Kapatılmamış olsa idi…..

      Pazar günü tüm dünyaya örnek olan, çağdaş uygarlığı yakalamak isteyen ülkelerinde bizim gibi aynı yola girebilmeleri için çaba sarf ettikleri bir kuruluşun, köy enstitülerinin kuruluş yıldönümü idrak edildi.       17 Nisan 1940 tarihinde köy enstitüleri kurulmuş ve böylece Cumhuriyeti bize armağan edenlerin ilkelerinden biri daha gerçekleşmek suretiyle çağdaş uygarlığa doğru emin adımlar atılması sağlanmış […]

      Pazar günü tüm dünyaya örnek olan, çağdaş uygarlığı yakalamak isteyen ülkelerinde bizim gibi aynı yola girebilmeleri için çaba sarf ettikleri bir kuruluşun, köy enstitülerinin kuruluş yıldönümü idrak edildi.

      17 Nisan 1940 tarihinde köy enstitüleri kurulmuş ve böylece Cumhuriyeti bize armağan edenlerin ilkelerinden biri daha gerçekleşmek suretiyle çağdaş uygarlığa doğru emin adımlar atılması sağlanmış idi.

      Köy enstitülerinin kuruluşu ile birlikte ülkemizin çağın gerisine gitmesi yerine ileriye doğru yol alması ve bu doğrultuda da gereken adımların atılması imkânı sağlanmış idi.

      17 Nisan 1940.

      Bu tarihi unutmadan, o gün içinde bulunulan duruma şöyle bir göz atalım:

      Ülkede okur-yazar sayısı neredeyse parmakla gösterilecek kadar az.

      Eğitimli bir neslin yetişebilmesi için okur-yazar sayısının artmasının yanında, eğitilmiş bir gençliğinde yetişmesi gerektiği anlayışında olanlar bu durumu sağlayabilmek için köy enstitülerini kurma çabasına girmişlerdi.

      Çağdaşlığın eğitimle sağlanabileceği anlayışı doğrultusunda hareket edilerek yaşama geçirilen köy enstitüleri sayesinde, sadece eğitimli bir neslin yetişmesi amaçlanmamış aynı zamanda tarımda, küçük el sanatlarında, özetle kendi kendine yetebilecek bilgi ve beceriyi sağlayabilme yolunda da gereken adımların atılması zorunluluğu görülmüş ve bu doğrultuda da hareket edilmişti.

      Böylece köy enstitülerinde yetişenler, hem bilgi hem de beceri konusunda eğitilmişler ve eğitilmiş olan genç nesil, Türkiye’nin dört bir tarafına yayılarak öğrendiklerini geriden gelen nesle anlatmak, öğretmek suretiyle ülkenin geriye değil ileriye doğru gitmesine önemli katkılar sağlamışlardı.

      Köy enstitülerinin kuruluşu ile birlikte, buna karşı tutum izleyenlerinde hareketleri başlamış, asılsız isnat ve iftiralarda bulunulmak suretiyle bu enstitülerin kapatılması yolunda çaba sarf edilmiştir.

      Bu doğrultuda hareket edenlerin amaçları; eğitimli bir neslin yetişmesine engel olmak ve böylece kendi hâkimiyetlerini sürdürmeye devam edebilmek idi.

      Zira eğitimli neslin, çağın gerisinde kalmış bir anlayışı ve bu anlayış doğrultusunda bir yaşam düzenini kabul etmeyeceği bilinmekte ve görülmekte idi.

      Bunu böylece bilenler ise, ülkenin çağdaşlığa doğru değil çağın gerisine doğru gidebilmesi için yalan üstüne yalan, iftira üstüne iftira haberlerini ortaya atmak ve bunu yaymak suretiyle hedeflerine ulaşmak istemişlerdir.

      Çıkartılan haberler arasında; Köy enstitülerinin fuhuş yuvası olduğu, bu enstitülerde kominizim propagandaları yapıldığı, böyle devam edildiği takdirde bundan ülkenin büyük zararlar göreceği yolunda idi.

      Oysaki bu haberlerin hiçbiri gerçek olmayıp sadece köy enstitülerini baltalamak için çıkartılmış asılsız haberler idi.

      Eğitimli bir neslin yetişmesi istenmiyordu.

      Çünkü eğitimli nesil ülkeyi çağın gerisine değil çağın ilerisine götürebilmek için elinden geleni yapacak ve bu doğrultuda geriden gelen neslin de bilgilenmesini sağlayacak idi.

      İşte bu anlayış içerisinde köy enstitülerinin lehinde ve aleyhinde olanların mücadelesi daha ilk günlerden itibaren başladı.

      Köy enstitülerinin kuruluşunda büyük çaba gösteren dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile genel müdür İsmail Hakkı Tonguç’u aradan geçen yıllara rağmen hayırla anmak ve eğitime katkılarından dolayı bir kez daha takdir etmek gereğini duyuyoruz.

      1946 yılında çok partili yaşama geçilmesi ile birlikte bu enstitülere karşı mücadele daha da arttı.

      Özellikle demokrat partinin köy ağaları ile yakın ilişkisi ve onlardan oy almak suretiyle iktidar olması sonucu bu enstitülerin kapatılması yolunda çabalar giderek artmıştır.

      Sonunda da 27 Ocak 1954 tarihinde çıkartılan bir yasa ile demokrat parti zamanında kapatılmıştır.

      Eğer köy enstitüleri kapatılmamış olsa idi.

      Eğer köy enstitüleri bu güne kadar yurdun dört bir köşesinde eğitim vermeye devam etse idi.

      Eğer köy enstitülerinde yetişen gençler öğrendiklerini, gördüklerini, yaşadıklarını geriden gelen nesle öğretmeye ve anlatmaya devam edebilselerdi. Bugün geriye gidişin ayak seslerinden duyulan tedirginlik yaşanmayacak, çağdaş bir ülke olabilme yolunda sağlam adımlar atılmaya devam edilebilecekti.

      Bu nedenle köy enstitülerinin kurulmasına destek verenleri bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, köy enstitülerinin kapatılması için uğraş verenleri ise kınıyoruz…

                                                                                                                              nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version