Channel 4’te yayımlanan ve BBC’nin yayınlamaktan vazgeçtiği “Gazze: Saldırı Altındaki Doktorlar” belgeseli, İsrailli asker ve sağlık çalışanlarının Filistinli mahkumlara yönelik işkence, kötü muamele ve sistematik insan hakkı ihlalleriyle ilgili çarpıcı itiraflarını ortaya koydu. İngiliz televizyon kanalı Channel 4, BBC’nin yayınlamaktan geri adım attığı “Gazze: Saldırı Altındaki Doktorlar” adlı belgeseli ekranlara taşıdı. BBC, içeriğin tarafsızlığını zedeleyebileceği gerekçesiyle 20 Haziran’da belgeselin gösteriminden vazgeçmişti. Ancak Channel 4, yapımın kendi editöryel ilkelerine uygun olduğunu belirterek yayına aldı.
7 Ekim sonrası yaşananlar belgesele yansıdı
Belgesel, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de görev yapan doktorların yaşadıklarını gözler önüne seriyor. İsrail’in, Hamas komuta merkezi bulunduğu iddiasıyla hedef aldığı Şifa Hastanesi üzerinden başlayan anlatı, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların maruz kaldığı insanlık dışı uygulamaları kayıt altına alıyor.
Şifa ve Endonezya hastanelerine saldırılar belgede
İsrail’in su ve elektrik kesintileriyle bölgedeki yaşamı felç ettiği; hastanelerin jeneratör yakıtı bulamadığı belgede açıkça aktarılıyor. Belgeselde, Şifa Hastanesi’nin güneş panellerinin dahi bombalandığı iddia ediliyor.
Toplu mezar kazımak zorunda kalan doktorlar, hastanelerin zorla boşaltıldığını, yaralıların Endonezya Hastanesine taşındığını ancak oranın da hedef alındığını kaydediyor. İki hastanede birden çalışan Dr. Adnan el-Berş, İsrail tarafından “teröre destek” gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitirdi. Gazzelilerin stadyumlarda çıplak şekilde tutulduğu görüntülerde el-Berş’in de yer aldığı düşünülüyor.
“Ailemle birlikte hedef alındık”
Kemal Advan Hastanesi’nde cerrah olarak çalışan Dr. Halid Hamuda, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. İsrail bombardımanında yalnızca yaşadığı apartmanın hedef alındığını belirten Hamuda, eşi ve kızının da aralarında bulunduğu 12 akrabasını kaybettiğini açıkladı.
Çıplak şekilde gözaltına alındığını, fotoğraflarının çekildiğini ve 8 saat boyunca dövüldüğünü belirten Hamuda, üç hafta sonra herhangi bir suçlama olmadan serbest bırakıldığını söyledi.
İsrailli sağlık çalışanları ve askerlerden itiraflar
Belgeselde, kimliği gizli tutulan bir Sde Teiman Hapishanesi askeri, sağlık çalışanlarının gözaltına alındığını ve “işkenceye zemin hazırlamak için bilgi almak” amacıyla sorgulandıklarını itiraf etti. Asker, komutanların kötü muameleyi teşvik ettiğini ve normalleştirdiğini söyledi.
“Tuvalet fırçasıyla dişimi kırdılar”
Dr. Issam Abu Ajwa, gözaltında kaldığı süre boyunca maruz kaldığı işkenceyi detaylarıyla anlattı. Bir askerin tuvalet fırçasıyla dişini kırdığını, tedavi olmak istediğinde İsrailli doktorların kendisini dövdüğünü ifade etti.
“Ben de doktorum” dediğinde aldığı yanıt ise çarpıcıydı:
“Sen suçlusun, ölmelisin!”
İsrail adına çalışan bir başka sağlık çalışanı, bir Filistinli mahkuma uygulanacak ağrılı tıbbi prosedürün önceden açıklanmadığını, hasta istemediği halde işlem yapıldığını ve bilerek acı çektirildiğini söyledi.
Aynı kişi, yetkililerin kimliklerinin gizli kalmasını istediğini, bu kişilerin savaş suçlarından sorumlu tutulmaktan korktuğunu ifade etti.
“Bu 7 Ekim’le başlamadı”
İsrailli sağlık çalışanı, Filistinlilerin uzun süredir insan yerine konulmadığını vurgulayarak, “Gerçeği gizlemek bazen ihanettir ama bugünlerde mecburuz” dedi. İsrailli kurumlar ise tüm bu iddiaları yalanladı.