Kararlı Olmalıyız

Mustafa Kemal’in askerleriz diye ant içen teğmenlerin bir kısmı askerlikten ihraç edilmek istenmektedir. Nedir ihraç edilmelerinin sebebi? Mustafa Kemal’in askerleriyiz demeleri. Peki bunun ihraç sebebi sayılması gerekir mi? Elbette hayır. Buna rağmen ihraç yoluna gidiliyor. Bir yanda Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenlerin ihraç edilmek istenmesi, öte yanda cüppeli generale yapılanlar. Bunları birbiriyle karşılaştırarak nasıl bir sonuç […]

Mustafa Kemal’in askerleriz diye ant içen teğmenlerin bir kısmı askerlikten ihraç edilmek
istenmektedir.
Nedir ihraç edilmelerinin sebebi?
Mustafa Kemal’in askerleriyiz demeleri.
Peki bunun ihraç sebebi sayılması gerekir mi?
Elbette hayır.
Buna rağmen ihraç yoluna gidiliyor.
Bir yanda Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenlerin ihraç edilmek istenmesi, öte yanda cüppeli
generale yapılanlar.
Bunları birbiriyle karşılaştırarak nasıl bir sonuç çıkaracağız acaba?
Gelelim diğer konulara.
Milli eğitimin başındaki kişi laiklik ilkesine karşı çıkıyor.
Eğer laik bir ülkede olmasaydık, minarelerde ezan sesini duyamaz, camilerde namaz kılamaz idik.
Bunu da böylece not edelim ve gelelim diğer konulara.
Bebekler öldürülüyor.
Üç gün yoğun bakımda kalan bebeğe on gün kaldı denilerek devlet kasasından fazladan ödeme
yapılıyor.
Gerek sözleşmeli gerekse kalıcı statüdeki öğretmenlerin durumu içler acısı.
Okullarda temizlik ise hak getire.
Velilerden yardım isteniyor.
Öğretmenler temizlik işine ister istemez girişmek zorunda kalıyor.
Böylesi bir ortamda öğretmenlerin düştüğü bu kötü durum açıkça ortaya çıkıyor.
Ama asıl sorun neymiş?
Mustafa Kemal’in askerleriyiz demişler.
Ne olmuş böyle deyince?
Yer yerinden mi oynamış?
Dünya mı sarsılmış böyle deyince?
Elbetteki hayır.
Ama laikliği özümsemeyen küçük bir azınlık rahatsız olmuş.
Bunun sonucu olarakta disipline sevk edilmişler.
Bir yandan bunlar olurken, öte yandan sağlıkçılar ayağa kalkıyor ve haklarını istiyorlar. İşi belli bir
süre terk etmek zorunda bırakılıyorlar.
Önce üç gün, sonra beş gün.
Bu gidişle gün sayısı artacağa benziyor.
Olanların kime yararı oluyor?
Elbetteki hiç kimseye.
Olan işsize, dar gelirliye ve emekliye oluyor.
Böye olunca da ekonomik sıkıntı giderek artıyor ve dar gelirli nefes alamaz duruma geliyor.
İçinde bulunduğumuz durum böyle.
Ekonomik sıkıntı giderek atıyor.
Artıkça da bunu kamufle etmek için çeşitli yollara başvuruluyor.
İşte Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenlere yapılmak istenen de budur.
Bunu anlamak ve ona göre bir yol izlemek gerekir.
Yapılanların çoğu ekonomik krizi gündemden uzak tutmak içindir.
Bunu bilmek ve yol haritasını da buna göre çizmek gerekir.
Mustafa Kemal’in askerleriz diyenlerin ve onlara destek verenlerin bu yolda adımlar atarak aydınlık
günlerin gelmesine ön ayak olması icab eder.
Bunun için teğmenlerin de, öğretmenlerin de, sağlıkçıların da, çiftçilerin de, emeklilerin de,
öğrencilerin de bu doğrultuda haraket etmesi ülke yararına olacaktır.

Exit mobile version