Demokrasi ile yönetilen sistemler için uzunca bir süre sayılacak olan zaman dilimi içinde, tek başına iktidar olduğu ve bu iktidar gücünü hiçbir engelle karşılaşmadan kullanma olanağını elinde bulundurduğu halde tam anlamıyla başarılı olamamış veya zaman içerisinde yıpranma sonucu gücünü kaybetmeye başlamış olanların, bu durumu demokrasinin kuralları gereği kabullenmesi, içine sindirmesi ve girilecek seçimlerde muhtemel yenilgi ile karşı karşıya kalabileceğini görerek buna göre bir yol haritası çizmeleri gerekir.
Ancak demokrasi ile yönetilen bazı ülkelerde iktidar gücünü elinde bulunduranların, doğal olan bu süreci içlerine sindiremedikleri, kabullenemedikleri ve bunun sonucu olarakta bu kötü gidişi tersine çevirebilmek için çeşitli yol ve yöntem arayışına girdikleri görülmekte ve izlenmektedir.
İşte böylesi durumlarda gücü elinde bulunduranlar, bazı yapay gündemleri ortaya atmak suretiyle düşüşü durduracaklarını ve yeniden yukarıya doğru çıkış imkânını elde edebileceklerini zannederek, tutum ve davranışlarını da buna göre ayarlayabiliyorlar.
Böyle olunca da ortaya atılan yapay gündemler birbiri peşi sıra çoğalır ama buna rağmen kendi lehlerine olumlu sonuç verecek bir ortamın yaratılamadığı görülür.
Gücü ve yetkiyi elinde bulundurdukları halde bu olanağı kullanamayanlar zaman içerisinde inişin başlaması ile birlikte bu kez kullanacakları yolunda söylemlerde bulunmaya, adımlar atacaklarını ifade etmeye ve böylece durumu kurtaracaklarını zannedenler kısa sürede bu beklentilerinin gerçekleşmeyeceğini, ortaya atılan yapay gündemlerin kurtarıcı görevi olarak kendilerine hiçbir yarar sağlamayacağını anladıkça, yeni yeni yol ve yöntemlere başvurma yoluna girerler.
Bu durumun inişi durduramayacağını, sandıkta seçmenlerin vereceği oylarla görev değişikliğinin er yada geç gerçekleşebileceğini bir türlü içlerine sindiremedikleri içinde, bir siyaset karmaşası ortaya çıkar.
Oysaki demokrasilerde, böylesi iniş çıkışların normal olduğunun hatırdan uzak tutulmaması, bugün iktidar gücünü elinde bulunduranların, seçmenlerin vereceği oylarla yarın muhalefet gücünü ellerine geçireceklerini hatırdan uzak tutmayacak bir şekilde kendilerine bir yol ve yöntem izlemeleri gerekir.
Aynı şekilde muhalefet gücünü elinde tutanların da, zamanı geldiğinde seçmenlerin vereceği oylarla iktidar gücüne sahip olacak bir konuma gelebileceklerini bilmeleri, tutum ve davranışlarını da buna göre düzenlemeleri gerekir.
Gerek iktidar, gerekse muhalefet gücünü ellerinde bulunduran siyasiler, bu anlayış doğrultusunda hareket ettikleri takdirde, o ülkede demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlemekte olduğu kabul edilir ve bu durumdan da göğüsler kabararak iftiharla söz edilir.
Aksine bir durumun ortaya çıkması halinde ise, o ülkede demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile yaşama geçirilemediği kanısına varılmak suretiyle, yine demokrasinin kuralları içerisinde sandıktan başarılı çıkılması için izlenecek yolun seçmenler tarafından da benimsenmesi doğrultusunda gerekli çalışmaların yapılması sonucuna varılır.
Yapay gündemler yaratılacağına, gücü bırakmamak için yeni yeni yol ve yöntemler aranacağına, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile birlikte yaşama geçirilmesi için herkesin el ve gönül birliği içerisinde çaba sarf etmesi gerekir.
Eksiksiz demokrasilerde izlenebilecek olan yol bundan ibarettir.
Eğer iktidarı da, muhalefeti de, taraflısı da, tarafsızı da bu anlayış içerisinde hareket ederse, o ülkenin üzerine hiçbir zaman kara bulutlar çökmez, güneş sonsuza dek o ülkeyi aydınlatmaya devam eder….
nabiinal@hotmail.com