Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin 13 maddesi kabul edildi. Ancak, teklifin 8’inci maddesinde yer alan ve kanunla kurulacak olan Siber Güvenlik Kurulu’nun Başkanı’na arama, kopya çıkarma ve el koyma yetkisi veren düzenleme, verilen bir önergeyle metinden çıkarıldı. Teklif, kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliği ve ifade özgürlüğü açısından ciddi eleştiriler aldı.
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, yeni düzenlemenin kişilerin mahremiyeti ve ifade özgürlüğü üzerinde büyük kısıtlamalara yol açtığını savundu. Yıldırım Kara, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’ni eleştirerek şunları söyledi: “Siber Güvenlik Kanunu; Siber Güvenlik Başkanlığı adı altında yeni bir kurum kurarak bu kuruma olağanüstü yetkiler veriyor. Ancak bu durum, kişinin mahremiyeti ve fikri ifade özgürlüğüne büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle gazeteciler, ‘veri sızıntısı’ gerekçesiyle sıkı bir denetim altına alınmaya çalışılıyor. Ayrıca, deprem günlerinde sosyal medyada yapılan yardım çağrıları esnasında bant daraltması yapıldığını unutmadık. Bu kararları alanlar ve uygulayanlar, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Bu tür bir olayın tekrarlanmaması adına kanunda gerekli hükümlerin bulunmaması, bu düzenlemenin hem yetersiz hem de faydasız olduğunu gösteriyor.”
Kanunun Eleştirilen Maddeleri
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, özellikle kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliği ve ifade özgürlüğü gibi önemli konularda endişelere yol açtı. Kanunla kurulan yeni Siber Güvenlik Kurulu’na verilen yetkiler, pek çok kesim tarafından keyfi uygulamalara yol açabileceği ve bu nedenle daha dikkatli bir inceleme gerektirdiği yönünde eleştirildi.
Yeni düzenlemenin, dijital güvenliği artırmaya yönelik olsa da, muhalefet ve sivil toplum örgütleri tarafından bireysel hakların korunması açısından tepkilere yol açtı. Yıldırım Kara’nın açıklamaları, teklifin daha geniş bir tartışma başlatmasına neden olacak gibi görünüyor.