Kaldırıma betonladık!

Peki, ‘Ne’ satacağız? Antakya Belediyesi eski Başkanlarından Mehmet Yeloğlu döneminde yaşamlarımıza giren ve ‘Halk Ekmek dışında başka hiçbir şey satılmayacak’ denilerek projelendirilen ahşap kulübelerin kaldırım üstü hikâyesine beton da karıştı! Peki, kaldırıma sabitlenen son örneğin içeriğinde ne olacak, biliyor muyuz? Yaşanan karmaşa ve düzensizliğin faturasının kime kesilmesi konusunda şaşkın vatandaşın, bir o kadar şaşkın bakışlarla […]

Peki, ‘Ne’ satacağız?

Antakya Belediyesi eski Başkanlarından Mehmet Yeloğlu döneminde yaşamlarımıza giren ve ‘Halk Ekmek dışında başka hiçbir şey satılmayacak’ denilerek projelendirilen ahşap kulübelerin kaldırım üstü hikâyesine beton da karıştı! Peki, kaldırıma sabitlenen son örneğin içeriğinde ne olacak, biliyor muyuz?

Yaşanan karmaşa ve düzensizliğin faturasının kime kesilmesi konusunda şaşkın vatandaşın, bir o kadar şaşkın bakışlarla anlamaya çalıştığı son örnek, TOKİ Cami yanındaki parkın önündeki kaldırıma konumlandırılan bir ahşap kulübe oldu. Geçtiğimiz günlerde yaşanan duruma alışmaya çalıştıklarını söyleyen bir vatandaş, “Antakya’da bina dikmek için parsel kalmadı, onlar da haklılar! Madem kaldırımlar bu kadar geniş, kullanalım bari demişler…’ derken, şöyle devam etti:
“Eski olsa, ekmek satacaklar derdim. Ama benzerlerine baktığımda, birçoğu küçük bir bakkal dükkânından çok daha dolu! Bu duruma nasıl geldik, nasıl bir kontrolsüzlük yaşıyoruz, bilmiyorum. Ama bu durum bir çoğumuzun onay verdiği bir şey değil. Zaten, bugün getirdiler yarın götürürler mantığı da yok burada! Baksanıza, altına resmen beton dökmüşler! Aleni bir şekilde temel atmışlar hatta! Şunu anladık ki, bizi yönetenlerin bir sınırı yok… O yüzden haklarını yemeyelim! Her yaptıklarıyla, hizmet çıtalarının kalitesini daha da yükseltiyorlar!” Yaşlı bir vatandaş ise yaşananları başka açıdan eleştirdi:
“Herkes bir şekilde ekmek yiyecek! Belediye de yiyecek, burada dükkân açan da yiyecek! Bakarsın güzel bir dükkan açılır da karşı markete geçmek zorunda kalmayız! Ama üzücü olan, görme engellilerin kullandığı çizgilerin üzerine getirmişler yapılan çalışmayı. Tamam, getirmişsiniz, düzen ya da modern şehircilik hak getire demişsiniz ama… Bari şu çizgileri kapatmayın!”
-HANGİ BELEDİYE?-
Vatandaşın şaşkın ifadelerle sıraladığı sorulara bizler de birkaç soru ekleyelim mi? Öncelikle… Konu, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci’nin mi, yoksa Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın mı sorumluluğunda, bilmiyoruz! Ancak hangi belediye sorumluluğunda ise, eldeki için bir açıklama gerekmez mi? Öncelikle, yapılma amaçları dışına fazlasıyla çıkmış, çıkarılmış ahşap kulübelerin yarattığı kalabalığın daha ne kadar büyüyeceğini söylerler mi? Kimi kullanım dışı kalan ve harabe haldeki bazı örneklerin neden kaldırılmadığına dair bilgilendirme yapmak isterler mi? Kaldırım üzerine konumlandırılan bu prefabrik yapıların beton yardımıyla kaldırıma neden sabitleme gereğinin duyulduğunu da olası açıklamaları içine eklerler mi?
-KALDIRIM İŞGALİ-
Kent estetiği ve yaşanabilir bir kent beklentisinde duranlar çok şey mi istiyor, merak konusu! Ancak yaşananın bir hizmet değil, ama açıkça bir kaldırım işgali olduğunu ifade edenler, “Sadece bunlar mı? Reklam panoları da kaldırımların bir diğer işgal noktaları! Para kazacaklar diye yaşadığımız kenti getirdikleri hale bakın” demeyi ihmal etmiyor.
Kentte, bakımsız görüntüleriyle kötü görüntü oluşturan kulübelerin geldiği, getirildiği son
‘beton’ destekli ‘sabit’ hali işaret edenler cevap beklerken, bizler de sorumuzu son bir kez tekrar edelim! Buradaki sorumlu, Antakya Belediye Başkanı
İsmail Kimyeci mi, yoksa Hatay Büyük-şehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş mı? -Tamer Yazar-

Exit mobile version