Yaman, Din-Ahlak Kitabı’nda “Nusayrilik”le ilgili suçlamalara sert çıktı
Defne Belediye Başkanı Dr. İbrahim Yaman, Arap Alevileri ile ilgili Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi’nde 12.sınıfların yeni müfredatında yer alan ve “Nusayrilik” adı altında açılan başlıkla ilgili mesnetsiz suçlama niteliğindeki sözlere sert çıkarken, “Kabul edilemez” dedi.
Defne Belediye Başkanı İbrahim Yaman’ın bu konudaki açıklamaları şöyle:
“Bizim, Müslümanlığımıza olan inancımız ile ilgili hiçbir sıkıntımız, gocunmamız yok. Bunu kimseye de ispat etmek zorunda değiliz. Arap Aleviliğinin yalan yanlış bir şekilde tarif edilip ders kitaplarına konulması kabul edilebilir bir şey değil. Normal şartlarda, 2012-2017 yılları müfredatı olarak, kabul edilebilir ve doğru ifadeler içeren ve 2012’de 5 yıl boyunca ders kitabı olarak okutulmasına karar verilen kitap, nedense 2015 yılında değiştiriliyor. 2017-2018 eğitim öğretim müfredatında yer alan kitapta, ‘Nusayrilik’ başlığı altında, insanı hayrete düşürecek, tamamen iftiralarla dolu açıklamalar yer alıyor. Bizim ‘kabul edilemez’ dediğimiz şey şu… Hiç kimsenin; Müslüman Alevilerinin nasıl ibadet ettikleri, isimlerinin ne olduğu, neye inandıkları ile ilgili bir hüküm vermeye hakkı yoktur.”
Başkan Yaman, ülkenin, özellikle birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu bu dönemde aşağılanmaların ve ötekileştirmelerin kabul edilemez olduğu vurgusu yaparak söylemlerini şöyle sürdürdü:
“Doğruları anlatan kitap neden kabul edilmedi de, apar topar yeni kitap ile müfredat değiştirildi? Böylesi bir ötekileştirmeden kimin ne gibi bir çıkarı var? Benim gibi düşünen herkesin bu işin peşinde olacağından eminim. 12.sınıflara ders diye okutulacak bu müfredat; tamamen yalan üzerine kurulu, dinen ve ahlaken de kabul edilir olmayan, toplum barışını ve güvenliğini zedeleyen ve herkesin kesinlikle karşı çıkması gereken bir husustur. Çocuklarımızın beyinlerine nifak sokmak üzere hazırlanmış bu kitabın toplatılması gerekmektedir. Arap Alevileri, vatansever; ülkesine, devletine saygılı bir toplum olarak yüzyıllardır bu coğrafyada yaşamaktadır. Kendi öz yurdumuzda, hiç kimsenin, hiçbir kurumun, bizi ötekileştirmesine sessiz kalmamız mümkün değildir.” -Gökay Gökdemir-