Son zamanlarda bu husus zihnimi çokça meşgul ediyor;’topyekün bir iyilik hali’ mümkün mü diye.
Mümkün ancak kendinden çok ödün vermen gerekiyor,kendini ikinci plana atman gerekiyor ancak bu şekilde iyi olmayı sürdürebiliyorsun.
Nitelikli bir gözlemden sonra iyiliğin biraz karşılıklılık istediğine (keza görevin olmaya başlıyor), dillendirmemek gerektiğinde (keza reklam gibi oluyor), herkese yapılmaması gerektiğine ( keza suistimale açık oluyor) ,doğru üslupla yapılması gerektiğine (keza hassas konular insanları incitebiliyor), miktarını doğru ayarlamak gerektiğine( keza maddi beklenti oluyor ) karar verdim.
İyilik yaptığınızda doğru yer,zaman,kişi ,üslup olunca çok güzel bir eylem oluyor
ancak
içinde pişman olmak,
menfaatin olabileceği ile ilgili yargılanmak, kendini açıklamak zorunda kalmak,
nankörlük görmek de var ,hazırlıklı ol.
İyiliği gönül ferahlığı için,manevi doyum için, dini vecibeler ya da çekim yasası için , karşılıksız saf iyilik için yap.
Son olarak birkaç önemli noktaya değineceğim;
*İyiliği karşılık beklemeden yapmalıyız yoksa hayal kırıklığı olur.
*iyilik yap ama iyiyim diye kendini kanıtlama gayretinde olma yoksa kırgınlık olur.
*Kötülük karşısında susma ,bir gün sıra sana da gelir.
*İyi olmak yetmez ,kötülerlerden de uzak durmak gerekir.
“Her türlü kötülüğü yapmaya muktedir iken kötü bir şey yapmamak, işte budur iyilik.”
– Andre Gide
“İyilik zamanında herkes hoştur. Fakat derin sıkıntılar zamanı geldiğinde anlarsın ki Allahtan başka dost yoktur.”
– Hz Mevlana
“İyilik, insanlık sanatıdır.”
– Genceli Nizami
YORUMLAR