Kadının adı var ama sözde adı var. Daha doğrusu ne adı var ne de kimliği var.
İşte böylesi bir ortamda etrafta dolaşan rakamlara bir bakmak gerek.
Öyle göz boyayıcı rakamlar açıklanıyor, öyle güzel sözler ediliyor ki, insan ister istemez bunlara
inanmak için can atıyor.
Ancak o rakamlar kanıpta arkasından gidenlerin hallerini bir düşünün!
Bu nedenle rakamlara, aşırı güzel sözlere kanmamak gerektiğini hatırlatmak ve yazımızın başında
uyarımızı yapmak istiyoruz. Tabi ki anlayan için!
8 Mart’ta Dünya Emekçi Kadınlar Gününü idrak ettik.
Maalesef artan kadın cinayetleri hala gündemimizde.
Kadın cinayetleri gittikçe artıyor, arttıkça da sorunları beraberinde getiriyor.
Kadın cinayetlerinin önemli bir bölümü aile içinde oluyor. Yani aile içindeki sorunlar cinayetlerin
oluşmasına neden oluyor.
Bir kısmı da aile dışındaki olaylardan kaynaklanıyor.
Kıskançlık ve benzeri olaylar başlıca nedenlerden.
Bu sorunların bir an önce çözülmesi için kafa yormalıyız. Taciz ve şiddet gibi olayların sonlanması
için uğraş vermeliyiz.
Atatürk’ün meşhur bir sözü var onu anımsatmak istiyoruz:
“Şuna inanmak lazımdır ki; dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”
Bu sözü unutmamak ve akıldan çıkarmamak gerekir.
“Her şey kadının eseridir” sözünü hatırda tutar ve sorunlarımızın çözümünde temel olarak alırsak,
bir çok problemin kolayca üstesinden gelineceğine inanıyoruz.
İşte bunları unutmadan hareket etmeli ve yol haritamızı da bu doğrultuda çizmeliyiz.
Çizmeliyiz ki bundan sonra hata yapmayalım ve aydınlık günlere kavuşalım.
Böylece çağdaş ve güneşli günleri kucaklıyayım.
Bunu böylece belirttikten sonra gelelim bir diğer sorunumuza.
Hatay, sınır kapılarıyla bir yandan Yayladağı ve öte yandan Reyhanlı üzerinden Suriye ile yakın ilişki
içindedir.
Bu bağlamda da Suriye’de olanlar Hataylıları yakından ilgilendirmek durumundadır.
Hataylıları ilgilendirdiği kadar, bu konuların bütün Türkiye’yi alakadar ettiğini de göz ardı
etmemeliyiz.
Bu nedenle Suriye’de olanları hatırlamak ve hatırlatmak gerektiğini duyduk.
Suriye’de gelişen ve gelişmekte olan olaylar inşallah daha vahim durumlara evrilmez.
Bu doğrultuda gerekenler yapmalıdır.
Vakit varken uyarma gereğini duyuyoruz.
YORUMLAR