Ne kadar Yerli, ne kadar Milli?
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan: “Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız öncülüğünde 60 sene önce yapılan yerli otomobil, tamamen yerli imkânlarla yapılmıştı. Şimdi ise İtalya’dan hazırlanıp getirildi. O zaman sormak lazım; hangisi daha yerli ve milli?”
Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirilen etkinlikle, bir SUV bir de Sedan modeli olmak üzere iki versiyonuyla ülke kamuoyuna tanıtılan ‘yerli otomobil’, Hatay siyasetinin de gündeminde. Konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Bir yerli oto furyasıdır gidiyor. Her şeyde özelleştirmeye giderken, araç, özel sektör mü yoksa kamu yatırımı mı olacak diye sorarak başlayalım” diyen Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi, Hatay siyasetinin önde gelen isimlerinden Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Şeffaf olacağız deniliyor, ama… Zihinleri kurcalayan soruların cevabının çoğu bilinmiyor. Yapılan açıklamalara baktığımızda, daha ortada net bir şey yokken, ‘her şey bitti, yüzde yüz yerli/milli, seri üretime’ geçilmiş gibi mesajlar paylaşılıyor” saptamasında bulundu.
-22 MİLYAR DOLAR-
Yerli otomobilin üretim yeri Bursa – Gemlik olarak açıklanırken, Gemlik’te bulunan ve TSK’ya ait olan 4 milyon metrekarelik alanın 1 milyon metrekaresinin, yerli otomobilin üretim tesisi için kullanılacağı bilgisine yer verildi. Toplam yatırım tutarı ise 22 Milyar Dolar.
Mevcut tabloyu değerlendiren Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Geçtiğimiz yıllarda da, piyasada ‘yerli otomobil’ diye tanıtılan bir araç vardı. Bu da öyle olmaz umarız! Ayrıca aracın, daha önce var olan bir ürünün Türkiye’de üretilmesi anlamına gelen bir anlaşma ile ortaya çıktığı konuşuluyor. Aracın fiyatı ne olacak? Ekonomiye katkısı nasıl olacak? Dünyadaki otomobil pazarı ile ilgili planlama ne? Soruları çoğaltabiliriz.
Ancak her şeyi şova dönüştürmekte gayet mahir olan büyüklerimiz, bunu da hayli öteye taşıdı. 30 yıl önce başarılması gereken şeyleri, bu kadar yıl geriden gelip, gerçek devrim gibi pazarlamak bize has bir şey. Neyse, öyle ya da böyle, bir yerli otomobilimiz ‘prototip de olsa’ var. Tüm noksanlıklarına rağmen, memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Sürece ilişkin medyaya yansıyan başlıkları da ele alan Çalışkan, şöyle devam etti:
“Koparılan gürültüye ve yapılan yorumlara bakınca, milletçe kafayı yemiş durumdayız. En makulü şu; ‘Türkiye’de doğup, Türkiyeli olup, bu ülkenin suyunu, ekmeğini yiyip, bu ülkesinin havasını soluyup, şu sevince ortak olmamak, şu onuru yaşayamamak ne büyük nasipsizlik!’ İyi de kim bunlar? Var mı böyle birileri.
Yandaş gazete manşetleri de bu yorumlardan farksız: ‘Büyük Türkiye’nin muhteşem eseri!’ Bir başkası, ‘Çılgın Türkler!’, ‘Milletçe gurur günümüz!’, ‘Yolun açık olsun Türkiye’m!’, ‘Miras değil, alın teri!’, ‘Devrimin intikamı!!
2017’de, ‘2019’da yollardayız’ diyen gazete, şimdi de ‘2022’de yollardayız’ diye manşet atıyor. Sadece tarih değişmiş, umutlar hep güncel. 2023 olur diye bekliyordum, ama sanırım farkına varılmamış…”
-HAİNLER!-
Ortaya koyulan ‘yerli’ ve ‘milli’ üretimin eleştirisinde duranların ‘vatan haini’ damgasını yediğinin de altını çizen Çalışkan, şöyle devam etti: “One Minute gibi bir süreç yaşıyoruz. Tebrik etmezsen ya da sorgularsan, vatan hainisin. Eleştirenler, ‘bu araç milli değil’ diyenler, hainlikle itham ediliyor. Mesele iş yapmaktan ziyade, algıya oynamak, milletin duygularını istismar etmek. Hiçbir şeyi anlama, değerlendirme ve tartışma zemini yok. Hâlbuki açıkça itiraf etmeliyiz ki, yerli otomobilde devrimle başlayan ilk araç girişiminden 60 sene sonra, değil aynı noktada olmak, daha geriledik! Çünkü o zaman yerli montaj iken, şimdi hazır paket servis, İtalya’dan geldi. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız öncülüğünde 60 sene önce yapılan yerli otomobil, tamamen yerli imkânlarla yapılmıştı. Şimdi ise İtalya’dan hazırlanıp getirildi. O zaman sormak lazım; hangisi daha yerli ve milli?
Gazeteci Mustafa Yılmaz’ın dediği gibi, ‘Araba Motoru, 1960’ların yarışıydı. Arama Motoru, 2000’lerin yarışı. Erbakan bugün yaşıyor olsaydı, ‘araba motoru” için değil, ‘arama motoru’ için uğraşırdı.”
-YERLİ TOHUM MU?-
Açıklamasına devamla, “Yerli tohumu olmayanın yerli otomobili olsa ne, olmasa ne?” diye soran Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, sözlerini şöyle noktaladı:
“Şu çok iyi bilinmeli ki, en çok kalkınma yanlısı olanlar, Millî Görüşçülerdir. Millî Görüşçüler, ülkemizde kalkınmaya dair atılan adımların sonuna kadar arkasındadır. Bugün tanıtıma çıkan yerli otomobilimizin hayırlı olmasını temenni ediyor, kullanacağımız günleri özlemle bekliyoruz. Ama şunu da söylemeden geçmeyelim. Yerli tohumu olmayanın yerli otomobili olsa ne, olmasa ne?
Tüm yerli olan fabrikalar; SEKA, şeker, tütün, Telekom, tank-palet vs. satıldı. Bu kararlarda imzası olanların, yerli oto girişimine ne kadar güvenebiliriz? Yoksa kendimizi erken mi avutuyoruz?” -Tamer Yazar-