Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) arasında kadın dostu kampüsler ile erişilebilir, engelsiz eğitim ortamlarının yaygınlaştırılması amacıyla yeni bir iş birliği protokolü imzalandı. Protokol, üniversitelerde sosyal hizmetler alanında bilimsel temelli uygulamaların hayata geçirilmesini ve gençlere daha kapsayıcı bir eğitim ortamı sunulmasını hedefliyor.
Göktaş: “Akademik destekle hizmetlerimizi daha etkili hale getireceğiz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bakanlıkta düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, YÖK ile imzalanan bu yeni protokolün, aile odaklı sosyal politikaları güçlendirmek adına önemli bir adım olduğunu vurguladı. Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Aileyi güçlü kılmak istiyorsak, işe evvela aile fertlerinden başlamamız gerektiği açıktır.” sözünü anımsatarak, 2025 Aile Yılı’nın sadece aile kavramını merkeze alan bir yaklaşım değil, aynı zamanda tüm fertleri güçlendirmeye dönük çalışmaların bütünü olduğunu ifade etti.
“85 milyon vatandaşımıza sunduğumuz hizmetleri akademik katkılarla daha etkili ve kapsayıcı hale getirmeyi önemsiyoruz,” diyen Bakan Göktaş, imzalanan protokolün özellikle kadın, çocuk, engelli ve yaşlı bireyleri merkeze alan çalışmalarda akademik rehberlik sağlayacağını belirtti.
Kadın dostu ve erişilebilir kampüsler yaygınlaştırılacak
Protokol kapsamında üniversitelerde kadın-erkek eşitliğini önceleyen “kadın dostu kampüs” uygulamaları teşvik edilecek. Erişilebilir kampüs altyapısı için de Bakanlık ve YÖK, eğitim, denetim ve altyapı süreçlerinde birlikte çalışacak. Bu sayede engelli öğrencilerin yükseköğretime katılımının önündeki engellerin kaldırılması hedefleniyor.
Göktaş, aile içi iletişimden kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadeleye kadar birçok başlıkta bölgesel düzeyde bilimsel araştırmaların artırılacağını, yurt dışındaki Türk toplumlarına yönelik akademik çalışmaların da teşvik edileceğini bildirdi.
Öğrencilere saha deneyimi, üniversitelere sosyal sorumluluk projeleri
Bakan Göktaş, hukuk fakültelerinde uygulanan “hukuk kliniklerinin” yaygınlaştırılacağını, sosyal politika alanında faaliyet gösteren üniversite merkezlerinin artırılacağını söyledi. STEM alanlarında kız öğrencilerin teşvik edilmesinin yanında, yaşlı bakımı, çocuk gelişimi ve psikoloji gibi bölümlerde eğitim gören öğrencilerin Bakanlığa bağlı kuruluşlarda staj ve uygulamalı eğitim almaları sağlanacak.
“Bu sayede gençlerimize hem sahadan deneyim kazandıracağız hem de mesleki gelişimlerine katkı sunacağız,” diyen Göktaş, üniversitelerde Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ile koordinasyonun güçlendirileceğini, Bakanlık önerisiyle geliştirilecek akademik projelerin bilimsel araştırma birimlerince destekleneceğini belirtti.
“Bu iş birliği sadece bir başlangıç”
Göktaş, sosyal hizmetin yalnızca sahada değil, aynı zamanda akademik dünyada da geliştiğine dikkat çekerek, “Üniversitelerimizin bilgi ve birikimiyle politika geliştirme süreçlerimizi daha da sağlamlaştıracağız. Bugün atılan imza sadece bir başlangıç; bu protokolü her üniversitede yaşayan ve dönüşüm sağlayan bir yapıya dönüştüreceğiz,” dedi.
İnsana dokunan, çözüm üreten ve geleceği inşa eden bir yaklaşımla yola çıktıklarını belirten Göktaş, 2025 Aile Yılı’nın ruhuna uygun şekilde aileyi güçlendiren, kadını destekleyen, çocuğu koruyan, engelli bireylerin önünü açan ve yaşlılara saygıyı temel alan her çalışmayı birlikte yürüteceklerini ifade etti.