İstihdam İstikrarsızlığının Göstergesi

HDHO, sık sık Diş Fakültesi açılması ve Diş Hekimlerinin işsiz kalmasını eleştirdi Hatay Diş Hekimleri Odası, sıklıkla plansız programsız şekilde Diş Hekimliği Fakülteleri açılması uygulamasını eleştirirken, meslek mensuplarının istihdam edilememelerinin de sıkıntı oluşturduğunu bildirdi. Hatay Diş Hekimleri Odası yönetimi adına Başkan Nebil Seyfettin imzasıyla yapılan açıklamada, Diş Hekimleri atamalarının yapılmamasının istihdam istikrarsızlığı göstergesi olduğuna vurgu […]

HDHO, sık sık Diş Fakültesi açılması ve Diş Hekimlerinin işsiz kalmasını eleştirdi

Hatay Diş Hekimleri Odası, sıklıkla plansız programsız şekilde Diş Hekimliği Fakülteleri açılması uygulamasını eleştirirken, meslek mensuplarının istihdam edilememelerinin de sıkıntı oluşturduğunu bildirdi. Hatay Diş Hekimleri Odası yönetimi adına Başkan Nebil Seyfettin imzasıyla yapılan açıklamada, Diş Hekimleri atamalarının yapılmamasının istihdam istikrarsızlığı göstergesi olduğuna vurgu yapıldı ve şöyle devam edildi:
“Üniversite sınavlarında %1’lik dilim içinde yer almış, zorluk derecesi en yüksek ve en pahalı eğitimi seçerek başarıyla sonuçlandırmış ama şu anda ucuz işgücü veya meslek dışı çalışma ile karşı karşıya olan atanamayan dişhekimlerinin haklı sitemlerine ve çaresizliklerine yetkililer nezdinde dikkat çekmek amacıyla TDB Genel Merkezinde bir basın açıklaması yapılmıştır.
Atanmayan Dişhekimleri ile Türk Dişhekimleri Birliği Başkanlığının yaptığı basın açıklamasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
TDB olarak nitelik ve nicelik açısından insangücü planlamalarının ivedilikle yapılması ve bu konuda gerekli olan adımların acilen atılmasını her platformda dile getiriyoruz.
İnsan Kaynakları Planlaması; Mevcut insan kaynaklarının en verimli biçimde kullanılmasını, gerekli görülen uygun yeterliliklere sahip insan sayısını korumayı ve gelecekteki personel gereksiniminin tahmin edilmesini amaçlar.
İnsan gücü planlamasının yapılmadığı toplumlarda; hem işsizlik, hem de iş ve meslek değiştirmeleri artar. Çalıştırılamayan atıl iş gücü ekonomik ve toplumsal kalkınmayı etkiler.
Bugünkü tablo; nüfus artış hızı, insan gücü planlaması, fakülte sayıları ve kontenjanları, nitelikli eğitim, yıllık dişhekimi ihtiyacı açısından bakıldığında uygulanan politikaların yanlış olduğu görülüyor.
Dişhekimliği Fakültesi mezunu meslektaşlarımızın atamalarının yapılmaması istihdam istikrarsızlığının göstergesidir.
Yine bugünkü tabloda; 3 bin civarında dişhekimi, hizmet verebilmek için atama bekliyor. Artan kontenjanlar ve üniversite sayısı nedeniyle atama bekleyen dişhekimi sayısı gelecek yıllarda daha da artacak.
Son 10 yıldır dişhekimliği eğitimi alanında insangücü planlaması ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde birbiri ardına dişhekimliği fakülteleri açılmakta ve öğrenci kontenjanlarında kaygı verici artışlar yaşanmaktadır.
2028 Yılı;
-2018 yılından sonra yeni bir fakülte açılmadan tüm faktörler ve açılmış fakültelerin eğitime başlamasıyla, 2028 yılında ülkemizdeki dişhekimi sayısı 91.383
-TUİK 2028 yılı tahmini nüfus 88.645.642 dişhekimi başına düşen nüfus 970 olacak
-Bu sayı Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 1500 civarında.
Dişhekimliği eğitimi pahalı, özel beceri gelişimi, iletişim, sanat, yaratıcılık, dijital teknoloji gibi birçok yetenekleri kapsar. Eğitim kadroları yeterli olmayan, siyasi politikalarla açılmış fakültelerde nitelikli eğitimden söz edilemez.
Ağız ve diş sağlığını ilgilendiren hastalıklar önlenebilir hastalıklardır. İzlenecek koruyucu politikalar ve nitelikli insan gücünün bu yönde kullanılması politikalarının geliştirilmesi önemli.
İnsan gücü planlaması yapılarak eğitimin şekillendirilmesi zorunluluktur. Bu da fakülte kontenjanlarının düşürülmesi ve yeni fakültelerin açılmasının önlenmesi ile mümkündür.
Ülkemiz dişhekimliği hizmetlerinde eksik olan, dişhekimi ihtiyacı değil demografik dağılımda yaşanan plansızlıktır.
Eğitim planlaması & insan gücü planlaması mesleksel yetiştirmede eşgüdümlü olmalıdır. Yeni fakülteler açmak yerine yapısal ve ekonomik alanda mevcutların güçlendirilmesi, koşullarının iyileştirilmesi ve öğretim üyesi sayısının arttırılması gerekir.
Eğitimde piyasalaşmanın önüne geçilmeli, siyasi tercihlerle yeni fakülte açılmaları engellenmeli, öğretim üyesi eksik olan, laboratuvarı, klinikleri olmayan fakülteler kapatılmalıdır.
Fakülteler kurulmadan önce meslek örgütlerinin görüşleri alınmalıdır.”
-Cemil Yıldız-

Exit mobile version