabilecek can kayıplarını düşünmek bile istemiyorum.

Allah korusun. Bundan da sorumlu olan kişiler, bugünkü yöneticiler olacaktır. Yıllarını siyasete vermiş bir hukukçu olarak sizden ricam, kanunu açın! 18. Madde’nin ne anlama geldiğini ve bunu çözümünde kimin ne işi olduğunu, kimin görevi olduğunu, kimin yapması gerektiğini sizde anlayacaksınız.

Bize ve vatandaşa zamanınızı ayırırsanız, size mahalleleri gezdirir, vatandaşla bir araya getirir ve vatandaşın sorunlarını size birinci ağızdan dinletebilirim.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu yola çıktığında, etrafında sadece fakir-fukara, yoksul insanlar vardı. Onlara sırtını dayayarak buralara geldi. Onları unutmadı, bir gün olsun düşünmediği gün olmadı. Ama görüyoruz ki, şimdiki yöneticiler sadece günü kurtarmak ve kendi çıkar ve menfaatlerinin peşindeler. Halkın derdiyle dertlenmiyorlar.

Sizden sonraki durağım; dünya lideri, yoksulların fakirlerin babası Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.” -Duygu Ertaş-

Exit mobile version